Alev' in anlatımı...
Soner hala yoğun bakımdaydı. Doktor her şeye hazır olmamızı söylemişti. Her şeye... Bizim nelerden geçtiğimizden haberi bile yoktu. Her şeyin ne kadar geniş bir kavram olduğunu bilmiyordu. Onun her şey dediği üç seçenekti. Ölürdü, yaşardı, yaşar ama bedensel faaliyetlerinde kayıpları olurdu. Üçünden birini yaşayacaktık. Doktorun haberi yoktu ama biz daha beterleri yaşamıştık. Soner üç yıl ölüydü mesela. Ben bedenimde ruhum eksik yaşamıştım. Mesele olan Soner' e ne olacağı değildi. Benim hiçbir seçeneği kaldıracak gücümün kalmamış olmasıydı. Ölmesi bir kez daha kaldırabileceğim bir durum değildi. Üstelik bu kez öldüren ben olmuş olacaktım. İlk ve tek aşkımı öldürmüş olmayı kaldırmak kolay değildi. Herhangi bir bedensel engeli olması benim için sorun değildi. Ben onu hep aynı görecektim ama Soner bunu kaldıramazdı. Özellikle başkasına bağımlı bir hayat yaşamak zorunda kalırsa bu onun için felaketti. Ya bir mucize olur ve yaşarsa?..
Ondan kızını saklamıştım. Sadece geri döndüğünde değil. O zaman bir bahanem vardı. Ne kadar kabul etmese de Fırat konusunda fevri davranmasın en önemlisi kızım zarar görmesin diye saklamıştım. Ama mesele bu kadar değildi. Ben Soner' le hamile olduğumu öğrendiğim günlerde telefonda görüşüyordum daha ve sırf sürpriz yapmak adına baba olacağını gizlemiştim. Bilseydi her şey çok farklı olabilirdi. Belki en baştan görevi kabul etmezdi ya da etse bile farklı yollar izlerdi. Belki de önce beni görmek isterdi. Bir gün sonra çıkardı yola ve esir düşmezdi. Ya da benden gizlemezdi yaşadığını, görevi bilirdim ölmediğini...
Sırf saçma bir sürpriz yapma isteğim bir baba ile kızını dört yıl ayrı tutmuş olabilirdi ve Soner bana asla çok iyi yapmışsın demeyecekti. Yerinde bende olsam demezdim. Neymiş gözlerinin içine bakarak söyleyecek heyecanını görecekmişim. Kim vermiş ki yarının garantisini ben vermiştim. Hep aile hasreti çekmiş adama öğrendiğim an söylemeliydim oysa. Bunu hak ediyordu. Soner' in gözleri ışıl ışıl olacaktı. Sarılıp öpecekti beni. Ayaklarımı yerden kesecek belki dakikalarca döndürecekti. Öyle hayal etmiştim değil mi?
Soner baba olamayacağını öğrendiğinde ne hissetmişti acaba? Onca aile acısından sonra bir de bunu yaşamıştı. Eğer bilseydi bir kızı var o kadar acı çekmezdi. Bütün her şey aynı yaşansaydı bile hamile olduğumu bilen Soner çok daha az acı çekecekti. Kız mı erkek mi öğrenmiş olmayacaktı belki ama onu bekleyen bir çocuğu olduğunu düşünecekti. Ben düşüncelere dalmışken Albay geldi ve benimle konuşmak istediğini söyledi. Yatakta doğruldum.
' Soner' i vurduğum için götürecekseniz lütfen bunu şimdi yapmayın. Buradayım. Kaçmam asla kaçmam. Gerekirse kelepçeleyin beni ama Soner' in durumu kesinleşmeden beni götürmeyin. '
' Sakin ol kızım. Onun için gelmedim. '
' Anladım. Yabancı biri yerine sizin gelmenizi tercih ederdim. Her şeyi baştan anlatacak gücüm yok gibi hissediyorum. '
' Bu konuda yargılanmayacaksın Alev. Soner teknik olarak ölü. Ölü birini öldürmüş olamazsın. '
Buna sevinmem mi gerekiyordu? Kan beynime sıçramıştı.
' Soner asker. Asker. Hani askerin düğmesini koparmak altı aydan başlıyordu? Ben kafasına sıktım. Kafasına. Öldürmek kastıyla. Evet tehdit altında ama öldürmek için sıktım. Ne demek o zaten ölü. Yaşıyordu. Bu ülke için savaşıyordu. Esir düştü bu ülke için. İşkence gördü. '
Birden kapı açıldı. Yaman içeri girdi. Albay' a selam verip bana döndü.
' Alev sesin dışarı geliyor. Sakin ol. '
' Sakin falan olmuyorum. Lanet olsun ya. Soner yaşıyor. Hepiniz yaşıyorsunuz. Şu an seni burada öldürsem zaten ölüydü diyecekler sen bunu nasıl kabul ediyorsun? '
' Vatan için Alev. Şu an beni vurursan bunun elbet bir bedeli olur ama senin Soner' i vurduğun durum bir operasyon içindeydi. Sen Fırat' ın dediğini yapmasaydın Fırat kaçabilirdi. Sen bize zaman kazandırdın. '
' Ben Soner' i vurdum. Soner' i vurdum. Ben vurdum. Kimse için değil. Vatan içinde değil. Sadece kızım için vurdum. Başka seçenek düşünmedim. Yaşatmayı denemedim. Vurdum. Ölsün diye vurdum. '
Ağlamaya başladım. Kriz geçiriyordum. Hapse girmek istediğim falan yoktu ama bu da insanın zoruna gidiyordu. Soner ben vurmadan önce kanlı canlı karşımdaydı. O zaten ölüydü, ölüyü öldüremezsin denip geçilmeyi hak etmiyordu. Yaman kollarıyla beni zapdetti. Başımı sert göğsüne yaslayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ettim.
' Soner yaşıyordu Yaman. '
' Evet yaşıyordu. '
' Ben vurdum.'
' Kızın için vurdun. '
' O beni vurabilirdi ama vurmadı. O silahı benden daha hızlı alabilirdi. Üstelik ona zamanda tanıdım ama almadı. '
' Gördüm görüntüleri. O senin almanı istemiş Alev. Senin bir suçun yok. Soner sana başka seçenek vermemiş. Sen elinden geldiğince beklemişsin. '
' Niye kızı için yaşamak istemedi?'
' İstedi. '
' İstemedi. '
Saçlarımı okşayarak yüzümden çekti. Gözyaşlarımı sildi. Yaman' dan çok farklı bir his alıyordum. Abim benim kahramanımdı. Onu çok severdim. Ama beni kırdığı zamanlarda olurdu. Yaman insanda abi hissi uyandırıyordu. Sadece abi hissi değildi. Alaz abim burada olsaydı. Bir tercih yaptın ve vurdun Alev , kızını ardında bırakıp ölmediğine mi ağlıyorsun derdi. Yaman ise Beril gibi teselli ediyor ama abim gibi de güven veriyordu.
' İstedi. Görüntüleri detaylı inceledim Alev. Sen silahı eline alıp ateşlerken Soner başını yana doğru eğmiş. Dimdik tutsaydı orada ölürdü. Senin karşındayken ölmemek için elinden geldiğince ayarlama yapmış. '
' Doğru mu söylüyorsun?'
' İstersen birlikte izleriz Alev. Ama bu senin için hiç kolay olmaz. Doğru söylüyorum. Oğlum üzerine yemin edebilirim istersen. '
Kollarımı iri gövdesine doladım.
' Sana inanıyorum. Yemin etmene gerek yok. '
Yinede bir süre daha ağladım. Sonunda Albay seslendi.
' Alev iyiysen artık sana şunları vermem lazım. '
Yaman' dan ayrılıp ona döndüm. Bana üç tane kimlik uzattı. En üsttekinde Soner' in resmi vardı.
Soner Akıncı yazıyordu. Albay' a baktım.
' Hastaneye bu soyisimle yatırıldı biliyorsun. Kimliği de bu nedenle bu isme düzenledik.'
Devamında söyleyeceği şeyler vardı ama söylemek istemiyor gibi sustu. Tahmin ediyordum. Ölürse bu isimle gömülecekti. Engelli şekilde devam ederse de bu isimle edecekti. Ama sağlıklı olursa ne olacağı belli değildi. Daha doğrusu ben bunu sormaya niyetli değildim. İkinci kimliğe baktım. Resim yoktu.
Alin Akıncı yazıyordu. Ne kadar baktım bilmiyorum. Sonra Yaman' a uzattım. Onunla paylaşmak istemiştim çünkü kızım babasıyla aynı soyadını taşıyordu. Mutluluktan bir damla gözyaşım aktı.
Üçüncü kimliğe baktım.
Alev Zorlu Akıncı yazıyordu. Kafamı kaldırıp Albay' a baktım.
' Kızlık soyadını kullanmak ister misin emin olamadım ama yine de yazdırdım. '
Bunu hiç düşünmemiştim. Zorlu soyadını taşırken zorlu bir hayat yaşamıştım. Beril' in hayatıda Zorlu olduktan sonra zorlaşmıştı. Şu an bunu düşünecek kafada değildim. Aklıma takılan başka bir şey vardı.
' Sahte mi bu kimlikler? Geçici mi yani?'
' Hayır. Her şey yasal. Nikah defterine imzalarınız dışında. Fırat ile boşandıktan kısa süre sonra evlenmiş görünüyorsunuz. Alin' in Soner' in kızı olduğuna dair DNA raporuda var. '
' Teşekkür ederim. Hepsi için teşekkür ederim. '
Soner ölürse en azından evlenmiş olacaktık. Kızıma ilerde her şeyi nasıl anlatacağımı bilmiyordum annesiyle babası hiç evlenmemiş olmayacaktı. Yaşarsa ne derdi bilmiyordum ama Alin için yine iyi olan buydu. İstemezse boşanmış olurduk ama kayıtlarda en azından geçmiş bir evlilik çıkardı. Alin' e her şeyi anlatmak kolay değildi. Belki hayatı boyunca bütün gerçekleri bilmeyecekti.
Albay veda edip giderken Yaman onunla konuşması gerektiğini söyledi. Benden müsade istedi. Akşam geleceğini söyledi. İlk kez ayrılıyordu hastaneden demek ki önemliydi.
...
Yazarın anlatımı...
Albay bir görüşme yapmak için gitmişti. Yaman önce Yaşamayanlar' ın yanına gitti. Artık hepsinin hastanede durmasına izin verilmiyordu. Sonuçta yüzlerinin fazla görülmesi her zaman riskti. Yaşamayan olmaktan ilk kez hoşlanmadıklarını anlıyordu Yaman. Melek özel izinle Alev' in yanında duruyordu. Albay Melek' in zaten görev yeri değişeceği için vermişti aslında bu izni ama Yaman karar değiştirince geri alamamıştı izni. Yaman kapıyı çaldı. Albay' ın odasına girdi. Selam verdikten sonra masaya doğru yürüdü.
Koydu beresini, silahını, rütbesini masaya..
' Ben çok şehit verdim bu yolda. Hiçbiri tereddüt etmedi ölüme giderken. Onlar yaşatmak için yaşamadılar. Övgü beklemediler. Alkış beklemediler. Ödül beklemediler. Ne yaptılarsa vatan için yaptılar. Vatan aşkıyla yaptılar. Benim şehitlerim kendi isimleriyle şehitlikte yer sahibi olmayı hak ediyorlar. Ve benim askerlerim artık yaşamayı hak ediyorlar. Ya kendi isimleriyle yaşarlar. Ya da ben projeyi burada bitiriyorum. '
' Yaman sen ne diyorsun? Bu projeyi en iyi sen biliyorsun. '
' Biliyorum. Ancak hiçbiri yaşamalarına engel değil. Zaten yüzümüzü göstermiyoruz. Kendimizi ispat ettiğimize inanıyorum. Sizinde projenizin başarılı olduğu ortada. Bu tim Fırat Kozluca gibi bir silah tüccarının sonunu getirdi. Öldü zannedilen yedi asker bir baskında bulundu mu dersiniz ne yaparsınız bilmiyorum orası sizin işiniz. Ama askerlerim yaşayacak Komutanım. '