4. Bölüm

1922 Words
Özgür Mesaj sesiyle uyandım. Saat iki çeyrek ve ekranda bilmediğim bi numaradan mesaj gelmiş. Gecenin bu saatinde "günaydın" yazan bir mesaj. Neyin kafasını yaşıyordu acaba? Kimdi bu geri zekalı şimdi? Başımın ağrısı geçmemiş ve gereksiz bi mesaj yüzünden uyandım. Bunun siniriyle mesaj attım. "Günaymadı ama, bilmemem farkında mısın? yazıp gönderdim. Anında tekrar cevap geldi. "Farkındayım, sende farkında mısın diye seni denedim." yazan mesajı okuyunca daha bir sinirlendim. Resmen dalga geçiyordu. Ben seni bir deneyeceğim göreceksin. Kimsin lan derdin ne senin? yazıp tekrar gönderdim. Tekrar dalga geçer gibi cevap vermiş Kim olduğum çok mu önemli mi diye. Yok ya ne önemi olabilir ki, gecenin yarısı günaydın yazan birinin değil mi? Benimki de ne kadar saçma bir soruydu. Gece, gece uykumun içine etsede kendimi cevap vermekten alıkoyamıyorum. "Aşk olsun, hemen de geri zekalı olduk. Oysa ki gayet aklı başında biriyim :)" "Aklı başında olan birisi, gecenin bir yarısın da günaydın diye mesaj atmaz. Yaptığınla, söylediğin çelişkili" yazıp gönderdim. Ulan tanımadığım biriyle saçma, sapan mesajlaşıyorum. Ne yazarsam anında sinir bozucu cevap yazıp gönderiyor. Kesinlikle sinirimi bozmak için yapıyordu. Eğer Mert sensen sabah sikeceğim belanı. Yok Hakan abi sensen, seninle de görüşürüz haberin olsun. Bu yaptığınızın bedelini size ödettiririm. Kesinlikle ikisinden biri olduğunu düşünsem de bu kadar hazır cevap vermesi, kafamı karıştırmıyor değildi. Bunu öğrenmenin en iyi yolu aramaktı sanırım. Bir kaç mesaj daha yazdıktan sonra, dayanamayıp aradım. Ama tabiki de açan yok. Tekrar tekrar aradım yok, açmıyor şerefsiz. Kesin bu bizim çocuklardı emindim artık, erken çıktım diye benle uğraşıyorlar. Ben size yarın bunun hesabını sorarım. Tekrar mesaj attım "Niye açmıyorsun lan?" diye. pezevenk birde utanmadan "Canım istemiyor" yazıp göndermiş. Senin canını sikeyim şerefsiz. Böyle saçmalık yapmak hangisinin aklına geldi, gerçekten merak ettim şimdi. "Benim uykum geldi iyi geceler" yazan mesajı okuyunca bildiğim tüm küfürleri saydırdım. Ulan gecenin bir yarısı uykumun içine et, ondan sonra da normal bir şey yapmış gibi, benim uykum geldi iyi geceler yaz. Sizin belanızı sikeyim ben emi köpekler.. Neden benim de normal arkadaşlarım yok acaba? Ben bunun hesabını sorarım size şerefsizler. Şimdi uyu uyuyabilirsen tekrar aradım yine açılmadı sinirimi çıkartmam lazım dı tekrar, tekrar aradım yok açmıyorlar. Eminin şimdi katıla, katıla gülüyorlardır adiler. Neyse Özgür oğlum sakin ol diyerek kendimi sakinleştirip, telefonu tamamen kapatıp uyumaya çalıştım. Artık uyu uyuyabilirsen Özgür.. Ayşem Annemin sabah, sabah bağırma sesleriyle uyandım yine. "Ayşemm kalk kızım" bu kadının derdi ne ya? Okula gitmiyorum, işe gitmiyorum ama her sabah sekiz de uyandırılıyorum. Annem canım bak, insanlar uyanınca kahvaltı yapar. Kahvaltı yapmak için uyandırılmaz. Bırak uyuyayım, akşam evin tüm işlerini yaptım işim yok ben uyumak istiyorum. diyerek cırladım. "Tamam uyu sen ben babanla pazara gitcem akşam yemeğinide sen hazırlarsın artık" dedikten sonra odadan çıkıp gitti. Hayret bu kadar çabuk kabulleneceğini hiç düşünmemiştim. Ama olsun sonuçta istediğim olmuştu, ve uykuya kaldığım yerden devam edebilirdim artık. Anında gözlerimi kapatıp kaldığım yerden uyumaya devam ettim. Gözlerimi hiç açmak istemesem de yeteri kadar uyuduğumu düşünerek zorda olsa açtım. Saat onbire geliyordu, iyi uyumuşum keyfim yerine geldi. Yataktan kalkmadan gece mesajlaştığım kişi aklıma geldi. En son mesajı attıktan sonra ben uyuya kalmıştım sanırım. Hemen telefonu elime aldım bir sürü mesaj ve arama vardı. Gece mesaj attıklarımın bir çoğu, yeni görüp dönüş yapmışlar. Onları boş vererek mesajlaştığım kişinin mesajlarına baktım. Aramaların de bir çoğu ondandı. Yuhhh!!! onbeş kez aramış, ne meraklı çıktı buda böyle. Ama gece nede güzel sinir ettim, neyse annemler evde olmadığına göre sinir etmeye devam edebilirim. Yataktan hemen kalkmayı sevmiyorum uyanınca biraz keyif yapmak bana kendimi daha iyi hissettiriyor. Bugün evde tek olduğuma göre istediğimi yapabilirim. Elime telefonu alıp tekrar mesaj attım. "günaydı bana, sana da günaydın mı yoksa hala gece mi?" yazıp gönderdim. Annemlerde evde olmadığına göre rahat rahat telefonu yanıma alabilirdim. Kalktım önce tuvalete gittim işlerimi hallettikden sonra çıktım. Pijamalarımı çıkartmaya hiç niyetim yok, bana kalsa hep pijamayla dururum. Ama annem akşama kadar söylenip duruyor. Mutfağa geçip kendime güzel bir kahvaltı hazırlamaya başladım. Çay en sevdiğim şeydi, çay olmazsa kahvaltı hep eksik benim için. O yüzden önce çay suyunu koydum kahvaltılıkları masaya yerleştirdim çay da olduktan sonra yemeye başladım. Bugün güzel geçecekti öyle hissediyordum. Tek başına kahvaltı yapmak zevkli olmasa da ben hayallere dalmıştım bile. Bir anda gelen mesaj sesiyle irkilip, hayallerimden sıyrılmak zorunda kaldım. Telefonu elime aldığım da gelen mesaj geceki numaradandı.. Özgür Gece uykumun içine ettiği yetmezmiş gibi, birde sabah mesaj atmış utanmadan. Neymiş ona günaymış da, bana hala gecemiymiş. Sanane amına kodum, gece mi, gündüz mü? desem de dayanamayıp mesaj attım. "Kim olduğunu söyleyecekmisin? yoksa boş yapmaya devam mı?" diye. Ya adam gibi kim olduğunu söylerdi, yada hiç uğraşamazdım. İşim, gücüm yokmuş gibi milletin manyağıyla hiç işim olmaz. Bilmem.. Henüz karar vermedim aslında diyerek yine sinirlerimi anında zıplatmayı başardı. Hayır birde çok komikmiş gibi gülücük koymuş. Ağlanacak haline gülüyor manyak. Allahım ben neyle uğraşıyordum böyle? Nerede manyak varsa beni bulmak zorundamı? diye kendi, kendime konuşurken açmayacağını düşündüğüm halde tekrar aradım. Üçüncü çalmadan sonra telefon açıldı. "Hayret açtın.. Ben yine korkar açmazsın sandım" dediğim de. "Ayy o kadar çok korktum ki, sorma.." diyerek damarıma basmaya devam etti. Ben bizim çocuklardan biri olduğuna o kadar emindim ki, aslında duyduğum sesle biraz şaşırdım. Korkma o zamanda söyle artık kimsin, ne demeye gecenin bir yarısında rahatsız ediyorsun? diyerek asıl öğrenmem gereken şeyi yeniledim. Tabi karşımda ki hala işin dalgasındaydı, cevap vermek yerine hala saçmalamaya devam ediyor. Yeminle deliydi, adam gibi soru soruyorum, dalga geçer gibi cevap veriyordu. Evet merak ettim gece, gece beni rahatsız edenin kim olduğunu. Ne bok yemeye beni uykumdan ettiğini. Daha sayayım mı yada doğru düzgün cevap vermeyi deneyecek mi acaba? Can sıkıntısı ne yaparsın, dün gecenin talihlisi sen çıktın. diyerek arsız,arsız konuşmaya başladı. Neymiş birde kusura bakmayacakmışım artık. Allahım sen aklıma mukayyet ol, çattık belaya. Kimsin ya adam gibi cevap ver, yada kapat. Seninle uğraşamayacağım" dediğim anda kulağıma pip sesleri doldu. Ne yani bu manyak şimdi telefonu yüzüme mi