Serhan'ın ışık hızında kıldığı seferi namazı bitince, onu mutfağın kapısında gördüm. İbadetlerle aram yoktu ama annemin zamanında eğitiminden geçtim. Bilmem gereken her şeyi annem öğretti bana ve "seçim senin, yanlışı doğruyu bilecek yaştasın," demişti.
Annem, "gel oğul müsade bekleme," dediği zaman ancak yanımıza gelebildi.
İster istemez çok rahat bir şekilde yerde bağdaş kurup, sofra bezini dizlerinin üstüne örtmesi dikkatimi çekti. O an aklıma Göktan geldi ve buraya nasıl, niçin geldiğimiz. Aklımı oyalamaya başlayan düşünceleri, aldığım derin nefesle savmayı başarırken, gözlerim Serhan'daydı. O, annemin sakin hareketlerini, bende onun davranışlarını izliyordum.
Nedenini bilmiyorum ama bu derin sessizlikte ruhumun huzurla dolduğunu hissediyordum. Tatlı bir uykunun göz kapaklarımı z
