Doğu Kapının kolunu indiremeden duyduğum tıkırtıyla birlikte hızla kapıdan uzaklaşıp bir kuytuya saklanmıştım. Kendi odama döndüğümde aklımda sadece Zelal vardı. Beni bekliyordu ama ben cesaret edemiyordum. O kızın sorumluluğunu alabilir miyim? Ben daha kız kardeşime yetemeyip Ahmet Uygur’un maşası haline gelmişken Zelal’e ne verebilirim ki? Yaren’in düğünü olacaktı yakında. En azından kız kardeşim hayatını yoluna koyabilmişti. Rüzgar iyi bir adama benziyordu. Sabah kalkıp işlere koyuldum. Zelal beni görmeden araziye çıkmıştım. Mehmet Bey kaç gündür ortalıkta yoktu. Bir yandan da onun nereye gittiğini araştırmak için milletin ağzını aramaya başlamıştım. Ahmet Bey ile Mehmet Bey arasındaki gerginliğin sebebini bilmiyordum. Ahmet Bey beni arayıp durumu sorduğunda yuvarlak cevaplarla