Keyifli okumalar
Alparslan sabaha kadar uyumadı. Gözünün önüne hep yeni asistanı geliyordu. Kiraz dudakları amber gözleri kızıl saçları aklından çıkmıyordu. Bu kadın bana ait olmalı diyerek düşündü. Peki onu gerçekten istiyor muydu?
Yataktan kalkıp duşa girip kendine gelmesi gerekiyordu. Sıcak su bedeninden akıp giderken gözünün önüne Büşra geliyordu. Bu kadın ne yapmış olabilir ki bu kadar etkisi altında kalmıştı. Telefonu çaldığında duştan çıkıp bornoz giyindi. Saçlarını kurutup dolaptan takım çıkardığında arayana bakıyordu.
" Aleyna arıyor.."
Telefonu kapatıp üstünü değiştirdi. Ama telefon bir türlü susmak bilmiyordu. Derin bir nefes alarak açtığında kadının sesini duydu. "Sonunda açabildin." diyerek söylendi. "Kaç kere aradım açmadın." dedi. Alparslan ceketini giyerken, "İşim gücüm var." dedi.
"Senin işin gücün hiç bitmiyor ki hem o kadını niye asistan olarak alıyorsun?" diyerek sordu. Alparslan'ı elde edene kadar canı çıkmıştı. Şirkete yeni asistan geldiğini duyunca kıskançlık krizine girdi.
"Şirket benim şirketim kimi alacağımı sana soracak değilim. "dediğinde kadının çileden çıkardığını bilmiyordu." Öyle olsun bakalım. "diyerek telefonu üstüne kapattı. Sabır çeke çeke giderken aracına atladığı gibi şirkete gitmişti.
....
Aleyna sinir krizine girdi. Alparslan'ı ona kaptırmaya niyeti yoktu. Mutlaka onu görmek istiyordu. Onun için en iddialı kıyafeti giyinmişti. Aracına atladığında herşey tamamdı. Ama bilmediği bir şey var ki Büşra ondan bile güzeldi.
Alparslan odasında oturduğunda Büşra peşinden gelmişti. "Bugün toplantınız var." dediğinde Alparslan dikkatli şekilde dinliyordu. "Herşey hazır." dedi. Derin bir nefes çekerken, "Dün olanlar için üzgünüm." dediğinde genç adamın bakışları ona döndü. "Senin suçun değil böyle pezevenklere az bile yapıyorsun." dedi.
"Bir isteğiniz var mı?" diyerek sordu. Alparslan başını salladı. "Bir kahve getir lütfen sen yap." dedi. Büşra odadan çıktığında herkes ona bakıyordu. Gözleri endişeyle bakarken, "Korkma seni tebrik etmek için geldik dün haddini bildirdin." dediğinde rahatladı. "Ama içim soğumadı hala" dedi. Sarışın kadının suratı düştü. "Aha bela geliyor kızlar." dediğinde havalı havalı gelen kişiye bakıyordu.
"Alparslan müsait mi?" diyerek sordu. "Hayır toplantısı var." dediğinde Aleyna ters ters baktı. "Sana sormadım." diyerek bağırdı. "Lütfen sesinizi kısın." dedi. Aleyna daha çok sinirlenmişti. "Sen kimsin?" diyerek sorunca, "Alparslan Bey'in asistanıyım." dedi. Aleyna baştan aşağı onu süzerken içini kıskançlık kapladı.
"Ben onun sevgilisiyim." dediğinde küçümser bakışı atıyordu. "Olabilir." diyerek sakinlikle cevap verdiğinde, "Bir sorayım müsait mi?" diyerek gideceği anda saçlarına yapıştı. "Seni kahpe onu elimden alacaksın değil mi? Onu sana verecek göz var mı?" diyerek bağırdı. Büşra'nın gözyaşları akarken, "Bırakın saçımı canım acıyor." dedi.
"Sen nasıl onu benden almaya kalkarsın." diyerek itekledi. Büşra acıyla yere düşerken, "Manyak mısın? Ne istiyorsun benden uzak dur." dediğinde Aleyna öfkeyle bağırdı. Sesi duyan Alparslan odadan çıktığında gördüğü görüntüyle, "Ne oluyor?" diyerek sordu. Büşra'nın elinden tutup kaldırdı. "İyi misin?" diyerek sordu. "İyiyim benim suçum yok kendisi bana saldırdı." dedi.
Aleyna her zaman ki gibi ağlama numarası yaparken Alparslan öfkeyle bakıyordu. "Kes zırlama tepemde." diyerek kızmıştı. "Ne işin var senin burada toplantım var demedim mi?" diyerek azarladı. Öfkeyle bana bakarken, "Asıl bu kadının burada ne işi var." dediğinde gülme krizine girdim. "Ben burada çalışanım anladın mı?" diyerek bağırdığımda, "Ayrıca senin sevgilinle ne işim olur. Ben evli bir çocuk annesiyim." dedim.
Herkesin bakışları donup kalırken Büşra onlara baktı. "Neden bu kadar şaşırdınız." diyerek sorduğunda Aleyna şaşkınca bakıyordu. "Sen evli misin?" diyerek sordu. "Kulakların sağır mı? Evliyim bir çocuğum var." dedi. Aleyna tam özür diliyordu ki, "Özrün sana kalsın." diyerek çantasını alıp gitmişti.
