Gözlerimin önünde bir gelincik gibi solduğunu görmek ve son anda yere yığılıp kalacakken onu tutmak öyle zordu ki. Kısa süren o kendinden geçme hali ben daha onu yere yatıramadan sona erdi ve gözlerini açıpta kendisini kollarımın arasında gördüğünde tüm korkusuyla bağırmaya, çırpınmaya başladı. Tıpkı daha önceleri onu korkuttuğum anlardaki gibi attığı o sessiz çığlıklarını bu kez kulaklarım değil, sadece yüreğim duyuyordu ve her bir çığlığı can yakan ateşten bir ok gibi yüreğime saplanıp, onun aşkıyla mutlu olan kalbimi kavuruyordu.. Ne yapacağımı bilememenin kahredici çaresizliğinde kıvranırken, tıpkı onun gibi ağlıyordum. Benden kurtulmak için sürekli kollarıma vurmaya, bednimle temas eden bedenini benden uzak tutmaya çalışsada, bırakmadım, bırakamadım onu. Çırpınışları yavaş yavaş