Yusuf Ali Melahat Hanım ve eşi bizimle kahvaltı yapıyordu. Beril ortalıkta yoktu çok şükür. Babaannem her şeyi yavaşça anlatıp ortalığı sakinleştiriyordu. Yanımda duran kadına baktım. Sessizce kahvaltısını yapmaya çalışıyordu. Ona soru sorulmadıkça konuşmuyordu. Ağzına bir parça peynir attı. Dudaklarına kitlenmiştim. Dün gece doyamadığım o dudaklara. Boğazımı temizledim. Ceketimi çıkarmamıştım. Saklayacak büyük bir ayrıntım vardı onun yüzünden. Daha çok şişince sandalyemde kıpırdandım. - Abi iyi misin? Niye hasta gibi sürekli yerinde duramıyorsun? Sinirle Sibele baktım. Her boka karışmasa olmuyor. - İyiyim Sibel, dün gece pek uyuyamadım sadece. - Yaaa bebek mi uyutmadı? Tabi zor ayları şuan. Diş eti de kaşınıyordur şimdi dedi Melahat Hanım. Bu kadın bir çeşit pezevenkti. Bizim