~9.Bölüm~

1233 Words
"Eee, içeriye davet etmicek misin" dediğinde "Öyle şey olur mu tabikide davet edicem biranlık unuttum" dedim heyecanla. "Sen hiç değişmemişsin" dediğinde güldüm ve içeriye davet ettim. Emir ve Burak mutfaktan çıkıp "Ooo hoşgeldin kardeşim" dediler. Kaan da yani kuzenim "Hoşbulduk ya ne kadar da özlemişim sizi ya" diyince gülümsedim ve "Bende seni özledim" dedim. Göz kırpıp oturma odasına gitti. Bende peşinden gidince kızları da tanıştırıp yerime oturdum. "Film mi izleyecektiniz" diye sordu Kaan. Başımı evet anlamında salladım cd'lerin olduğu yere gittim. Kızlar hâlâ film seçmekte kararsızdı. Kaan "Kızlar yeni bir film çıktı bende daha izlemedim hep beraber izleyelim" dediğinde "Korku film mi değil ama dimi ?" dedi Asya. Kaan "Hayır korku film mi değil, bilim kurgu" diyince hep birlikte rahat bir nefes aldık. Oldum olası korku filmlerini izleyemezdim. Merve "İsmi ne?" diye sordu. Kaan "Venom:Zehirli Öfke2" dedi. Televizyonu internete bağlayıp filmi açtık. Biraz sonrada Burak ve Emir de gelince hep beraber filmi izlemeye başladık. Filmin ortalarına doğru zil çaldı. Emir kalkıp kapıyı açmaya gitti. Gelenin kim olduğu aşırı merak etmiştim. Seslere bakılırsa gelen kişi Emre'ydi. Siz şimdi Emre daha yeni kaza geçirdi nasıl birden ayaklandı diye sorabilirsiniz ama Emre kazadan sonra hemen toparlanmıştı bu duruma ne kadar şaşırsamda anlam verememiştim bende. Emre odaya girince bütün gözler ona dönmüştü. Herhalde benim burda olduğumu bilmiyordu eğer bilseydi gelmezdi diye düşünürken Emre, Kaan'a bakarak Burak'a döndü ve "Bu kim?" diye sordu. Burak da "Zeynep'in kuzeni" dediğinde şaşırdığı yüzünden belli oluyordu. Hemen kendini toparladı ve "Hoşgeldin" dedi. Kaan da "Hoşbuldum, sende hoşgeldin" diyince başını salladı ve koltuğa oturdu. Emre'yi her gördüğümde elim ayağıma karışıyordu. Çok heyecanlanıyordum. Şimdi de öyle olmuştum ve ne yapacağımı bilmiyordum. "Geleceğini neden söylemedin?" diye sordu Emir. Emre "İstemiyorsan gideyim" diyince "Yok onun için demedim filmi hep beraber izlerdik ondan dedim" dedi. Emre "Boşver sonrada izleriz filmi" diyince "Sen bilirsin" dedi Emir. Zeynep "Daha iyi misin Emre?" diye sordu. Emre sadece basını sallamakla yetinmişti. Ben Emre belki rahatsız olur diye "Neyse ben gideyim siz takılın" dedim ve ayaklandım. Kaan "Nereye fıstık daha sohbet edecektik" dediğinde gülümsedim ve "Artık buralardasın bol bol sohbet ederiz" dedim. Göz ucuyla Emre'ye bakınca sinirli olduğunu gördüm. Nedenini anlamamıştım. Beni kıskandı desem daha tanımadığı ve yanında istemediği birini neden kıskansın ki dedim içimden. Belkide Kaan dan hoşlanmamıştı. Kaan "O iş öyle basit değil biraz işlerim var onları halledince gidicem belki sende gelirsin" dediğinde baya şaşırmıştım. Bu teklifi hiç beklemiyordum. Bozuntuya vermemek için "Belki" dedim. Kaan Antalyada yaşıyordu orda bir oldukça lüx bir cafe dükkanı vardı ve oldukça gösterişli bir yerdi. Biraz düşününce aslında mantıklı olabilirdi iyi para kazanırdım ama buradaki yaşantım ve üniversiteye gideceğim aklıma gelince pek de mantıklı olmadığını düşündüm. Emir "Nereye gidiyorsun ya daha karpuz kesicektik" diyince yüzümü buruşturdum ve "Ahh bu nasıl bir espriydi ya bunu Burak bile yapmazdı" dedim. Burak "Aynen olum bunu ben bile yapmazdım" dediğinde hepimiz gülmüştük. "Sanırım bu iş üzerinde biraz daha çalışmam lazım" dedi Emir. Şimdi ne yapacaktım ben ayaktaydım ve gidip gitmeyeceğime daha karar vermemiştim. Merve "Kal biraz daha ya sohbet ediyoruz işte" diyince Asya da Merve'yi onaylamıştı bende tekrardan yerime oturmuştum. Tabi ya Emre'ye kendimi hatırlatmam lazımdı ormandaki evden çıkmadan önce kahve içiyorduk belki o kahvenin aynısından yaparsam beni hatırlardı. Hemen ayağa kalktım ve "Ben kahve yapıcam içersiniz dimi" diye ortama sordum. Herkes onay verince mutfağa girdim ve kahveyi yapmaya başladım. Yaklaşık on dakika sonra kahveler hazırdı herkese kahvelerini verince yerime tekrar oturdum. Gözlerimi Emre'ye diktim ve nasıl bir tepki vericeğini dikkatle baktım. En ufak bir belirti yoktu normal bir şekilde kahvesini yudumluyordu. Aptal beynim işte beni bir kahveyle hatırlayamazdı tabi ama umut işte herşeyi denemeye hazırdım. Herkes kahvelerini bitirmişti ve kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Kaan'ın dediği şeyle hemen ne konuştuklarını dikkatle dinledim. Yarın Beşiktaş'ın futbol maçı vardı ve onu izlemeye gideceklerinden bahsediyorlardı. Emre, Kaan'ı; Kaan da Emre'yi tanımamasına rağmen iyi anlaşmış gibiydiler. Ama hâlâ Emre'nin neden ilk başta sinirli baktığını anlayamamıştım. Saat gece yarısını geçince herkes evlere dağılmıştı. Yatağımda yatarken yine aklıma Emre gelmişti bu durumdan şikayetçi değildim tabikide. Bugün yaptığım kahve işe yaramamıştı aslında aptallık bendeydi bir kahveden medet ummuştum. Neyse en azından denemedim demem diye düşündüm. Yarın için bazı planlarım vardı. Tabikide bu planın Emre'yle hiçbir olakası yoktu;) Yarın erken kalkmam gerektiğinden hemen gözlerimi kapatmıştım. Uykuya dalarken sabah ola hayrola diye geçirdim içimden. EMRE'NİN AĞZINDAN Buraklara gitme sebebim Burak'ın beni apartopar çağırmasıydı. Hayır yani niye beni bu hasta halimle yanına çağırıyorsa normalde onun benim yanıma gelmesi lazımdı. Ama beyfendi beni ayağına çağırıyordu. Gerçi bugün yanıma gelince de pek iyi şeyler olmamıştı en iyisi kendisinin gitmesi lazımdı. Hemen evden çıktım ve taksi çağırdım. Kendi arabamı kullanamıyordum çünkü dahaca tam olarak iyileşmemiştim. Buraklara vardığımda taksiye ücretini verdim ve arabadan indim. Zile basıp beklemeye başladım. Kapı açılınca merdivenlerden çıktım ve karşımda Emir'i görünce "Bu hıyar beni niye çağırdı?" diye sordum. "Bilmem benim haberim yok" diyince şaşkınlığını gizleyememiştim. Oturma odasına girince bu kadar kişiyi beklememiştim. Odada gözlerini gezdirince o kızından burda olduğunu gördüm. Sabah söylediklerini yine aklıma gelmişti rol yapıyorsa bile çok gerçekci oynuyordu. Yerine oturdum ve yabancı kişiye baktım. Zeynep'le yakın duruyorlardı. İçimde anlamlandıramadığım bir his vardı ve bu his oldukça can sıkıcıydı. Zeynep'in bu adamın yanında ne işi vardı veya bu adam Zeynep'in neyi oluyordu. Nedense bunları çok merak etmiştim. Neyse fazla kafa kurcalamaya gerek yok Zeynep benim hiçbirşeyim olmuyor dimi sonuçta. Zeynep kahvelerini yapmaya gidince Kaan denen herifi dahada inceleme firsarı bulmuştum. Aslında kafa dengi biriydi ama yinede ondan hoşlanmamıştı. Biraz zaman sonra Zeynep elinde kahveler ile gelmiştim. Servisleri yaptıktan sonra yerine oturdu ve beni izlemeye başladı. Acaba kahvenin içine birşey mi kattıda beni izliyor diye düşünmedim değil ama yinede kahveden bir yudum aldım. Kahvenin tadı gayet de iyiydi içinde birşey olmadığı kanatine varınca kahvesini yudumlamaya devam ettim. Aslına bu kahveyi en son bir yerde daha içmiştim ama neyse. Kahve faslıda bitince herkes evlere dağılmıştı. Ben kendi evime geçince hemen kendimi yatağa attım. Zaten zor dayanıyordum olduğum yerde hemen uyuyabilirdim oyüzden yatağa yatar yatmaz uykuya dalmıştım. ZEYNEP'İN AĞZINDAN Sabahın erken saatlerinde uyandım ve hemen üstümü değiştirdim bugün büyük gündü. Hızlıca kahvaltı yapıp evden ayrıldım. Piknik yapıcağımız yere varınca uygun bir yer aradım ve düzenlemeye başladım. Kızlarla sabah konuşmuştum ve akşam piknik yerine gelin demiştim. Onlarda biraz sorgulasalarda kabul etmişlerdi. Burak, Emre ve Emir de kızlarla beraber geleceklerdi. Emre'nin hatırlaması için elimden gelen herşeyi yapacaktım. Emre benim kısa zamanda herşeyim olmuştu. Fark etmeden o'na çok bağlanmıştım ve hayatımın merkezi yapmıştım. Moralimi daha fazla bozmadan ortamı süslemeye başladım. İşim bittiğinde akşam olmak üzereydi. Birazdan gelirler diye umut ederek beklemeye başladım. Bir süre sonra Asya'nın sesini duydum "Acaba nerede bu deli kız" dedi. Hafifçe tebessüm ettim ve üzerimi düzeltmeye başladım. Kot şort ve crop giymiştim ama sanırım pişman oldum çünkü hava biraz serindi. Başımı kaldırdığımda Emre ile göz göze gelmiştim. Heyecandan ellerim titriyordu. Zar zor gözlerimi ondan ayırdım ve diğerlerine baktım. Aralarında Kaan'ı görünce biraz şaşırdım ama benim için bir sorun yoktu. "Wayyy çok güzel olmuş burası kuzii" dedi Kaan. "Teşekkür ederim canım" dedim ve sarıldım. Emre ile yine göz göze gelmiştim ve garip bakıyordu. "Eee bu hazırlık ne için böyle" dedi Emre. Burak "Aaaa doğum gününü kutlamak için kız hazırlık yaptı bak" dedi. Moralim acayip bozulmuştu. Başımı eğdim ve diyeceklerini dinlemeye başladım. "Ben böyle bir şey istedim mi?" "Abi kız ne güzel hazırlık yapmış niye tadını çıkarmıyorsun" dedi Emir. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Üzgün ve bir okadar da kırgındım ama kırgınlığım kendime mi yoksa o'namı bir türlü anlamadım. Merve ortamdaki gergin havayı dağıtmak için "Eee, hadi bakim böyle ayakta mı bekleyeceğiz oturalım artık" dedi. Herkes yerlerine otururken bende sakince yerime oturdum.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD