Halim Bey, kalabalığın bir anda sessizleşmesi ile sinirden deliren Ali’nin karşısına geçti. Yüzünde evladını kaybetmenin acısı ama en azından onun bir parçasının başkasında yaşayacağı düşüncesinin ağırlığı vardı. Genç adam acılı babayı görünce dişlerini sıktı ve bakışlarını kaçırdı. Yaşlı adam göz pınarlarından taşan yaşa rağmen yutkundu ve sızlayan kalbine karşın dik durarak kan çanağına dönen gözlerle yeri izleyen adamı geçti. Mike kendine gelen adam ile sertçe yutkundu ama boğazındaki acı o büyük düğüm geçmiyordu. O evladını kaybetmiş bir babanın yıkılışa ilk elden şahitlik ediyordu. Kendi canı en az o adam kadar yanıyordu. Evladı belki de son günlerini yaşıyordu. Kıvırcık meleği yok olup gidebilirdi ve buna her zamankinden daha yakındı. Karşısına geçen adam ile gözleri ondan bağımsı