20.BÖLÜM

1111 Words

Bir anda olmuş, bir anda bitmişti. Açıklamak için gereken bir sürem olmamıştı, bulamamıştım o süre zarfını. Yerin dibine girmek için yerin yarılması gerekmediğini, ölmek için kalbin durmasına gerek olmadığını, nefes almadığını anlaması için boğulması gerekmediğini öğrenmiştim. Canımdan içeriye özlerin değdirildiğini hissediyordum. Ruhumdan burnuma doğru yayılan yanık kokusunu bastıran tek bir şey vardı. Doruk'un ruhundan gelen çürük kokusu... Göktuğ, öyle bir anda gelmişti ve gitmişti ki, ben yoktum adeta o an orada. Tüm bu yaşananların gerçekliğini idrak edebilmem için geçen zaman içinde de Göktuğ birden gitmişti. Ben ağzımı açamamış, konuşamamıştım bile. Ayakta öylece dururken uzaklardan tanıdık bir simanın arkasını dönüp gittiğini gördüm. Giderek uzaklaşırken sürekli arkasına bakıyord

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD