"Aile zoruyla evlendirilmiştik, bitti gitti Yağız." dediğimde üstüme yürümeye başladı. Sert duruşu hâlâ ilk gün ki başımı döndürmeye yetiyordu. "O zaman daha çok küçüktük biliyorsun dimi Doğa? Sen 17 ben de 20 yaşındaydım. Şimdi ise sen 24 ben 27..."Adımlarıyla hâlâ beni takip ederken, küçücük odada nereye kaçacağımı şaşırdım. "Hem zorla falan... Birlikte olduk mu, olduk..."Bu adamın amacı neydi cidden? Bunca sene sonra geri gelmesinin nedeni neydi? Yoksa... Yoksa çocuğu mu öğrenmişti. Ama bu imkansız! Ben oğlumu gizli şekilde büyüttüm ve onu herkes kardeşim biliyor. "Neden geldin?" diye sorduğumda yıllar önce de olan, o hiç değişmeyen arsız gülüşünü bıraktı dudaklarında. "Resmiyette ve dini olarak hâlâ karım olduğunu unutuyorsun sanırım Doğa. Gerçi bekar gibi takılıyorsun ama... Ben de bi kendimi hatırlatayım dedim. Hem belki kocanı özlemişsindir." dediğinde dibime kadar gelmişti. Parmak uçlarıyla saçlarımı geri iterek yanağımı okşamaya başladı. Bana dokunduğunda hâlâ içim titriyordu. Hepi topu 6 ay birliktelik yaşamıştık ama bedenine köpek gibi tiryaki olmuştum. "Okumuşsun, avukat olmuşsun." dediğinde yüzünün ciddi ve sert duruşuyla yutkundum. "İnsan haber verirdi dimi karıcığım?" Adımlarımı tekrardan geriye atmaya başladığım sırada bacağım bir şeye değdi ve dengemi kaybedip düştüm. Evet... Şu an tam da salak gibi yatağın üstüne düşmüştüm. Mal gibi kocamın suratına bakarken, üstüme doğru eğilip ellerini iki yanıma bastırdı. Yüzü yüzüme yaklaşınca kokusuyla gözlerimi kapattım. 6 sene öncesine gitmiş gibiydim. Aile zoruyla evlendirilmiştik ama ben Yağız'ı seviyordum, ta ki o güne kadar... Başka sevdiği olduğunu diyerek bir an da çekip gitmişti hayatımdan. Sap gibi, bildiğiniz odun sapı gibi öylece kalakalmıştım hayatın tam ortasında. Zaten gittikten bir ay sonra falan da hamile olduğumu öğrenmiştim. Göktuğ 5 yaşındaydı. Annesi olduğumu biliyordu ama sıkı tembih ettiğim için, başkasının yanında abla diyordu. Gözlerim kapalı şekilde "Yağız çekil üstümden!" diyince ufak bir kahkaha sesi işittim. "Hâlâ etkileniyorsun benden Doğa." demesiyle gözlerimi geri açtım. Ağzımı açmış cevap verecektim ki... "Abla!" sesiyle ne yapacağımı şaşırdım. Göktuğ gelmişti. Uyumuyor muydu bu çocuk ya?...Yağız üstümden kalktı, ben de hemen kendimi düzelttim. "Ee... Efendim ablacım."Göktuğ bir bana bakıyordu bir de babası olduğunu bilmediği adama. Bakışlarımı Yağız'a çevirdim. Göktuğ'a değişik bakıyordu. Böyle ılık ılık..."Abla ben kötü rüya gördüm." diyince yanına gidip bağrıma bastım. Yağız ise yerinde sabitti. Kulağına eğilip "Oğlum biz seninle konuşmadık mı? Kötü rüyalar sadece rüyada kalır. Sen güçlü bir erkeksin, bu yüzden korkmak yok tamam mı?" dediğinde gaza gelerek "Tamam an... abla!" dedi. Neyseki hatasını son an da bile olsa düzeltmişti. Göktuğ odadan çıkarken ben de arkamı döneyim dedim. Dönmemle Yağız'ı k.çımın dibinde bulmam bir oldu. "Hi! Korkuttun Yağız.""Sana çok benziyor." dediğinde korkuyla yutkundum. "K...kardeşim çünkü Yağız. Neyse... Şimdi izin verirsen uyuyacağım. Yarın işe gitmem lazım da...""Sıkıntı yok. Sen üstünü değiş gel, ben yatıyorum." dediğinde ben dumura uğramadım, ben direk dumurun kendisi oldum. "S...saçmalama Yağız. Çocuk var içeride. Görse ne olacak?""Kapıyı kilitleriz." dediğinde üstünü çıkartmaya başlamıştı bilene. "Ne yapıyorsun sen ya? Lütfen çıkar mısın Yağız?" diyerek kapıyı gösterdim. Pantolonunu çıkartırken gözlerimi kapattım. "Oha ama Yağız oha! Sen ne yaptığını sanıyorsun? Çık git odadan!""Görmediğin şey mi Doğa? Şimdi utanıyormuş numarası yapma. İkimizde keyif alarak yapıyorduk hatırlarsan. Hem belki özlemişsindir he..." dediğinde sinirle soludum. "Sabır sabır... Hadi Yağız Alaca! Hayde dışarı..." Gözlerimi açmaya cesaret edemiyordum. "Of amma naz yaptın he!" dediğinde yatağa atlama sesi geldi kulağıma. "Aç gözlerini aç! Giyiniğim merak etme."Hafif şekilde aralayıp baktığımda öküz gibi yatakta yattığını gördüm. Bu adamda B12 eksikliği falan vardı sanırım. Başkasını sevdiğini söyleyerek beni terk eden o değilmiş gibi buraya gelip, onunla aynı yatağa falan gireceğimi mi sanıyor? Hem aradan 6 yıl geçmiş... 6 koca yıl ya! Ne aradı ne de sordu beni... Şimdi hiçbir şey olmamış gibi geri gelemez!Yataktan yastığı alarak kapıya doğru ilerledim. "Nereye gidiyorsun?" dediğinde "Senin olmadığın bir yere!" diye bağırarak kapıya doğru ilerliyordum ki, hızlı şekilde kalkarak önümü kesti. "Korkma dokunmayacağım sana Doğa. Altı üstü bir gece yani.""Altı üstü bir gece öyle mi? Altı üstü altı senede ben geceleri tek başıma uyurken nerdeydin acaba?" diye bağırıp yastığı yüzüne doğru fırlattım. "Şimdi karşıma geçipte hiçbir şey olmamış gibi bana davranma Yağız!" dediğimde gözlerinin dudaklarımda olduğunu gördüm. "Şimdi yıllar önce hangi deliğe girdiysen, yine o deliğe s.ktir git!" diye bağırınca anlık gelişen olayla yüzümün iki yanından tutarak dudaklarımı rehin aldı.