Gözyaşları akarken içindeki acıyı tutamadı. Kocasının onu en arkadaşıyla birlikte olduğunu aylarca aldatıldığını diyemedi. Minicik bebeğiyle baş başa kalmıştı. Herşeyi onun için katlanmak zorunda kalmıştı. O acıyla doğum yaparken kocası evlenmişti. Derin bir nefes çekerken telefonu çaldığında cebinden çıkardığı gibi kulağına koydu.
"Hanımım yetişin." dediğinde gözlerini sildi. "Ne oldu?" diyerek sorduğunda, "Eşiniz sevgilisiyle gelmiş kapıya" dedi. Büşra'nın başından aşağı kaynar su döküldü. "Sakın ha sakın içeri alma polisi ara hemen." dediğinde Alparslan ona yetişti. "Alparslan bey eski eşim gelmiş bebeğimi alacak lütfen izin vermeyin." diyerek ağladı. "Atla hemen." dediğinde araca bindiği gibi olayları anlattı.
"Bebeğimi almasın benden hem ona ait bir şey yok hepsi benim." dediğinde Alparslan kapıya gelmişti. Büşra araçtan indiği gibi içeri girdi. "Volkan ne istiyorsun?" diyerek sordu. "Bebeğimi göreceğim." dediğinde Büşra'nın öfkesi artarken, "Öyle mi? Yeni mi aklına geldi ben acıyla doğum yaparken sen bu kadının koynunda sefa sürdün." dedi.
"Sen buna engel olamazsın kendi çocuğunu görmeye hakkı var." dediğinde kadına bir tokat attı. "Sen kim oluyorsun da konuşuyorsun? Boşanma davası açtım elinde ne varsa alacağım bakalım yanında kaç gün kalacak" dedikten sonra kadın öfkeyle bakıyordu. "Nasıl alacaksın." dediğinde, "Sana söylemedi mi? Şirket, araba banka hesapları hepsi bana aittir." dediğinde kadının bakışları sevgilisine döndü.
Alparslan kadının yanına geldiğinde Volkan'ın bakışları ona döndü. "Bu adam kim?" diyerek sorduğunda, "Sevgilisi" dediğinde Büşra'nın bakışları şoka dönü. Ama belli etmedi. "Alparslan Türkeş" dediğinde Volkan'ın korkuyla baktığını gördü. " Şimdi kendin mi, gidersin? Yoksa kendi yöntemleri kullanayım mı?" diyerek sordu. Volkan giderken kadının da gitmesiyle derin bir nefes çekti.
Evin yardımcısı kapıyı açarken içeri girdiler. Bebeğin ağlama sesini duyunca yanına koştu. "Oğlum." diyerek kokusunu içine çekmişti. "Hanımım çok korktu kapıyı kıracak sandım." dedi. Alparslan kadına bakarken, "Bir daha ayak basarsa bana haber ver." dediğinde kartı ona uzattı. Elinden alıp cebine koydu. "Ben size kahve yapayım." dedi.
"Bana neden söylemedin?" diyerek sordu. Büşra'nın gözyaşları akarken, "Çünkü nereye gidersem gideyim çocuklu eleman istemediler." dediğinde Alparslan küfür ediyordu. "Saçmalık bu olsa gerek" dedi. "Herşeyimi elimden aldı. Çaresiz kaldım." dediğinde Alparslan ona döndü. "Sana en iyi avukat ayarlarız herşeyi alırsın çocukta sende kalır." dedi.
"İstersen sözleşmeli evlilik yaparız istersen şirket ortağım." dediğinde Büşra'nın bakışları şaşkına döndü. Yardımcı kadın kızı gibi sevdiği kıza bakıp, "Eğer evlenmezsen hakim çocuğu babaya verebilir." dediğinde korkuyla bakmıştı. "Boşanma davası bitince haber veririm size" dedi. Alparslan çocuğu kucağına alıp severken, "Adı ne bu yakışıklının." diyerek sordu.
"Alp" dediğinde gülümsedi. "Merhaba Alp bende Alparslan." diyerek yanağına öpücük kondurdu. Alp ilk defa bu kadar gülümsüyordu." Seval abla sana yük olmuyorum değil mi?" diyerek sordu. "Aşk olsun kızım ne yükü sana nasıl baktıysam çocuğuna da bakarım." dediğinde kadına sarıldı. Bebeğin uykusu gelmiş olacak ki Seval hanım onu alıp uyutmaya götürdü.
"Teşekkür ederim." dediğinde, "Önemli değil." dedi. Alparslan genç kadına bakıp, "Sana bir şey sormak istiyorum. Çok güzel kadınsın bu hiyarla ne işin var." dediğinde Büşra gülme krizine girdi. Alparslan onun gülüşünde takılı kaldı. "Babamın ölmeden önce son vasiyeti eğer bilseydi. Bana bunu yapamazdı. Ama annem öğrenmiştir." dedi.
Alparslan ayağa kalktığında, "Ayrıca o kadından uzak durun yoksa ömrünüz çürür." dediğinde Alparslan güldü. "Evet başıma bela oldu." diyerek kapıdan çıkarken Büşra'nın bakışları şaşkınca kalmıştı. "Anne" diyerek seslendi. Alparslan giderken annesi kızına sarılıp öpmüştü..
Bölüm sonu