ŞEHNAZ İNCİ “Ne zaman gelecek bu ağan Kürşat?” Şahin iki gündür beni buraya hapsetmişti ve kendisi keyfine bakıyordu. Sıkılmıştım. Hem bu belirsizlik hem de bu saçma bekleyiş fena halde canımı sıkmaya başlamıştı. “Bu gece gece saatte gelir Şehnaz Hanım. Lütfen siz odanıza çıkıp yatın.” “İyi,” dedim somurtarak. “Gideyim kıyafetlerimi dolaba yerleştireyim madem.” Kürşat’ı delirtmek hoşuma gitmeye başlamıştı. Kıyafetlerin siparişlerini verdiği ilk gün, beni her gördüğünde başını çevirip durmuştu. Tedbir diye aldığım her kıyafeti incelerse olacağı buydu elbette. Kim bilir aklından neler geçmiştir, diye düşünürken sırıttım. Demek bu gece geliyordu. Odaya girdim ve bugün gelen kargoları paketlerinden çıkardım. “Rona,” diye seslendim kapıya doğru. Rona çok geçmeden yanıma gelmişti. Yerdek