GİRİŞ
Genç adam yine geçmişin gölgesinde kaybolmuştu. 12 yıl önce ondan çalınan hayatının anıları, Taylor’ın hafızasından asla silinmeyecekti.
“Bir kumarbaz olmanın ilk kuralı, sevgili dostum, paranın olmasıdır. Eğer paran yoksa ya borcunu kapatmak için daha iyi bir önerin olmalı ya da kumar oynamamalısın”
On beş dakika önce annesinin çığlıklarıyla odasından koşarak çıkmıştı küçük Taylor.
Simsiyah giyinmiş, iri cüsseli adamlardan iki tanesi annesini ve onu tutuyordu. Geri kalan iki tanesi babasını iki kolundan yakalamış ve dizlerinin üzerinde çökmeye zorlayarak yere sabitlemişlerdi.
Takım elbiseli, uzun boylu bir adam, elinde demir bir sopa ve yüzünde kibirli bir ifadeyle babasıyla konuşuyor ve Taylor’ın annesi çığlıklar atarak ağlamaya devam ediyordu.
‘Aşağılım sarhoş herif yine kumar borcunu ödeyememiş anlaşılan’ diye düşündü Taylor. ‘Sekiz yaşında bir çocuk düşüncelerinde bile küfür etmemeli’ derdi eğer annesi babası için böyle düşündüğünü bilseydi. Ancak sekiz yaşında bir çocuk, annesi çığlık atarken, babasının ölesiye dövüldüğüne şahit de olmamalıydı.
“Sen paran olmadığı halde kumar oynadığına göre, bana karşılığında ne vereceksin, Jenkins?” diye sordu adam.
Babası sesli bir şekilde öksürdü ve kesik kesik nefes alarak, kanayan dudağını zorla hareket ettirme çalıştı ve ona kekeleyerek cevap verdi “Sana verecek hiçbir şeyim yok.”
Adam kibirli bir kahkaha daha attı ve ardından annesinin tüm itirazlarına rağmen demir sopasıyla bir kez daha babasının karnına vurdu.
Ağlamayacaktı Taylor. Babası için değil ama annesi için güçlü olacaktı. Bu adamlar gittiğinde babasının kanlar içinde olmasını umursamadan annesinin yanına gidecek ve ona sıkıca sarılacaktı. Sonra da onu da alıp gidecekti.
Belki yaşı küçüktü ama o annesine bakabilirdi. ‘Baba’ demek istemediği o adama ihtiyaçları yoktu.
“Lütfen,” diye haykırdı annesi “Lütfen bırakın onu. Bizi rahat bırakın. Ne kadar para istiyorsanız bulup getireceğiz. Lütfen”
Adam bir kez daha o iğrenç kahkahasını attı “Güzelim kendini satsan bile kocanın borcunu ödeyemezsin,” yavaşça Bayan Jenkins’i inceledi “Gerçi, bence bir dene. Senin için yüklü miktar para ödeyecek insanlar tanıyorum. Küçük bir deneme sürüşünün ardından seni onlara verebilirim,” tekrar yüzünü babasına çevirdi “Ne dersin, Jenkins?”
Taylor onu tutan adamın elinden kurtulmaya çalıştı. Tam olarak adamın neyi kastettiğini anlamamıştı ancak iyi bir şey söylemediğini biliyordu.
Demir sopa bir kez daha babasının karnına sertçe çarptı ve babası acıyla inledi. “Hala teklifini duyamıyorum, Jenkins!”
Sopayla tekrar vurdu ve bu sefer durmadı. O vurmayı kesmeyince babası “DUR!” diye haykırdı. “Dur!” dedi “Sana verecek bir şeyim var”
Adamın gözlerinde merak vardı.
“Oğlumu al. Dövüşçüye ihtiyacın olduğunu biliyorum. Onu al ve diğer çocuklara yaptığın gibi yetiştir. Böylece ben de bir boğazdan kurtulmuş olurum.”
“Hayır. Oğluma dokunmayın. Beni alın!” annesi itiraz ederek bağırmaya devam ederken Taylor kurtulmaya çalışıyordu. Ancak onu tutan iri adama nazaran çok zayıftı.
“İşte bu iş görür. Aferin Jenkins” dedi ve Taylor’ı tutan adama işaret verdi.
O andan sonra her şey bir saniyede gerçekleşti. Annesi daha kuvvetli ağladı. Bu sefer Taylor’da ağladı. Daha fazla tutamadı gözyaşlarını. Gitmek istemiyordu. Annesini bırakmak istemiyordu ama kimse ona fikrini sormamıştı.
Aşağılık herif onu kumar borcuna karşılık satmıştı. O andan sonra bir daha ne pislik babasını gördü ne annesini…
“Hey şampiyon!” dedi bir ses Taylor’ın arkasından “Yine dalıp gittin”
Taylor omzunun üzerinden dönüp ona pişkin pişkin sırıtan ve antrenörüne baktı. ‘ Tanrım!” diye düşündü Taylor ‘Bu adamdan nefret ediyorum’
Dolabına doğru ilerledi ve bandajları alıp sağ eline sarmaya başladı. “Sana kaç kez bana öyle seslenmemeni söyledim”
Antrenörü Clark güldü “Yalan mı? Şampiyon değil misin?”
Taylor cevap vermedi ve bandajlarını sarmaya devam etti. İşi bittiğinde antrenörünün peşinden ringe doğru ilerledi.
Kalabalık bir ağızdan onun adını haykırıyordu. O şampiyondu. 12 yıl önce buraya gelmişti ve 5 yıldır Alexander için dövüşüyordu. İlk kez ringe çıktığı o günden beri onu yenen tek bir kişi bile olmamıştı.
“Patron bu gece burada” dedi Clark
Taylor göz ucuyla salonu taradı ve en sonunda onu gördü. Alexander Jones.
“Ringe çık ve patrona yenilmez olduğunu göster şampiyon”
Taylor ringe çıkmadan önce son kez Clark’a baktı “Seni son kez uyarıyorum salak herif. Eğer bana bir daha şampiyon dersen dişlerini tek tek söker eline veririm.
Sonra ringe çıktı… ve kazandı.