kapatmıştı? **** Ayşem Harbiden manyaktım sanırım. İnsanları rahatsız ediyor, sonrada trip yaparak yüzüne telefonu kapatıyorum. Napim ama akşama kadar evde can sıkıntısından ölüyorum. Bende tanımadığım insanların canını sıkıp kendimce eğleniyorum. Telefon tekrar çalmaya başladı ama hiç açasım yok o şansı bi kere verdim. Benle düzgün konuşsaydı belki arkadaş olurdum. Allah için ses tonu mükemmeldi. Şimdi anladım ses tonu gerçekten etkiliymiş. Kahvaltıma devam ederken zil caldı. Karşımda bir adet Merve yüzünde kocaman gülümsemeyle. Hoş geldin canım gel kahvaltı yapalım diye mutfağa çekiştirdim. Birlikte güzel bi kahvaltı yaptıktan sonra "aslın da sana güzel bir haberim var" dedi.. Bekle o zaman kendimize birer kahve yapalım öyle başla anlatmaya. dediğim de yerinde duramayan yaramaz çocuk gibi. "Ama ben çok heyecanlıyım. Zaten zor durdum sen yap kahve ben anlatıyorum" dedi.. "Babamla konuştum istediği bölümü kazanırsam İstanbul'da okumama izin verecekmiş." Merve çok sevindim senin adına inşallah kazanırsın, dedim. Ama içim burkuldu ben hukuk kazanmama rağmen beni göndermemişti babam.. Merve daha bitmedi babamla konuştum amcamla konuşacak birlikte gitmemiz için ikna edecek demişti. "Gercekten mi?" dedim babam izin verirmi ki hem geçen senede amcam söyledi kabul etmemişti diyip tekrar üzüldüm.. Merve "üzülme canım ya, hem bu sefer birlikte oluruz diye izin verir belkide. Ben de kazanırım hukuk bir de aynı okul olursa ooo değme keyfimize.." deyip sıkıca sarıldı.. Sınava az kalmıştı inşallah kazanırdı belki babam kabul ederdi, bende hayalini kurduğum okulu bitiririm. Merveyle birlikte akşama kadar hayaller kurup durduk annemler gelmeden yemeğide yaptık. Merve olmasa ben napardım diye çok düşünüyorum bazen o benim kuzenim değilde küçük kardeşim gibi. "Geç oldu artık ben eve gideyim" dedi Merve gitmesini istemiyordum, yemek yiyelim öyle gidersin dedim ama ikna edemedim. Sıkıca sarıldım yine gel arayı çok uzatma olurmu.. Evlerimiz çok yakın değildi o yüzden sürekli görüşemiyorduk. Hep ben geliyorum birazda sen gel dedi. Hatta haftaya gel bi kaç gün bizde kalırız. Babam izin verirse gelirim canım dedim benim içinde iyi olur. "Tamam o zaman öptüm kocaman" deyip gitti. Salona geçip oturdum yarım saat sonra annemler geldi. Kızım çok yoruldum ben, sen bunları mutfağa yerleştirirsin diyerek koltuğa oturdu annem. "Tamam anne sen geç ben hallederim. Baba eğer acıktıysanız önce yemek yiyelim sonra ben yerleştiririm" dediğim de "Kızım iyi olur ben açıktım annen bugün beni çok yordu yatıp dinlenmek istiyorum." diyerek anneme laf sokmayı ihmal etmedi. Mutfağa geçip sofrayı hazırladım hep birlikte yemeği yedik. Ellerine sağlık kızım, ellerinden bir de çay içerim artık, deyip mutfaktan çıktı. Annemler salona geçince önce çay suyu koydum. Masayı toplayıp aldıklarınıda yerleştirdim. Çay hazır olunca yanına kuru yemiş de koyup salona yanlarına gittim babam her zamanki gibi yine televizyonda siyaset programı izliyordu. Çayları servis ettim o sırada babam kızım bi daha anneni pazara götürmücem senle gidelim dedi. Annem pazara gittimi önce tüm pazarı baştan sonra gezer sonra başa dönüp alacaklarını tekrar gezerek alırdı. Bu da neredeyse tüm günü pazarda geçirmek gibi bir şey oluyordu annemle pazara gitmeyi hiç sevmiyordum. Nadir de olsa babamla gitmek keyifli oluyordu. Tamam olur baba dedim haftaya gidelim. Annem "aman benim canıma minnet sanki ben çok