FERHAD “Sen, hele ne oluyor bir anlatsana bana! En başından başla bakayım.” Abimin bu ses tonunu tanırdım. Uzun bir zamandır ortalarda olmayan abimdi bu. “Kafam iyi değil,” dedim homurdanıp. “Kalk, kalk,” dedi beni kolumdan tutarak. “Ben iyi edicem şimdi senin kafanı.” Beni bir nevi çekiştirerek mutfağa indirdi. Yengemi mutfakta görünce kolumu bıraktı. “Sen yatmadın mı hatun?” “Canım meyve istedi de,” diyerek ikimizi birden süzdü. “Neler oluyor?” Meyve sepetini yengemin kucağına verip “sen odada ye. Benim bunu ayıltmam lazım.” Yengem bize şüpheci bakışlar atarak ayaklandı. “Eh, iyi geceler o zaman.” Yengem çıktıktan sonra abim kahve makinesinde beş dakikada kahve yaptı. Önüme koyup “iç şunu,” diye emretti. “İçerken de başla anlatmaya. Kim neyi öldürüyor? Ne demek öldürecekler?”