When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Tezgahın üstüne yığdığı kahvaltılıkları bir kenara bırakıp sağa sola bakınmaya başladı. Bir kahvaltı hazırlayacaktı ama nereye hazırlayacaktı? İlk defa mutfağa geçtiği için çokça heyecanlı olsa da bir şekilde başaracağını biliyordu. Sonuçta hünkar beğendi ya da sini kebabı yapacak değildi, sadece kahvaltı hazırlayacaktı. Kenarda toz içinde duran masayı gözüme kestirdi, iş görürdü. Ateşe yakın bir yere çekerse üşümeden kahvaltı yapabilirlerdi. Banyoya giderken Mert’in nasıl olduğunu anımsadığında yüzü asıldı, aralarında garip bir çekim vardı. Gerçi “aralarında” demek için bu durumun karşılıklı olması gerekiyordu ve Gümüş, onun kendisi gibi hissetmediğine emindi. Aklına gelen terli görüntüsünün, normal şartlar altında içini bulandırması gerekirken tenini karıncalandırıyordu. Bu hiç iyi değil