Yüzünü görmediğim ama boynunun tam sağ tarafının ortasında gördüğüm en net doğum lekeli bir kadın yine yanıma geldi ve kucağıma oturdu. Tam erkekliğimin üzerine oturmuştu. Erkekliğim anında erekte olmaya başlarken ellerini, omuzlarıma koydu. Ellerinin vücudumda olması bile beni kendimden geçiriyordu. “Geldin. Yine geldin!” diye fısıldadım. O benimle konuşmazdı. Uzun saçlarını sol tarafına attı. Nefesini, dudaklarıma doğru üfledi. Üflediği nefesiyle her zamanki gibi nefesim kesildi. Gözlerim anında kapanırken kafamı koltuğun başına yasladım. Dudakları gittikçe dudaklarıma yaklaşırken bana eziyet ediyordu. Benim bakışlarım onun doğum lekesi ve dudakları arasında gidip geliyordu. Dudakları ne ince ne de kalındı. Tam kıvamındaydı. Doğum lekesini beynime kazıdım. O doğum lekesi sanki çok