Dünya üzerinde çeşit çeşit insan vardı. Kimi hayatının gidişatına yetişemeyip sürüklenirken kimi de attığı adımın planını öncesinden yapar. Nar, kendini hangi kategoriye koyması gerektiğini bilmiyordu. Öyle böyle devam eden hayatı sanki görünmez domino taşına biri dokunmuş gibi sırayla devriliyordu. Kardeşlerinin ondan izinsiz gittiği bar o domino taşıydı. Sonradan olayların ardı arkası kesilmez olmuştu. Yeşillerini karşısındaki adamın yüzünden çeken kız denize bakarken “Dökül bakalım. Karakol çıkışı diğerleri şimdi sen. Amacınız olayınız derdiniz ne?” dedi. Sesinde bezginlik vardı. “Hızlısın baya ya. Sorguya başlamadan bir simit mi yesek?” Göz deviren genç kız ‘Gerçekten mi?’ der gibi yeniden bakışlarını adamın suratına çevirdiğinde nefesini bırakan Doğu dökülmeye başladı