Bazen kimseyi umursamadan yaşamak gerekir şu hayatı. Öyle kendini kısıtlamadan ve hayallerini geri plana atmadan. Nathan beklemiş, sabretmiş ve en sonunda yegâne hayaline kavuşmuştu. Monica'ya. Şirkette koltuğunda otururken masasında duran çerçeveye baktı. Ailesinin yanı sıra küçük kahverengi saçlı mavi gözlü kızla olan resmi ona göz kırpıyordu. Bir an hayal etti. O resmin yerinde kendisi ve karısı vardı. Yanlarında küçük bir kız ve oğlan çocuğu ile yeşil çiçekli bir bahçede poz vermişlerdi. Hatta kadının karnı yine şişti ve kocaman gülümsüyordu. İşte o an zihnine dolan görüntüler ile yüzünde saf bir aşkın kendini belli ettiği bir gülümseme belirdi. Âşık olduğunu kadınla evlenmek ve ondan çocuklar yapmak. Kalabalık kocaman ailesi ile mutlu bir şekilde yaşlanmak. Tüm bu fikirler içi