Timur’dan Ata taşını elime aldığımda, kızıl ışıklar yavaşça çevremi sardı. Taştan yayılan enerjiyi tüm bedenimde hissedebiliyordum. Bir anda, bilinmeyen bir gücün beni içine çektiğini hissettim. Gözlerim parıldayan kızıl ışıkla dolarken, bedenim sanki bir girdaba kapılıp taşın derinliklerine doğru çekiliyordu. Bunu her dokunduğum ata taşında hissetsem de bu his, hem büyüleyici hem de tedirgin ediciydi. Gözlerimi kapadığımda bir an için zaman ve mekan kavramı silindi. Gözlerimi tekrar açtığımda kendimi antik Sümer topraklarında buldum. O an, atalarımın yaşadığı bir döneme, binlerce yıl öncesine geri dönmüştüm. Karşımda devasa, ihtişamlı bir tapınak yükseliyordu. Bu tapınak, Sümerlerin tanrılarına adadığı kutsal bir yerdi. Taştan yapılmış, yüksek sütunları gökyüzüne doğru uzanan bu tapınağ