Aden... Bir Külkedisi değildi, Çatı Katı Kedisiydi....Üvey babası tarafından kasvetli odaya kapatılan bir kızdı. 10 yıldır çatı katında yaşamaya mahkum edilen bir kız..Sadece varlığından, hizmetli iki kadın, felç kalan annesi, üvey kız kardeşi ve üvey babasının haberi vardı. Birde imam nikahlı olduğu, kızı Mihre'nin annesi... Biri eve misafir geldiğinde, Aden'in ses çıkarması yasaktı. Eğer ses çıkarırsa, üvey babası misafirlere "Çatı katına kedi girdi yine. " diyerek geçiştirirdi. ... Annesi, Aden'in babasının ölümünden sonra çok yanlış evlilik yaparak, onlara kalan mirası ellerinden kaybetmesine, üvey babanın zalimliğine mahkum oldular. Aden, çatı katında küçük bir camdan izliyordu dışarıda ki şaşalı hayatı. Üvey kız kardeşinin doğum günleri, eğlenceler, mangal partileri.. Tutsaklığında, özgürlüğü izliyordu.. Babası ölmeden önceki yaşadığı hayat, artık ona çok yabancıydı.Üvey kardeşi Mihri, ünlü bir iş adamının oğlu Efken ÇAKIBEY ile evlenme sürecindeydi. Üvey kız kardeşinin nişan tören telaşını minik camından izleyen Aden'in yeşil gözleri, Efken'in koyu kahverengi gözleriyle kesiştiği vakit, artık kızın varlığını biri daha bilecekti...

Yetimhanede kardeş olan iki kız. Dila ve Rüya...İkisi de Ankara'da terk edilmiş iki bebekti. Birlikte büyüyen iki kız, kardeş olmuşlardı. Dila, 17 yaşına geldiğinde gerçek ailesi onu bulmuş ve büyük aşiretin kızı olarak Mardin Midyat'ta dönmüştü.Rüya ise hayallerinin mesleği ; bordo bereli olmuştu.Mardin Nusaybin'de görev yapan Rüya, gizlice sürekli Midyat'a gidip Dila'yı ziyarete geliyordu. Dila ailesi ile mutlu, Rüya ise mesleğiyle mutluydu. Lakin ... o güne kadar! Kader, Rüya 'yı bir yandan askerliğini yapmasına bir yandan da hanımağa olmasına sebep olmuştu. Bordo Bereli Hanımağa; Hayattaki tek ailesi olan Dila' yı , berdele kurban edilecekken oluşan kargaşa ... Dila'nın intikamı için ZAHİDOĞULU Aşiretinin inine girecek, onların en kıymetli oğlu, Dağhan ZAHİDOĞLU' nun hanımı olmak için türlü oyunlara girişecekti. Hayat dolu kadın Rüya KUMRU, artık iyilik meleği gibi görünen bir şeytan olarak konağa girdiğinde her şey bambaşka olmaya hazırdı....

Umay DENİZ, bir avukattır. 24 yaşında, başladığı mesleğini yaparken garip yeteneğini farkeder. Bu özel gücü sayesinde mesleğinde inanılmaz bir başarı elde edecek, bütün avukat büroların gözde kişisi olacaktır. Ama bir gün mesleğini bırakmak zorunda olacak kızın özel gücünü bilen Savcı Asaf KORALP büyük bir cinayeti çözmek için kıza ihtiyaç duyar. Bu yüzden Umay'ı tekrar mesleğine dönmesi için ikna etmesi gerekecektir. Umay ve Asaf'ın maceraları iki zıt karakteri birbirine iterken bizde aşklarına şahit olalım mı? OLAYLAR VE KURGU TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR.

KİTAPTA GEÇEN TÜM KARAKTERLER, OLAYLAR HAYAL ÜRÜNÜDÜR! GERÇEK KİŞİ VE KURUMLARLA HİÇ BİR İLGİSİ YOKTUR! Elis masal kitabı yazarıdır. Şehir hayatındaki rutubetli evi ona yeni yazmaya başladığı kitabı yeterince ilham vermediği için ufak bir kasabada ev almak için akşam üzeri yola çıkmıştır. Uzun bir ormanlık alanda ilerlerlerken hattı çekmez ve navigasyonu kullanamadığı için arabadan iner. Hattının çekebileceği alan ararken büyük bir malikane görür ve yardım istemek için oraya gider. Fakat işleri hiç de istediği gibi gitmez. İntihar ve onunla beraber gelen cinayet zinciri.. Bir masal kitabı yazarının mütevazı hayatı artık çocukların masum saf yanlarına ulaşamayacak, kariyeri ve hayatının dönüm noktası arasında ince bir çizgide yürümesi gerekecekti...