Her şeyin dibe vurduğunu görmek aslında insanı bir süreliğine yıksa da ilerleyen hayatında ciddi anlamda güçlendiriyordu. Seni yıkan duygularınsa o duyguların hücumuna karşılık kalbin savunma kalkanı adında duvarlarını örmeye başlardı. Her darbede daha da duvar daha da kalınlaşırdı. Hayatına her zaman gri hâkim olmazdı. Bazı insanların renkleri her şeye rağmen net kalırdı. Ya siyah ya beyaz… Benim ise hayata beni bağlayan birçok rengim vardı. Hayatımın her alanında renkleri severdim. Renkler ile oynamaktan, onları uydurmaktan hoşlanırdım. Her bir canlı rengin mutluluğu içime işlerdi. Ve bu renklerin içinde en çok da pembeyi severdim. Hayatı tozpembe gördüğümden miydi bilmiyorum? Kıyafetlerimin çoğu, defterlerim, odam hatta ayakkabılarımın çoğu pembe ve pembe tonlarındaydı. Renklerin en