Gecenin yarısında uyanmıştım, saat 3'e geliyordu. Koltuktan gerinip kalktığımda Toprak'ın cesedi hala koltukta duruyordu. Burnumu kırıştırıp babamın bir zamanlar kilitli olan içki dolabına yürümüştüm. Dolabın kilidini silahın arkasıyla kırdığımdan beri onun zulasını her gece gömüyordum.
Elime iki tekila şişesini alıp yukarı çıkmıştım, birini küvete boşaltırken diğerini dudaklarıma yapıştırıp içmeye başlamıştım. Keşke bir birayla kafası olan kızlardan olsaydım diyorum bazen!
Şişenin yarısını küvete boşalttığımda bir çırpıda iç çamaşırlarıma kadar soyunup kendimi küvete atmıştım. Keyif buydu işte!
Vücudumu yalayarak tekilayı içmeye başlamıştım, ayık kafayla ceset temizlemek çok zor biliyor musunuz? Nereden bileceksiniz sanki her gün birini öldürmeden duramıyorsunuz gibi konuşuyorum. Her neyse, saçlarıma kadar alkole bulanmıştım. Tekila kokusuna aşığım, sanırım şu an bir erkek olsaydı sadece tekilayla yatmak için her şeyimi verebilirdim.
Sabah gözlerimi küvette açmıştım, şişelerin ikisini de yere atmışım. Zor bir şekilde musluğu açıp kendime soğuk su tutarak hafifte olsa geceden kalmalığımı atardım belki diye düşünerek kendimi suyun altına tutmaya başlamıştım.
Gözlerimi zar zor açarak duş almıştım, sanırım başım ağrıyordu. İşte buna tekrar içerdim!
Gerinerek bornozumu giymiştim, saçlarımı havluya sarıp aşağı indiğimde Toprak'a bakarak sigara yakmıştım.
Şerefsiz uyuşturucu ticareti yapmaya çalışan yeni yetme biriydi. Sigarayı dudaklarıma yapıştırıp onu koltuktan atmıştım.
-"Seni kime temizletsem?"
Kara kara düşünürken aklıma Serkan gelmişti! Telefonumu açıp onu çaldırmıştım. Anında geri dönüş yapacağını bildiğim için parmaklarıma sigaramı alıp telefonunun ekranını izlemeye koyulmuştum. Saniyesinde aramıştı, işte enayilik bu.
-"Güzelim!"
Fare sesi gibi ses çıkartmıştım,
-"Selam tatlım, nasılsın bakalım?"
Serkan sırıtmıştı kesin, bir nefes alıp,
-"İyiyim iyiyim, noldu bir problem mi var yoksa?"
Üzüntülü bir ses çıkartmıştım,
-"Evet, bana gelir misin?"
Serkan polis sirenini açmıştı,
-"5 dakikaya kapındayım."
Telefonu kapatmıştım, ah bazı erkekler neden bu kadar saf oluyor anlamıyorum. Onu kullandığımı biliyor halbuki?
Sigaramı bira şişesine atıp söndürmüştüm, siren sesi yaklaşmıştı bile. Mesleğini kötüye kullanıyor bu!
Kapı çaldığında bornozumu düzeltip, akan rimelimi tükürüğümle yanaklarıma yaymıştım. Ağlamışım gibi görünüyordu.
Kapıyı aralayıp ona baktığımda yüzü değişmişti,
-"Ne oldu!"
Burnumu çekmiştim,
-"Akşam bir arkadaşım yanlışlıkla..."
Serkan beni ittirip kapıyı açmıştı, hızlıca içeri girip kapıyı ardından kapatırken,
-"Sana bir şey mi yaptı!"
Başımı sallamıştım,
-"Yapmaya kalktı ama ben onu bıçakladım."
Serkan salona girmişti, arkasından bakarken parmağımla tükürüğümü alıp yanağıma sürmüştüm. Kapının yanına bileğimle kolumu çarpıp kızarmasını sağladığımda Serkan koltuğun önünde Toprak'a bakıyordu. Sinirle bana bakıp,
-"Ne yaptı bu piç sana?"
