Cevap verilmeyen onca çağrım vardı artık, son arama kayıtlarım Göktuğ’un ismiyle dolmuşken neden ısrarla telefonunu açmadığına anlam veremiyordum. İnsan en azından merak eder ve açardı telefonlarımı. Ne diyeceğimi merak eder ve bu berbat durumu nasıl kurtaracağımı duymak için tüm bu çağrılara cevap verirdi. Ancak umursamıyor gibiydi ya da benim bu durumu düzeltebileceğimi sanmıyordu çünkü tüm bunların gerçek olduğuna inanıyordu. “Cevap vermiyor işte, aramaktan vazgeçsen ve biraz sakinleşmesini mi beklesen?” Selin’in tavsiyesine gözlerimi devirerek tepki vermiştim o da omuzlarını silkip aklına daha mantıklı bir şey gelmediğini savunmuştu. “Bunu yapamam, ona olanları bir şekilde anlatmalıyım. İnanıp inanmaması tamamen onun tercihi ve eğer inanmazsa işte sadece o zaman zamana bırakabilir