Vakit bozuntuya vermeden aynı tek düzelikte geçerken Sahra yine hayatta, Cengiz yine düşünceliydi. Bu kadını ne öldürebiliyor, ne de bunu yapması için birine söyleyebiliyordu. Aynı zamanda ilk günkü gibi eziyet de edemiyordu. Tek yaptığı şey oturduğu yerde saatlerce izlemek, üç beş kelime konuşabilmek için an kollamaktı. Bu kadınla ne yapacağını gerçekten bilmiyordu. Bir akşam yemeği vakti daha geldiğinde yine gözleri onu arayarak sofraya oturdu. İştahı yoktu. Her zamanki gibi uykusuda yoktu tabii ama nedense yatmak istiyordu. Tabii kendisini atan kalbinin heyecanından korumak için uykuya teslim etmekle genç kadının karşısına dikilmek arasında kalıyordu. Sofrada ise suratı asık olan tek kişi kendisi gibiydi. Annesi ortalarda yoktu ve kardeşleri şen şakrak gülüşler atıyorlardı. Kend