8.

1419 Words
Yatakta debelenmeyi bırakıp kalktım. Bundan sonra susmak yok. Sustukca yanlış anlaşılıyorum . Salona girdiğimde hepsi oturuyordu. -Baba konuşmamız lazım. Az önce benim bir suçum yoktu. Sinan telefonumu almış. Babam gülmeye başladığında devam edemedim. Tek o değil annem, Tan amca ve Sinan'da gülüyordu. Beni sinir etmeye mi çalışıyor bunlar? -Sinan anlattı. Telefonunu o almış. Bir anda Sinan ile göz göze geldik. Bu çocuk ne çeviriyor? Bu sefer Tan amcaya baktım. "O zaman bu sefer Sinan ceza alsın." Ben kendimi koltuğa attığımda annemin ve babamım bakışları ile karşılaştım . Onlara göre banane,ama bana göre öyle değil. Hem bu çocuk 'babam bana ceza vermiyor' demiyor muydu? -Bizim kiz işte. Sen ona bakma Tan. Sinan'a baktığımda ne yapıyorsun diye gözleri ile soruyordu. Sana iyilik yapıyorum. -Peki ne tavsiye edersin Damla? Beklemediğim soru olduğu için bir an kaldım. Şimdi bu çocuğa ne ceza verilir? -Baba saçmalama. Ne cezası ,hem neden Damla karar veriyor? -Az önce olanlar senin yüzünden oldu oğlum. Hem ne kadar korkunç olabilir ki? O anda aklıma gelen şeyler zevkle gülmeye başladım. Bence güzel olacaktı. -Bir hafta boyunca benimle aynı cezayı çekebilir. Tan amca bilmiyordu, ama Sinan biliyordu. Yerinden sıçrayarak kalktı resmen. Gülmemek için kendimi sıktım. -Hayır baba, kesinlikle olmaz. Kabul etmiyorum. Tan amca bir bana bir oğluna bakıyordu. Gülümseyerek "Bu kadar seni korkutan ceza ne oğlum ?"dedi. Sinan heyecanla "Teknoloji yok,okula gidiş geliş kontrol altında, birde ne vardı. Hah.. aklıma geldi dışarı çıkmak yasak. "dedi. -Baya iyiymiş. -Damla sen benimle gelsene, biz bir konuşalım. Sinan kolundan çekip beni bahçeye çıkardı. Ne kadar çeksemde bırakmıyordu. -Birak kolumu Sinan. Hop sana diyorum. Sonunda kolumu bırakıp bana döndü. Şu anki suratı bana tam bir moral oldu. -Sen ne yapmaya çalışıyorsun? -Sana yardım ediyorum. Sen demiyor muydun' Babam bana hiç ceza vermiyor' diye. -Tamam dedikte bu kadarıda fazla. Ben güldükçe o sinir oldu. Sinan suratını yaklaştırdığında gülüşüm suratımda kaldı. Bu çocuk neden dibime giriyor? -Bakıyorum keyfin yerine geldi. Bir adım geri çekildim. Neden her seferinde dibime girdiğinde kendimi bir acayip hissediyorum. Kesinlikle bunun Sinan ile alakası yok. Bunun birinin dibime girmesi ile alakası var. -Damla... Annemin seslenmesi ile ikimiz de birbirimize bakmayı bıraktık. Annem elinde telefonum bana bakıyordu. -Biri seni arıyor canım. Yanlış duyduğuma eminim. Anneme yaklaşıp "Arayabilirde, neden söylüyorsun. Telefonumu alamıyordum en son."dedim. Annem gülerek "Bence bu kadar yeter."dedi. Telefonu uzatıp yanımızdan uzaklaştı. Bir kez daha telefon çaldığında ekrana baktım. Bilmediğim bir numaraydı. Sinan yanımda ekrana bakıyordu. Sana ne oluyor diye dalardım, ama şu telefonu açmam lazım. -Efendim. -Selam Damla. Ben Deniz. Nasılsın? -Deniz.... Sinan kaşlarını çatmış sinirle bakıyordu. "Ne yapıyorsun?" -Ben mi?Hiç.. -Buluşalım mi?Biraz takılırız. Sinan kulağımdan çektiği telefonla öylece kaldım. Almaya çalışsamda izin vermiyordu. -Dinliyorum Deniz. -Sinan ver şunu. -......... -Tamam geliyoruz. Telefonu kapatıp bana uzattı. Elinden çekip dik bakışla baksamda umrunda bile değildi. - Neden telefonumu alıyorsun? -Teşekkür etmen lazım. Seni dışarı çıkacağım. Sevgilin davet etti. -Ne saçmalıyorsun? Ne sevgilisi?Çocukla daha bu gün tanıştım. -Ha....Şimdi değil, ama sonra olur diyorsun. -Sinan beni sinir ediyorsun. Senin derdin ne?Geldiğin andan beri benimle uğraşıyorsun. Cevap vernesine fırsat vermeden içeri girdim. Çocuğa geliyoruz dedi birde. Bizimkilerin yanında oturduğumda Sinan'da babasının yanına oturdu. -Güney amca, Damla ile dışarı çıkabilir miyiz? Babam hayır diyecegi için unursamadım. Deniz 'e de birazdan yazarım. -Tabi gidebilirsiniz. Geç kalmayın yeter. Yerimden doğrulup babama baktım. Burda neler oluyor. "Baba ne dedin?" -Duyduğun doğru kızım. Gidebilirsiniz. Ceza işinden vaz geçtim. Hadi çıkın. -Ben çıkmak istemiyorum. -Hadı kızım,arkadaşını uzme. Yapacak bir şey yoktu. Yukarı çıkıp üstümü değiştirdim. Tekrar aşağı indiğimde Sinan bekliyordu. Üzerime bakıp"Bu kıyafet ne?"dedi. Bende sanki ne giydiğimi bilmiyor gibi üstüme baktım. "Ne var üstümde?"Tişört ve kot tişört giydim. - Bence bir şey yok. Git üstünü değiştir. Sinan' nın önümden geçip kapıdan bizimkilere "Biz çıkıyoruz "dedim. Kapıdan çıktığımda Sinan koşturarak yanıma geldi. -Damla beni sinir etme. -Sinan asıl sen beni sinir etme. Kıyafetimden sanane. Bir kerede tartışma benimle. Bir anda durup "Sen neden benim kıyafetime karışıyorsun? "dedim. Sinan bir anlık şaşkınlıktan sonra ukala şekilde baktı. "Banane senin giydiğinden. Ben biri sarkıntılık yapar, uğraşmayalım diye yapıyorum "dedi. -Merak etme ben hallederim. Yürümeye devam edince oda yürüdü. Sahilde bir kafeye geldiğimizde Deniz ve bir kaç kişi daha vardı. Asıl sorun Sude'de vardı. Yumruğumu sıkıp baktım. -Ne oluyor Damla? Sıfatının hanife bak. -Bu kızın ne işi var burda? Sinan masaya bakıp tekrar bana baktı. "Bilmiyorum. "Sude bizi gördüğü hibi çirkin gülüşü ile ayağa kalktı. Kur yaparak nereye geldiğini söylemem gerek var mi. Resmen Sinan' nın kucağına düştü. Beyfendinin de keyfi yerinde. -Canım ,hoş geldin. Yanlış mi duydum diye baktım. Sinan elleri havada bana bakıyordu. Kafası ile hayır diye salalasa da bu ona sarılan kızı yok etmiyor. - Sude bir dur. Sinan kızı kendinden uzaklaştırmaya çalışsada nafile. Daha fazla sinir olmamak için masaya yürüdüm . Deniz'in yanında ki sandalyeyi çekip oturdum. -Selam millet. -Hoşgeldin Damla. Masada Deniz hariç üç kisi daha vardı. Yine bizim sınıftan ve bilmiyorum. Gereksiz kişiyi saymıyoruz tabi. -Zeynep,Dilan ve Kuzey. Arkadaşlar Damla. Hepimiz aynı sınıftayız ,ama birbirimizi tanımıyoruz. -Selam... Hepsine selam verdim. O sırada Sinan ve Sude gelip oturdu. Sinan yanıma Sude'de onun yanına oturdu. Sinan bakmam için koluma vursada bakmadım. -Ne yapalım arkadaşlar. -Burda biraz oturup sahile inelim. Herkes Kuzey'ın fikrini onayladı. Sinan kolunu çürüttüğü için ona baktım. "Ne var...!!" -Neden bakmıyorsun? Göründüğü gibi değil. -Bana neden açıklama yapıyorsun?Beni il-gi-len-dir-milyor. Sinirle kafamı çevirdim. Kesinlikle yalan söyledim. Sinir oldum. Ben kaç gündür bu çocuğu çekiyorum. O gicikla kavga ettim, o ise onunla dip dibe. -Eee nasılsın Damla?En son müdürün odasında kıvranıyordun? Sude kesinlikle kaşınıyor. Ortam buz gibi olmuştu. "Evet birileri yalan söylemeyi alışkanlık haline getirdiği için mertlik bize düştü. " Sude dişlerini sıkıp baktı. Ah kızım burda biraz daha uğraşırsan kimse elimden alamaz. Kurtaracak bir müdür de bulamazsın. -Sen bana yalancı mı diyorsun? -Aaa... sen o kadar zeki miydin? Deniz araya girip "Kızlar sakin olalım biraz. "dedi."Siz kavga mı ettiniz?" Bunu soran Dilan denilen kızdı. Rahat şekilde arkama yaslanıp "Arkadaş kaşınıyordu hallediverdim "dedim. Sude sinirle ayağa kalktı "Bana baksana sen."dedi. Hiç rahatımı bozmadan baktım. Sinan ayağa kalkıp "Yürü Sude gidiyoruz. "dedi. Bizi bırakıp o kızla nasıl gider? "Damla ne içersin?" Deniz dikkatimi dağıtmaya çalışıyordu. "Fark etmez " Dilan,Zeynep ve Kuzey iyi çocukları. Biraz daha oturduktan sonra sahile indik. Üçü izin alıp gittiğinde Deniz ile yanlız kalmıştık. Sinan neden hala gelmedi? -Damla...Damla... -Efendim. Deniz'e baktığımda heyecanlı gibiydi. Sebebi bilmediğim için merak ettim. "Sana bir şey demek istiyorum,ama beni yanlış anlama."Bu kadar sancı çekecek ne var acaba? -Bu şekilde kırmamaya devam edersen yanlış anlayacağım. Konu ne Deniz? -Şey ben seni daha yakından tanımak istiyorum -Yani... O kadar salak değilim tabi. Deniz'in ne demek istedigini anladım. Konuyu noktalamak için zorluyorum. -Benimle çıkar mısın? Oh be söyledim. Deniz sonunda rahatlamıştı. Şimdi cevap sırası bendeydi. Bu sefer sakin çözelim bakalım. -Hayır. Deniz sok içinde bakıyordu. Işte kavga etmeden çözdim. Başka zaman olsa dalmıştım karşımdaki kişiye. Sinir oluyorum 'Benimle çıkar misin'diyen kişiye. -Hayır mi? Biraz ani oldu. -Uzatma mı isterdin? Dua et seninle şurda kavga etmiyorum. Bunu duymamış sayıyorum. Ben gidiyorum iyi günler. Deniz arkadan "Damla"desede aldırmadım. Eve doğru yürürken Sinan aklıma geldi. Bu çocuk nerde? Evin bahçesine girip arka tarafa geçtim. Doruk bahçede oturuyordu. Şimdi bana en iyi gelecek kişiydi. Kafamda ki kargaşadan belki beni kurtarır. Doruk'un üstüne atladım. Garibim sıçrayarak kalktı. -Damla sen ne yapıyorsun? -Süpriz.. Doruk beni çekip yanına oturdu. "Nerdesin sen? Geliyoruz dışarı çıkmışın.Hemde Sinan ile sahi o nerde?" -Gıcık Sude'sini alıp gitti. Dövecektim, resmen Sinan'nın içine düşüyor. Bey efendi desen keyfi yerinde. Doruk gözünü ayırmadan beni izliyordu "Ne bakıyorsun Doruk"dedim. -Sen Sinan' nı mı kıskanıyorsun? -Saçmalama Doruk. Ben o çocuğu neden kıskanayım. Benim kavga ettiğim kızla gitti. Kaç gündür ben çekiyorum onun kahrını. -Damla sakin ol. Bir an ne kadar panikle anlatığımı fark ettim. Sakinleşip "Tamam sakinim. Bana böyle saçma şeylerle gelme."dedim. -Bunda saçma bir şey yok. Olabilir,ama siz ikinizi düşünemiyorum bile. Doruk'a dönüp "Düşünme zaten. Sil ordan beni"dedim. Ses gelince arkaya baktım. Sinan elleri cebinde geliyordu. Yanımıza oturana kadar baktım. Bana hesap vermesini bekliyorum. -Bakıyorum sevgilinden ayrılabilmişiz. -Sende Deniz 'i bırakmışın. Nasıl ayrıldınız acaba? Arada Doruk olmasa dalacaktık birbirimize."Zor oldu tabi" Doruk aramızda kalkıp "Ben içeri bir bakayım "dedi. Biz biriminden uğraşmaktan ona cevap vermedik. -Deniz ile bir daha görüşmeyeceksin. -Neden, ben daha samimi olmayı düşüyorum. -Damla beni sinir etmeyi birak. -Aaaa.... bu zevkli işten vaz geçmeyi düşünmüyorum. Sinan yanıma yaklaşıp yüzümü iki eli ile tuttu. O anda diyecek her şeyi unuttum. Gözleri daha yakınımdaydi. Ele gözleri vardı. Kalp atışlarım sanki kulaklarımda yankılanıyordu. -Bunu yapmaktan vazgeç. -Ne yapıyorum? -Damla... Doruk kapıdan "Çağırıyorum amca"deyince Sinan geri çekildi.Az önce ne yaşandı öyle? Ikimzide sessiz dik. "Sinan baban çağırıyor" Sinan ayağa kalkıp bir kez daha baktı ve "Iyi akşamlar "dedi. O giderken ben öylece baktım. Damla bu sefer nasıl kaçacaksın bu duygudan. Bana neler oluyor?
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD