YAŞAMAYANLAR ZAMANLARI

1630 Words
Alev gözünü açtığında karşısında Yaman ve Melek vardı. ' Soner?' dedi zorlukla... ' Ameliyat devam ediyor. ' Yaman sandalyeye oturdu. 'Ben özür dilerim. Anlatmamam gerekiyordu. ' ' Hayır. Sen en iyisini yaptın. Ben sadece. Kötü bir gündü. Hatta iki gün oldu sanırım. Soner saatlerdir ameliyatta. ' Alev Melek' ten yardım istedi. Onun yardımıyla yatakta oturur pozisyona geldi. ' Devamını anlatır mısın?' ' Kendine yüklenme Alev. ' ' Öğrenmek istiyorum. Eğer anlatmazsan daha kötü olurum. ' Yaman odadaki kanepeye oturdu. ' Soner helikopter ile getirildi. Başına Melek ve Baran' ı koydum. Melek sağlık meslek lisesi mezunu, Baran köyünde kardan veteriner gelmeyince hayvanlara bakarak tecrübe kazanmış bir asker. Doktor falan yok yani. Melek başından bir an bile ayrılmadı. Kendinden dört ünite kan vermiş. Baran ağrıları çok olduğu için basıyordu morfini. Sonra karın kısmında morluk oluşmaya başladı. Büyük ihtimalle iç kanama vardı. Komutana ulaştım. Hastane ayarlamaya çalışıyorum demişti. O zaman tuhaf gelmişti. Yani hastane olayının bu kadar şaibeli olması. Ama Fırat ın eli kolu uzun diye sanırım ne olur ne olmaz diyerek herhangi bir hastaneye götürmekte adıyla yatırmakta istemediler. Tabii bir de kendine gelip sana ulaşma imkanı bulmasını. Soner' i gelip aldılar. Geri geldiğinde estetik operasyonda geçirmişti. Evet yüzünde yara izi yanık izi vardı ama genelde pek önemsenmez bizde böyle durumlar. Sonradan anladım ki Soner' i azda olsa değiştirmek istemişlerdi. ' ' Keşke daha fazla değiştirselermiş. Fırat tanıdı. Gerçi benim yüzümden Soner' e takıktı. O nedenle hatırlamış olmalı. ' ' O kısmını düşünmemiş olmalılar. Sonuçta görünen isteyerek yaptığın bir evliliğin olduğuydu geçmişini kurcalaması beklenmemiştir. Soner getirildiğinde hala ağrıları vardı. Baran yine morfin vermeye devam etti. Soner bir süre sonra kendine geldi. Tabii gelmek denirse. Ağrıları bir süre devam etti. Sürekli morfin almaktan neredeyse bağımlı hale gelmişti. Hafif ilaçlar ağrı kesiciler kesinlikle işe yaramıyordu. Bir kaç kez kriz geçirdi. Baran' ın yine ona morfin verdiğini biliyordum ama bilmezden geliyordum. Soner' in çocuğu olma ihtimali çok düşük. Neredeyse hiç yoktu. Yine de Soner senin sevginden o kadar emindi ki, bunu mesele edeceğini hiç düşünmedi. Bu çok önemlidir Alev. Bir kadının seni anne olmaktan daha fazla sevdiğinden emin olmak. Mesela ben olamazdım. Eğer evliyken, çocuğumuz yokken baba olamayacak hale gelseydim eşimden ayrılırdım. O da bunu kabul ederdi diye düşünüyorum. Biriyle bile bile bu şekilde evlenmek farklıdır ama sonradan olması farklı bir şey. Üstelik Soner senin aileye ne kadar önem verdiğini biliyordu. Yine de bir an bile tereddüt etmedi. Bir kez bile Alev acaba beni istemez mi demedi. Oysa sana benzeyen bir kızınız olsun istiyordu. ' ' Bunu kendi mi söyledi?' ' Evet. Senin gibi bir kızı olmasını çok isterdi. Soner' in baba olması için yeniden operasyon geçirmesi gerekiyordu ama bir daha hastaneye götürülmedi. Ölmek üzereyken bile zorla götürülmüş bir adam artık yaşamayan olmuş biri çocuk sahibi olsun diye mi götürülecekti? ' ' Bunu Soner' e sormaları gerekmez mi? Nasıl karar verirler onun adına?' ' Verirler. O zaman ortaya çıksaydı bu riskli olurdu. Herkes için riskli olurdu. Görevde her şey düşünülür. Yarar zarar hesabı yapılır. ' Duydukları Alev' in içini yakıyordu. Ama en çok merak ettiği sorunun cevabını öğrenmeden konunun kapanmasına izin vermeye niyeti yoktu. ' Soner benden nerede vazgeçti? ' ' Soner senden ne zaman vazgeçti? Soner' e alman gereken eğitimler ve tamamlaman gereken görevler var denmişti. Bunları yapınca sana döneceğini düşünüyordu. Kendini eğitime verdi. Ne kadar başarılı olursa o kadar çabuk kavuşacaktı sanki sana. Herkesten çok uğraştı. Mesela dalışlarda herkesten sonra çıktı. Bazen diğerlerine ben söyledim çıkarmalarını... Herkesten çok koştu. Hepsinden az uyudu. Görevlerde en öndeydi. Bazen kendini tek başına attı ortaya. Bir de senin ölmenden endişe ediyordu. Hiçbir haberleşme yolu yoktu. Benim ölüm haberimden sonra kendine bir şey yaptıysa bende öleyim diye atardı kendini her şeye. Bir kere silahlı birinin önüne atladı. Adamın silahı tutukluk yaptı. O zamanlarda herkes diyordu bak Alev öldüyse öleyim dedin ama hayattasın. Demek ki Alev' de hayatta. Kendini bu kadar ateşe atma. Soner sadece görev anında sana dönmeyi düşünmemiştir ama görev bittiği an sana gelmek istiyordu. ' Alev' in gözünden bir damla yaş süzüldü. Ne kadar yaşıyordu o zamanlarda tartışılırdı. Yaman anlatmaya devam etti. ' Bir gün Soner çığın altında kaldı. Parmağı sıkışmıştı. Yüzüğü kesmek gerekiyordu. Soner parmağını kaybetmeyi göze aldı. Yüzüğü kesmemem için adeta yalvardı. O yüzük Soner' in hayatla tek bağıydı. İşkence döneminde yaralarının içinde saklamış dönem dönem. Görürlerse elinden alırlar diye. ' ' Bense hiç takamadım. ' diye mırıldandı Alev. Yaman o günlere dalıp gitmişti. ' Anlamadım. ' ' Önemli bir şey söylemedim. Lütfen devam et. ' ' Soner bir kaç kez benim telefonumu çaldı. Seni aradı eminim. Bilmezden geldim tabii ki. Akıllı telefon olmadığı için internete erişim şansı yoktu. Görev için telefon verildiği zamanlarda seni, abini, yengeni defalarca aradı. Bilinmeyen numaralara sordu. Ama hiçbir bilgiye ulaşamadı. Kaçmayı denedi. Yakaladım. Ceza verdim. Giderse başına ne gelir bilmiyordum. ' ' Peki sen biliyor muydun? Araştırmış mıydın?' ' Hayır. Yapamazdım da zaten. Resmi olarak bende yaşamıyordum. Kime ulaşıp ben Yüzbaşı Yaman benim için şu kişiyi araştırın diyecektim. ' ' Ne kadar sürdü bu ulaşma çabası? ' ' İstanbul' a geldik görev için. Artık Soner' in bakışından tanıyordum. Kaçmayı düşünüyordu. Bir boşluk bulduğu an kaçmayı. Arabaya bindik. Hareket ettik. Soner' le ikimiz. Ben artık senin evli olduğunu biliyordum. Ama Soner' e söylememem konusunda emir almıştım. Soner ise yol boyunca mutluydu. Abinin evine yaklaşıyorduk her adımda. Soner ne olursa olsun kaçıp o evin ne halde olduğunu görmek senden haber almak istiyordu. Abinin evinin nerede olduğunu bilmiyordum ama çok uzak olmadığını gözlerinden anlıyordum Soner' in. Bana verilen adreste durdum. Soner' in üzerinde silah yoktu. Bu da bir emirdi. Kör bir noktadan bahçe duvarını aştık. Bir ağaca çıktık. O ana kadar Soner' in bildiği Fırat diye bir silah tüccarının evine geldiğimiz ve karısının adının Alev olduğuydu. Bir de kızları olduğu... Ağaçtan izlemeye başladık. Ve o seni gördü. Yüzünün halini ben gördüm Alev. Soner' in o an ne kadar acı çektiğini tarif edecek bir kelime yok. Ağaçtan atladı. Onu kolundan tuttum. Sana gelmek istiyordu. Hayal kırıklığının zirvesini yaşıyordu. Ona soracağım bir şey var diyordu. ' ' Ne soracaktı?' ' Hiçbir şey. Seni de kendini de öldürecekti. Ben onu tek ailem zannederken o başkası ile aile kurmuş demişti. Soner benden ne zaman vazgeçti demiştin. Soner senden vazgeçmedi. O an Soner' in gözünden bir damla yaş süzüldü. Onca acı içinde kıvranırken gözünden yaş akmayan adam ağladı. Soner o an ağır yaralandı Alev. Eve döndük. Soner bir başka odaya gitti. Geri döndüğünde parmağında yüzük yoktu. Soner senden hiç vazgeçmedi Alev. Soner o yüzüğü parmağından çıkardığı an öldü. ' Melek Alev' e yaklaştı. Elini tuttu. Alev' in gözünden yaşlar akıyordu. Cebinden çıkardığı üzerinde alev olan yüzüğü Alev' in avcuna bıraktı. ' Eğer yanına girebilirsen bu yüzüğü geri tak parmağına. O an, yüzüğü çıkardığı an yanında ben vardım Alev. Soner yere atınca alıp sakladım. Çünkü Soner hep seni anlatırdı. Nasıl büyük bir aşkla sevdiğinin en büyük şahitlerinden biriyim ben. Yüzüğü attığı yerden aldım çünkü Soner' in yaşaması için bu yüzüğün bir gün parmağına geri takılması gerektiğini biliyordum. ' ' Soner benden nefret ediyor. ' ' Haklısın. Soner senden seni sevdiği kadar nefret ediyor. Ne kadar nefret gördüysen aslında sana olan aşkını görüyorsun. Biz onlarca eğitimden geçtik Alev. Psikolojik eğitimlerde dahil. Duygularımızı belli etmemek konusunda bir sürü eğitim. Soner hep çok başarılıydı. Biz senin o şerefsiz kocanın yüzüne baktık. Onlarca yüzlerce çocuğun, şehidin kanı ellerinde olan adamı yeri geldi koruduk. Biz 15 kişiydik. Şimdi yedi kişiyiz. İki tane gazimiz var. Bir tane hain çıktı aramızdan. Beş şehit verdik yani. Bunlara rağmen Fırat' a bir an bile öfkeli bakmamayı başardık. Eğer Soner seni az sevseydi sana da hiçbir şey olmamış gibi bakmayı başarırdı. Soner seni gördükçe deliye döndüyse, kırıcı konuştuysa bu sadece aşkındandı. Senin ona ihanet ettiğini düşünürken hatta bundan eminken bile sana sevgisini azaltmayı başarabilseydi gösterdiği nefreti de bastırabilirdi ve belki görevde hepimiz daha başarılı olurduk. Soner artık çok iyi bir asker Alev. ' ' Mutlu mu asker olmaktan?' ' Sensiz mutlu olabileceği kadar. Ben içeri girdiğimde neden Soner' e bakmadan öldüğünü düşündüm biliyor musun? Çünkü sen vurduysan Soner her türlü ölür. Sana gelmek için yüz kez ölümden dönmüştür. Ama sen vurursan ölür. ' ' Soner' in öleceğini mi düşünüyorsun? ' ' Soner' in yaşadığına inanmıyorum. Karan gelmeseydi nabzını kontrol bile etmezdim. Soner yaşamıyordu zaten ama bir umut senin için yaşar belki. Küçük bir umut. ' Karan Doğa' dan olanları öğrendiğinde Soner' in yanına gitmeyi seçmişti. Yatak odasına girdiğinde yerde yatan Soner' i ve donuk bir halde bakan Melek ve Alev' i gördü. Hemen Soner' in nabzını kontrol etti. Zayıf olsa da attığını görünce Soner' i dikkatlice kaldırdı. Hastaneye getirdi. Melek ve Alev kendine gelip Karan' ın peşine takılmıştı. O anlar Alev' in gözünün önünden geçti. ' Ben ona yaşaması için bir neden verdim. Benden çok daha güzel bir neden. Soner bu savaşı kazanırsa kızı için, Alin için kazanır. ' Yaman Alin konusunu tekrar sorduğunda Alev Alin' in Soner' in kızı olduğunu anlattı. O sırada Soner' in ameliyatı bitti. Yoğun bakıma aldılar. Beyninin kendini toparlaması için uzun bir süre uyutulacağını, her gün kontrol edileceğini kesin bir şey söyleyemeyeceklerini söylediler. Alev' e hem Soner' in yaşadıkları hemde yaşamla ölüm arasında gidip gelmesi ağır geliyordu. Ağlamaya başladı. Sakinleştirici ile uyutulmasaydı saatlerce ağlamaya devam edecek gibiydi. Yaman Melek' e baktı. Melek Yaman' a. İkisininde omzunda hem Alev' in hem Soner' in aşkı yüktü. Böyle bitmesini istemiyorlardı. Ama elden gelen hiçbir şey yoktu. Yaşamayanlar' a görev çıkma ihtimali vardı. Serhat Albay Melek' le görüşeceğini ve İstanbul' da bir timi eğitmesini isteyeceğini Yaman' a bildirdiğinde Yaman kesin kararını vermişti. Albay' a onunla görüşmeye kendisinin geleceğini ve Melek' in Yaşamayanlar' dan ayrılması konusunda kararını değiştirdiğini söyledi. Yaşamayanlar yedi kişiydi ve Yaman hepsini bir arada tutmak istiyordu. Soner' de dahil. Sanki hepsi bir zincir gibi birbirine bağlıydı ve Melek' in ayrılması, zinciri kıracak; ardından kayıplar gelecek gibi hissediyordu. Soner' in bu halde olması ve bütün timin neredeyse gözünü kırpmadan beklemesi aralarındaki bağı ispat etmişti. Yaman o bağı koparak kişi olmak istemiyordu. Soner' in de olmamasını diliyordu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD