Uçan kuşun kanatlarından düşen bir tüyün, toprağa hiçbir hükmünün olmadığı gibi zamanın da bir hükmü yoktu onların arasında. Çimenin toprağa hasreti gibi bakıyordu o gözler ve uçuşan tozların arasından çıkan kendine has bir ışıltısı vardı. Gözlerindeki masumiyet, yeşilin en saf halindeydi. Bu sayede de gözlerin içindeki o dağılan kırmızı damarları görebiliyordu. Patlamanın dumanı gökyüzüne doğru yükselirken büyülerle çevrili Kolezyum’un içinde telaş vardı. Telaş, yeni kızın yaptığı enerji okuyla ortaya çıkmıştı ve orada bulunan öğrencilerin yıllarca çaba vererek uğraştığı büyüyü, o bir saniyede yapmıştı. Ön yargılı olan büyü öğrencileri şimdi ona korkuyla karışık hayranlıkla bakıyorlardı. Kahverengi saçları usul usul dalgalanırken, havayı büyülü patlamanın yakıcı kokusu sarmıştı. Öğrenc