Beste’nin ısrarları üstüne bir fayton kiralayıp, Ada’yı dolaşmışlardı önce… Bu yemyeşil, güzel yeri böyle bir ortamda izlemek bir başka keyif vermişti onlara. Çalışan insanların, yaşamın sesleri kulaklarını dolduruyor; güneş bütün güzellikleri aydınlatarak önlerine sunuyordu.
Yol boyu Güney’e teşekkür etmiş, bir sürü fotoğraf çekerek bu anıyı ölümsüzleştirmişti Beste.
Ardından Yüce Tepe’ye çıkıp Ada’yı yukarıdan izlemişlerdi. Hafif esen rüzgar ve sessizliğin etkisiyle daha bir mükemmelleşmişti ada.
Dönmelerine yakın da Beste’yi en etkileyecek yere ulaşmışlardı. Aşıklar Gazinosu’na gitmişler ve çamların altında semaverde kaynayan çaylarından içmişlerdi. Her şey öylesine güzeldi ki…
Sonunda dönme vakti geldiğinde ikisi de zamanın neden bu kadar hızlı aktığını düşünmekle meşguldü. Her şey
