Çıplak tenime değen elleri vücudumu ateşe verirken hissettiğim hazla belim kavislendi ve başım geriye düştü. Sesli inleyişlerim vücudunda yankılanıyor bu yoğun zevk başımı döndürüyordu. Heybetli bedeninin altında küçücük kalan bedenim ihtiyaçla kasılıyor doyuma ulaşmak için altında kıvranıyordu...
....................
"Soyunduğunu görebiliyorum. Bu odada ne işin var?" İki dudağının arasından çıkan kelimeler beni yerin dibine sokarken birkaç saniye ne diyeceğimi bilemedim. Hem arsız hem de edepsizdi bu adam.
?Yetişkin içerik barındırır.?
"Göğüslerin... Sikeyim, yumuşacıklar!" Sertliğini bir kez daha bana ittiğinde kendime engel olamayarak
"Efser!" diye inledim. Bu sanki onu teşvik etmiş gibi hareketlerini sertleştirdi.
"Söyle, güzelim." Vücudumun her bir yanı alev alev yanıyordu ve ben bunu nasıl bitireceğimi bilemiyordum.
"Sızlıyor!" Ağlamaklı çıkan sesim beni bile şaşkına uğratırken beynimi tamamen kaybettiğime emin olmuştum. Söylediğim şeyle birkaç saniye duraksadı ve hırçın gözlerini gözlerime çevirdi.
"Sikeyim, Alım. Sen beni delirtmek mi istiyorsun?" Hafifçe üzerimde doğruldu ve bakışlarıyla tenimi yakmaya başladı. Göğüslerim odak noktasıyken sanki çok önemli bir şeye bakıyormuş gibi gözünü bile kırpmıyordu. Bir eliyle nazikçe sağ göğsümü okşadı ve başparmağıyla ucunu ezdi. Başım tekrardan geriye gittiğinde
"Efser!" diye inledim ihtiyaçla.
"Durmamız gerekiyor biliyorsun değil mi?" Kavislenen belimin yatakla arasındaki boşluktan faydalanarak elini belime sardı. Başparmağıyla beyaz tenimi talan ederken göbek deliğime kadar ilerlettiği dokunuşları sorduğu soruya fazlasıyla tezattı.
"Durmak istemiyorum!" Küçük bir çocuk gibi mızmızlandığımda dudakları kıvrıldı ve gözleri ışıldadı. Vücudunu tekrar üzerime serdiğinde büyük bir heyecan sardı bedenimi.
Dudakalarım her saniyede onunkilerde daha çok iz bırakırken kendimi o tehlikeli bir zehri olan kıskaçlarında kaybetmemek için zor tuttum. Sakinleşmesinin verdiği etki ile ondan ayrılacağım sırada ensemden tutup benim yaptığım gibi dudaklarımızı yeniden büyük bir hızla birleştirdiğinde bu sefer şoka uğrayan bendim. Kendimi bu şok dalgasında kısa sürede kurtardığımda bir elim beline diğeri ise yanağına uzandı ve ben kontrolsüz bir şekilde onun o tatlı ve başatan çıkarıcı dudaklarını işgal etmeye başladım. Her geçen saniye onun nefesi benimkine, benim nefesim onunkini karışırken birbirimize üstünde kurduğumuz hakimiyet dile getirilemeyecek kadar büyük ve etkiliydi. İkimizde ne yaptığımızın farkında olmadan birbirimizi sömürürken ciğerlerimizdeki hava bize yetmemeye başladığında o da bende isteksiz bir şekilde birbirimizden ayrıldık.
"Çok sıkıldın mı beni beklerken?" Onu kafamla onaylayıp"Çoook." diye cevap verdim. Giyinmesine izin vermek için odadan çıkacağım sırada Bora tarafından kulbunu tuttuğum kapıya yaslandırılmıştım. "Benim yatağımda oturup saçlarınla oynarken fazla güzeldin." diyip bana sokulurken benim tek odaklanabildiğim kalın ve dolgun dudaklarıydı. Onu hemen şimdi öpmek istiyordum. Korkmadan,Cesurca...