When you visit our website, if you give your consent, we will use cookies to allow us to collect data for aggregated statistics to improve our service and remember your choice for future visits. Cookie Policy & Privacy Policy
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Melisa'nın kendini atması üzerine Selim hızla koşup çıktı evden, bunun gerçek olduğuna inanamıyordu. Koşarak balkonun önüne geldi, Melisa acı içinde yerde yatıyordu. "Aptal, aptal, ne bok yedin lan sen?!" Korkuyordu, ne kadar korkusuz biri gibi bir role bürünse de bu onu korkutmuştu, hatta o kadar çok korkmuştu ki ölse umursamam dediği kız için çırpınıyordu şu an. "Benim vücuduma dokunma, sakın!" Melisa bunu söylerken acıyla kıvranıyordu, Selim hemen bağırdı. "Çabuk ambulans çağırın, acil!" Bu sesi duyan çalışanlardan biri yaklaştı, yerde yatan yeni gelini gördüğünde hızla telefonunu çıkarıp 112'yi aradı. "Sana bende bayılmıyorum gerizekalı, bana da bunu şart koştular işte, ne bok sanıyorsan kendini?" Melisa'nın şu an kötü bir durumda olduğunu görüyordu, ama laf yetiştirmeden duramıyord