Dudağımı titretmiştim,
-"Evime zorla girdi, onu dışarıya atmaya çalışırken beni boğmaya kalktı. En son ben de onu öldürmek zorunda kaldım."
Serkan eldiven giymişti, Toprak'ın boynuna iki parmağını koyarak nabzını kontrol ederken beni süzüyordu. Ona yavru köpek bakışı attığım için inanmıştı.
-"Vurdu mu?"
Başımı sallayıp, kolumdaki kızarıklığı göstermiştim. Serkan mavi gözlerini üstümden çekmiyordu.
-"Tamam sen yukarı çık, ben ayarlayacağım. Evden çık hatta polis arkadaşları çağırayım intihar ortamı hazırlarız başka bir evde."
Uzaktan ona öpücük gönderip yukarı çıkmıştım, bu kadar basitti işte!
Deri tayt ve deri ceketimi giyip motor kaskımı almıştım, aşağı indiğimde Serkan ayakta telefonla konuşuyordu.
-"Amirim bir intihar ihbarı aldım, şu an ilgili mekana gidiyorum. Yanıma bir iki arkadaş gönderir misiniz?"
Bana bakıp göz kırptıktan sonra evden çıkmıştım, siyah saçlarımı bandanayla toplarken boynumu da örtmüştüm. Eldivenleri giyip kaskımı taktıktan sonra kawasaki ninjama binmiştim.
Gaz vererek evin arkasından çıkarken bir polis arabası sokağın başından geliyordu. Evin ön bahçesine baktığımda Serkan bir torbayla Toprak'ı çıkarmıştı.
Sırıtarak gaz vermiştim, bu işten de sıyrıldın Hera!
Bugünkü planım neydi acaba? Ölene kadar barda kalmak o kadar cazip geliyordu ki.
Ara sokakların birine girmiştim. Motorlar sırayla dizilmiş bir haldeydi. Yavaşlayıp sakince oradan geçeceğim sırada havaya ateş açılmıştı.
-"Bana haracımı vermek zorundasın sen!"
Simsiyah giyimli ve yüzünün yarısı bandanayla kapalı genç, yaşlı bir adamın boğazını sıkıyordu, boynumu sağa eğip ona baktığımda silahını bana doğrultup,
-"Üstüne vazife olmayan işlere burnunu sokarsan seni öldürürüm."
Elimi havaya kaldırıp hızlanmıştım, ardımdan havaya bir ateş daha etmişti. Diğer ara sokağa girdiğimde yine motorlar vardı.
-"Çete mekanı olmuş kodumun mahallesi!"
İçimden böyle söylerken bir dükkanın camları indirilmişti. İçeriden 6 erkek çıkıp motorlarına binerek uzaklaşmaya başlamışlardı. Arkalarından ben de dükkanın önünden ayrılırken lastiğime bir kurşun sıkılmıştı.
-"Sen kimsin! Benim çetemi neden takip ediyorsun?"
Biraz önceki genç yanıma motorla gelmişti. Boğazımı temizleyerek,
-"Çetenle bir derdim yok. Yolumun üstündesiniz."
Genç adam gözlerini üstümden ayırmamıştı,
-"Buralarda Lalzâde soyadlı bir kız arıyorum, onu bulana kadar çetemle bu mahalledeyiz. Yoluma bir daha çıkarsan seni gebertmekten çekinmem."
Siktir...Siktir siktir siktir!
Motorla hız yaparak önümden geçip gitmişti, arkasına dönüp kafasını eğerek bana son bakışını atarken, ben kenara çekilip olayı sindirmeye çalışıyordum. Polis sirenleri yankılanmaya başladığında gaza basarak başka bir mahalleye geçmek için hızlanmıştım.
-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen. Eğer A.R.S.L.A.N.Ç.A.'yı seviyorsanız etrafınıza tavsiye eder misiniz? 🙏🏻💖