meraklıyım" diye babama triplendi. Yok hatun sen yorulma diye dedim, diyerek anında u dönüşü yapmıştı babam. annemin gönlünü almaya başladı hemen. Hiç birbirlerine küs kaldıklarını hatırlamıyorum babam sinirlense annem alttan alırdı annem sinirlense babam. Severek evlenmişler annemin adı Ayşegül babam o yüzden adımı Ayşem koymuş. İlk evlendikleri zaman babannemlerle aynı evde yaşamışlar ve babam anneme hep Ayşem diye seslenmek istemiş ama ayıp olur diye söylememiş. Ben doğunca da içimde kalmasın bol bol söylerim diye Ayşem koymuş ismimi. Annem hadi yeter ben yatıcam diye aldı babamı odalarına gittiler. Bende bardakları mutfağa götürdüm bardakları yıkayıp tezgahı düzenledim. Annem sabah bunun içinde ayrı nutuk çekmesin diye. Salona gecip tvnin başına geçtim kanallara baktım izleyecek bir şey bulamadım. Müzik kanalı açtım, müzik dinlerken hayaller kurmayı severdim. Birden aklıma telefon geldi ben tamamen unutmuştum onu. Acaba tekrar aradı mı diye düşünürken telefonu nerede bıraktığımı unuttum. Eyvah!! ya annem görürse hemen bulmam lazım. Salak kafam nerede bıraktım diye düşünürken hemen mutfağa gittim. Neyseki annem görmemiş hemen alıp odama geçtim. Telefonu açıp arayanlara baktım Mert aramış canım arkadaşım ya uzun zaman olmuştu konuşmayalı. Özledim galiba hemen aradım ama açmadı bir saat önce aramış kesin uyudu. Bugün hiç sapıklık yapacak halim yoktu erkenden uyucaktım. Benim derdim insanları rahatsız etmek değildi aslında yalnızlık dan çok sıkılıyordum. Merve bugün tüm yalnızlığımı aldığı için kimseyle konuşmaya ihtiyacım yoktu. Telefonu elime aldım yine bi sürü mesaj ve aramalar vardı. Tam mesajları okuyacaktım ki telefon titremeye başladı. Yine aynı numara arıyor, açıp açmamak arasında gidip geldim. Ben düşünürken telefon sustu bile, Bu kez mesajları okumaya başladım Neden kapattın telefonu? aç şu telefonu kızım sen harbi manyaksın senin gelmişini geçmişini s.keyim aç lan telefonu gibi bir sürü mesaj vardı. Hepsinde de bir güzel saydırmış, sanırım çok fazla sinirlenmiş. Daha fazla tahammül edemedim mesajları okumaya. Madem sinir olmuş daha fazla sinir edebilirdim. Hemen mesaj yazmaya başladım. "Sen isteyince değil ben isteyince cevap veririm." Yazıp gönderdim anında telefon çalmaya başladı. Madem arıyor açayım bari değil mi? "Efendim!!!!" dememle, saydırmaya başladı. "kızım sen ne tür manyaksın? niye telefonu yüzüme kapatıp sonrada cevap vermiyorsun?" diye ayy nasılda sinir olmuş. Daha beter olasıca. Canım istemedi dedim daha fazla sinirlendirmek için. Tabiki de işe yaramış ve sinir olduğu kelimelerinde belli oluyordu. Derin bir nefes aldı sanırım sakinleşmeye çalışıyor. Ama ben insanı hiç sakin bırakırmıyım. Ne sinirli bir şey çıktın sen ya sanki ırzına geçtim. altü üstü bir mesaj attım. bu kadar sorun yapacaktın, cevap vermeseydin kardeşim, diyerek devam ettim. yürü kızım kim tutar seni, böyle devam diyerek içten içe kendime verdiğim gazla devam ediyordum. Neymiş efendim bir de utanmadan üste çıkıyorsun diyor. Bende utanma olsaydı, bu yaptığımı yaparmıydım hiç? Üste olmayı seviyorum ne yaparsın. diyerek devam ettim. Bende az değildim yani. Sürekli sen insanı deli edersin deyip duruyor, hayır sen akıllıysan, ben neden deli edeyim değil mi? Ay taktı mesaja, sanki dünyayı kurtar diye mesaj attım.. Altı, üstü günaydın yazmıştım. Bu kadar tantanaya ne gerek vardı?
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD