vermesi 1 hafta sonra
Sabah gözlerimi açıp saate baktım henüz 9 bile olmamıştı kalkmadım yataktan gözlerimi tekrardan kapattım her gözümü kapattığım zaman gözümün önüne gelen kehribar gözler nefesimi kesiyordu derin ve titrek bir nefes çektim kafamı ellerimin arasına alıp sertçe ovdum başım çatlayacak derece de acıyordu gözlerimi açamıyordum hiç kalkmak istemiyordum ama bugün ablamın kınası olacağı için kalktım
banyoya girip duş alıp çıktım siyah kot pantolon ve mavi bir tişört giyip saçlarımı düzelttim odam dan çıkacaktım ki başım döndü birden elimi kapıya yaslayıp gözlerimi kapattım geçmesini bekledim bir iki dakika sonra biraz da olsa geçmişti kapıyı açıp çıktım dışarıya aşağı indim annem kahvaltı hazırlıyor babam da tableti ile bişeyler yapıyordu
Ben: Günaydın
Annem ve babam: Günaydın oğlum
Ben: Baba bana senin yanında ki ağrı kesici den bırtane verir misin?
babam beni onaylayıp kalktı yukarıya çıktı annem endişe ile yanıma gelip yüzümü avuçları arasına aldı ve gözlerime baktı
Annem: Oğlum neyin var annem iyi misin neden ağrıyor başın?
Ben: Gece saçlarım ıslak uyudum galiba anne o yüzden olabilir
kaşlarını çatıp sinirli görünmeye çalışarak beceremiyordu ama neyse
Annem: Oğlum ben size bin defa diyorum saçlarınız ıslak uyumayın diye ne diye söz dinlemiyorsunuz ki siz
babam gelip ilacı verdi annem de bir bardak su verdi ilacı yutup ağrısının geçmesini bekledim annem kahvaltı yı hazırlamıştı ablam bile ilk defa erken uyanıp inmişti aşağı masaya oturduk yemeğe başlayacaktık ki zil çaldı kalkıp baktım Akın abi gelmişti
Akın Abi: Selamun aleyküm kardeşim müsait misiniz?
Ben: Aleyküm selam abi buyur geç müsaitiz
Akın Abi: Ohhh kaynanam da seviyormuş vallahi ha
deyip oturdu o da bizimle kahvaltı yapmaya başladı bir süre kahvaltımızı yapıp sohbet etmiştik sonra Akın abi konuştu tekrardan
Akın Abi: Yenge hazırsanız sizi kuaför e ben götüreceğim
Ablam: İyi tamam da Poyraz niye gelmedi ki?
Akın Abi: Abim sana anlatacakmış yenge Aslan ile bir mesele varmış onu çözecekler miş
Ablam: Ben hazırım çıkabiliriz
Annem: Siz gidin ben burayı halledip gelirim
Babam: Sen git karıcığım ben hallederim burayı iki iş yapma boşuna
Ben: Biz babam ile hallederiz anne siz gidin
annem bizi onayladı ablamlar ile beraber gitti babamla sofrayı toparlayıp bulaşıkları hallettik baba oğul birer kahve içip uzun uzun sohbet ettik benim başımın ağrısı bir türlü geçmiyordu babamdan müsade isteyip odama çıktım yatağa uzanıp gözlerimi kapattım anın da uykuya dalmıştım zaten
Poyraz'dan
Sabah kalkıp hazırlandım Aslan ile evden çıktık hem bugün kınam vardı hem de kardeşime sözüm Aslan kini çabuk halledeceğim düşündüğüm için ilk Aslan'nın ki ni halletmeye karar verdim Aslan ile sevdiği kızın evine geldik ben haber salmıştım zaten
kapıyı kızın babası Baver açtı güzel karşılamıştı bizi içeriye geçip oturduk Baver konuştu
Baver: Hoş gelmişsiniz Poyraz ağa
Poyraz: Hoş bulduk mu bulmadık mı şimdi karar vermeyeyim Baver efendi
Baver: Hayır olsun Poyraz ağa bir yanlışımız mı oldu sizlere karşı?
.
Ben: Yok bir yanlış görmedim şimdilik ama lafı da uzatmayacağım Baver efendi. Kardeşim Aslan kızın Ela'ya gönlünü vermiş kızın da kardeşime karşı boş değildir ve sen de kızını başkasına veriyormuşsun diye duydum
Baver: Abime sözüm vardır Poyraz ağa o yüzden kızı abime vereceğim
Ben: Sen kızına sordun mu Baver efendi dedin mi ona "kızım sen ister misin amcan oğlunu"diye sordun mu kızına?
bir süre duraksadı sormamıştı buna emindim ama kızını zorla istemediği bir adama verecek bir adam da değil di uzun zamandır tanır bilirdim onu
Ben: Kızına sor Baver efendi ki sonra pişman olmayasınız aha kızın yapamadı orada geri gelse kız adı dula çıktı diye herkes arkasından atıp tutacaklar kızına yazık etmeyesin onu zorla istemediği birine vermeyesin vebaline girmeyesin kızının
Baver: Doğru dersin Poyraz ağa hiç böyle düşünmemiştim
Ben: Eee Baver efendi ne dersin verir misin kızı bize?
Baver: Kardeşinden daha iyisine mi vericem tabi veririm Ağam
Ben: Tamam o zaman benim düğünden 1 hafta sonra gelir çalarız kapını Baver efendi
Baver: Başım gözüm üstüne Poyraz ağa hoş gelmiş sefalar getirmişsiz
Ben: Eyvallah sağolasın
deyip kalktık oradan saat çoktan 10 olmuştu bile telefonuma baktım Akın'dan mesaj gelmişti götürmüştü Efnan'ları kuaför e ona da açıklama yapamamıştım rehber e girip numarasına tıkladım ve açmasını bekledim 3 cü çalışta açıp o tiryakisi olduğum sesini duymuştum
Efnan: Efendim sevgilim
Ben: Ne yapıyorsun gülüm?
Efnan: Kuaför deyim canım sıramı bekliyorum yarım saate ben hazırlanmaya başlayacağım
Ben: Efnan Aslan'ın sevdiği kız var biliyorsun
Efnan: Evet sevgilim biliyorum hayırdır bişey mi oldu Ela'ya bir sorun mu var?
Ben: Babası onu amcasının oğluna verecekmiş Aslan ile beraber onu halletmeye geldim o yüzden sizi kuaför e ben götüremedim
Efnan: Sorun değil bitanem hallettiniz mi siz??
Ben: Senin nişanlın bugün e kadar neyi halledemedi ki bunu edemesin be gülüm
deyip ego kastım biraz ve ardından Efnan ın kahkahasını duydum onun gülmesi ile ister istemez bende güldüm biraz daha konuşup kapattım telefonu Efnan ın duygularının da benim ki ile aynı olması beni o kadar mutlu ediyordu ki
Hiç beklemiyordum Efnan ın da bana aşık olmasını hiç aklım almıyordu yıllardır hayalini kurduğum şeyin gerçek olması hala bir an bir şey olacakta rüyadan uyanacakmış gibiyim inanamıyordum ihtimal bile vermiyordum böyle bir şeye ama Rabbim sesimi duydu dualarımı kabul etti sevdiğim de beni seviyor en güzeli ise sevdiğim kadınla evleniyordum o kadar mutluyum ki mutluluğumu anlatabilecek kelime bulamıyordum
ben böyle düşüncelere dalmış arabayı sürerken Aslan'ın hevesli sesini duydum
Aslan: Aslan abim benim ya iyi ki benim abimsin başkasının abisi olsaydın kıskanırdım yemin ederim kral abim benim can abim teşekkür ederim abi Allah ne muradın varsa versin inşAllah ilk geceniz de yengem hamile kalır da ikiz bebekleriniz olur
demesi ile güldüm Efnan bunu duymasın o bir çocuğa bile bakamayacağını düşünüyor bir de ikiz olursa kafayı yerdi bundan eminim
Ben: Sakın yengen bunu duymasın Aslan
Aslan: Evet doğru diyorsun o da nişanlısının dişi versiyonu olduğu için beni meydanda sallandırma ihtimali çok yüksek
deyip kahkaha atmıştı ona baktım da çok mutlu görünüyordu ben sevdiğime kavuşmuştum Aslan' da kavuşmuş sayılırdı ikimizin de aşktan yana yüzümüz gülmüştü ama Akın'ın ki gülmemişti Akın'ın sevdiği onu gerçekten sevmiyordu Akın askere gittiğin de evleneceğini duymuş bana haber vermişti gidip kızı istedim Akın izne gelicek o zaman da yüzük takarız demiştik ama kız kabul etmemişti
belki orada öldü bir de onu mu bekleyeceğim deyip geri çevirmişti bizi Akın da o gün den beridir aşka olan inancını kaybetmişti herkes sevdiği ile kavuşsun diye elinden geleni yapıyordu ama kendisi uzak duruyordu Aslan'da aynı şeyi düşünüyor olmalıydı ki konuştu
Aslan: Keşke Akın abim de sevdiğine kavuşabilseydi
Ben: Kısmet abim belki onun da hakkına böylesi hayırlıdır
kafasını sallayıp onayladı beni ardınuda konuştu
Aslan: Haklısın abi
yarım saat sonra Aslan'ı eve bıraktım düğün salonuna gittim bir sorun çıkmaması için kontrol ettim yarım saat orada durup otele geçtim bir saate işler ile ilgilenip şirkete geçtim bir buçuk saat kadar bir süre de orada kaldım oradan çıkıp takımımın dikildiği Terzi'ye geldim 20 dakika da orada oyalanıp çıktım eve geldim duşumu alıp çıktım
tekrar evden çıktım berbere gittim traş oldum bir saate o sürdü eve geri geldim üzerimi giyindim Efnan ın gelinliği Bordo idi bende bordo rengi bir gömlek giydim ceketime de bordo bir mendil koydum
parfüm sıkıp kol saatimi taktım aynada kendime son kez bakıp çıktım odadan Aslan, Akın, Amcamın oğlu Kaan ve Kerem, amcalarım ve babam avlunun ortasında durup konuşuyorlardı
Kerem: Damat bey abi hazırsan çıkalım mı?
kafamı sallayıp onayladım onu konvoy yapılcaktı o yüzden herkes gelecekti evden çıkıp arabama bindim kuaför e gittim arabadan inip kuaför e girdim Efnan ın çiçeği bendeydi kameracı gelip çekmeye başladı yavaş yavaş Efnan'a doğru gidip hemen arkasında durup parmak ucumla omzuna üç kez hafifçe vurdum
gelinliğin kabarık eteğini tutup bana doğru döndü ve benim o an nefesim kesildi çiçeği ona uzattım aldı kitlenmiş bir şekilde ona bakıyordum o kadar güzel olmuştu ki hala inanamıyordum bu halde olduğumuza ellerimi yanaklarına yerleştirip dudaklarımı alnına bastırdım gülümsedi duvağını örttük koluma girdi kuaför den çıktık amcam lara geldik
getirttiğim yemekler yendi bir süre bekledik herkes hazır olunca çıktık evden en önde bizim araba vardı ve 45 araba vardı konvoy da Mardin'i komple dolanmış düğün salonuna gelmiştik yarım saat içeride durup çıktık kız kınasıydı çünkü düğün salonunun karşısın da olan restorana girip oturduk ve bizi çağırana kadar orada bekledik
Ela Efnan'dan
Poyraz'lar çıktıktan sonra kızlar ile oynamaya başladık hiç kimseyi umursamadan şu şunu söyler bu bunu söyler diye düşünmeden kendi kınamda eğleneceğim kadar eğlendim 2 saat geçti ve ben yorulmuştum Delal geldi yanıma ve konuştu diğerleri hala oynuyorlardı anlaşılan bu gece kurtlu olan sadece ben değildim
Delal: Yenge kınayı yakalım mı abim mesaj atmış ne zaman gireceğiz diye?
Ben: Tamam yengem yakalım daha fazla bekletmeyelim nişanlişkom u
Delal: Nişanlişkom mu?
deyip kahkaha atmıştı onunla birlikte bende gülmüştüm sonra ortaya bir sandalye koyup gelip beni alıp oraya oturttular yüzüme duvağımı örtüller kızlar ellerinde olan mumlu gül eldiven ile etrafımda dönüp yüksek yüksek tepelere söylemeye başladılar
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler
Annesinin birtanesini hor görmesinler
Annesinin birtanesini hor görmesinler
Uçan da kuşlara malum olsun
Ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özledim
Babamın bir atı olsa binsede gelse
Babamın bir atı olsa binsede gelse
Annemin yelkeni olsa açsa da gelse
Annemin yelkeni olsa açsa da gelse
Kardeşim yollarımı bilse de gelse
Kardeşim yollarımı bilse de gelse
Uçan da kuşlara malum olsun
Ben annemi özledim
Hem annemi hem babamı
Ben köyümü özledim
ağlamayacağım demiştim ama şarkıya başladıkları an da ağlamaya başlamıştım babam yoktu bir kız çocuğu olarak baba evinden çıkmayı çok isterdim şimdi hakkını yememek lazım Hakan amca da sanki öz kızıymışım gibi davranıyordu bana ama her an aklıma babam geliyordu hiç çıkmıyordu aklımdan hele ki şu günlerde o kadar çok arıyordum ki onu
keşke hiç böyle olmasaydık o bana bir adım atsaydı ben ona yüz adım atardım ama olmadı babam beni hiç bir zaman sevmedi Ela Aslan'ın sevgilisi duvağımı açtı ağladığımı görünce şarkıyı durdurup konuştu
Ela: Gelin ağlamış gelin ağlamış
yanıma çöktü kınamı o yakacaktı elimi elleri arasına aldı ama ben adet gereği avcumu açmadım gülüp bağırdı
Ela: Kaynana kaynana gelinin avcunu açmıyor
kayınvaldem yani Zerrin anne gelip iki avcuma da tam altın koydu Ela maniler ve türküler ile yakmıştı kınamı eldivenler ile de bağlayıp kalktı gözüm annemi aradı gelin masasının yanına oturmuş ağlayarak bana bakıyordu onu öyle görünce benim de duran göz yaşlarım tekrardan akmaya başladı
Ağlayarak ayağa kalkıp anneme doğru gittim o da hemen ayağa kalktı kollarımı ona sardım o da bana sardı 10 dakika kadar da anneme sarılıp ağladım ayrıldı benden göz yaşlarımı sildi
Annem: Çok mutlu ol benim güzel kızım
gülümsedim sonra Dilara geldi yanımıza Poyraz ın dayanamadığını ve içeriye girmek istediğini söyledi kafamı sallayıp onayladım herkes yerine geçti kamera ayarlandı ben hariç hiç kimse yoktu sahnede tam ortada durdum ve Poyraz ı beklemeye başladım Poyraz girdiği an şarkı başladı İbrahim Tatlıses ten Ağam da şimdi gelir şarkısı ile o bana gelirken bende önce olduğum yerde biraz kıvırdım o gelip karşımda durunca da etrafında dönüp oynamaya başladım Celal'in getirdiği sandalye ye çoktan oturmuş ve hayran bakışları ile beni seyr etmeye başlamıştı
Urfa'nın bedenleri Urfa'nın bedenleri
Çevirin gidenleri
Ağam da şimdi gelir
Paşam da şimdi gelir
Güzel de şimdi gelir vay
Ağam da şimdi gelir
Paşam da şimdi gelir
Güzel de şimdi gelir vay
Vurun vurun öldürün
Vurun vurun öldürün
Yari terk edenleri
Ağam da şimdi gelir
Paşam da şimdi gelir
Güzel de şimdi gelir vay
Ağam da şimdi gelir
Paşam da şimdi gelir
Güzel de şimdi gelir vay
Ben yürekten vuruldum
Ben yürekten vuruldum
Ah ciğerden yaralıyam
Ağam da şimdi gelir
Paşam da şimdi gelir
Güzel de şimdi gelir vay
Ağam da şimdi gelir
Paşam da şimdi gelir
Güzel de şimdi gelir vay
Ağam da şimdi gelir
Paşam da şimdi gelir
Güzel de şimdi gelir vay
Ağam da şimdi gelir
Paşam da şimdi gelir
Güzel de şimdi gelir vay
şarkı bitince herkes alkışlamıştı Poyraz hipnoz olmuş gibi bana bakıyordu kara gözlerin deki hayranlık duygusu içimi kıpır kıpır ediyordu Sandalye den kalkıp karşımda durdu bu sefer Asya almıştı Sandalye yi ortadan ve istediğim gibi dans şarkısı çaldı
hiç beklemediğim bir anda Poyraz diz çöküp elini uzattı ve göz kırparak konuştu
Poyraz: Bu dansı bana lütf eder misin Hanımağam?
Ben: Memnuniyet ile Ağam
deyip uzattığı elini tuttum ayağa kalktı elinin arasında ki elimi öpüp omzuna bıraktı kendi ellerini belime yerleştirip beni kendine çekti ben diğer elimi de omzuna koydum ve dans etmeye başladık sadece bir birimize bakıyorduk kimse yokmuş gibi dünyadan soyutlanmış gibiydik
Beklenendi özlenen di
Geldi ruhum tazelendi
Bak bezendi gülle bahçelerim
Çaresiz dertlerim çarelendi
Ömrüm ömrün kadar olsun
Sensiz geçen güne sitemkar ı'm
Eksik ne varsa koydun yerine
Sana minnettarım
Dün gece başımı yastığa koydum
Şükrettim varlığına ikimizi düşündüm
Uzunca bir süre dualar ettim sağlığına
Sensiz bir güne gittim öldüm sanki bir anlığına aşkı öğretenim
Teşekkür ederim hem aşkına hem dostluğuna
şarkı bitince Poyraz tekrardan alnımdan öptü bir süre daha oynayıp sonlandırmıştık kınayı oradan çıkıp çekime gittik albüm yapacaktık çünkü tam 15 tane fotoğraf çektik oradan restorana gittik güzelce tatlısına kadar yeyip içtik
oradan da çıkıp eve geldik Poyraz bizi bırakıp bir ihtiyacımızın olup olmadığını sordu yok dedik ve gitti odama çıktım annemin yardımı ile gelinliği çıkarıp saçlarımı da çözüp duşa girdim normalde 14 dakika da çıkan ben bu sefer tam 40 dakika kaldım banyo da anca temizlene bildim duştan çıkıp pijama takımımı giyip annemin bin defa söylemesi üzerine saçlarımı kurulayıp tepeden topuz yaptım
bugün Polat'ın sessizliği benim çok dikkatimi çekmişti o kadar karmaşada soramamıştım neyinin olduğunu şimdi hazır kimse de yokken kardeşim ile biraz sohbet edeydik acı
mutfağa inip dolabı açtım iki tane bardak çıkardım buz dolabını da açtım kola çıkarıp doldurdum buzluktan üçer tane buz da çıkarıp attım bardakların içine annemin dün yaptığı pastadan da birer dilim alıp tabaklara koydum çekmeceden çatal da çıkarıp tepsiye bırakıp mutfaktan çıkıp Polat'ın odasına geldim kapıyı tıkladım
Polat: Gelebilirsin
deyince kapıyı zor bela açıp girdim içeriye Polat bir bana bir elimdekilere bakıp uzandığı yerden kalkıp koltuğa geçti tepsiyi ortadaki masaya koydum bende yanına geçtim pastamızı yedik kolamızı içtik biraz gülüp eğlendik ona dikkatli baktığım da gülüşünün bile buruk olduğunu göre biliyordum
Ben: Polat neyin var ablacım?
Polat: Bişey yok abla
Ben: Polat var bir şey ablacım kıvranma da söyle hadi sabahtandır böyle sın bir fırsatını bulup sorguya da çekemedim seni hadi dökül
derin bir nefes aldı benimkinin aksine yeşil olan gözleri dolup bir damlayı salmıştı dışarıya dudaklarını aralayıp konuşacaktı ama geri sustu tekrardan bir nefes alıp konuştu bu sefer
Polat: Abla ben onu çok özledim unutamıyorum abla yapamıyorum olmuyor
deyip çocuk gibi hüngür hüngür ağlamaya başladı onu böyle görünce benim de gözlerim doldu ve ben de ağlamaya başladım onunla birlikte kafasından tutup kendime çektim sıkıca sarıldım ona o da bana sarıldı ağlamalarının arasında konuşmaya devam etti
Polat: O benim çocukluğum gençliğim ilk aşkım abla ben onu istiyorum çok seviyorum unutamıyorum vazgeç dedi bana abla ben vazgeçemiyorum canım yanıyor canım çok yanıyor abla bir yandan senin gidecek olman bir yandan o ben iyi değilim abla biliyorum sen çok mutlu olacaksın Poyraz abi sana çok iyi bakıcak hep mutlu edecektir seni ama ben yine de korkuyorum abla mutsuz olmandan çok korkuyorum
Ben: Senin de dediğin gibi ablacım Poyraz abin beni üzmez ki
bişey demedi ağlamaya devam etti tam 2 saat boyunca aynı pozisyon da ağladık sonra ondan ayrılıp göz yaşlarını silip konuştum
Ben: Ben onun ile konuşucam Polat senin bu hallerini söyliycem ona
Polat: Gerçekten konuşacak mısın abla?
Ben: Konuşacağım ablacım yarın düğün bitsin ertesi günü söz veriyorum yemin ederim konuşacağım tamam mı?
tekrardan boynuma sarıldı teşekkür etti biraz daha konuştuk yediklerim izi alıp mutfağa indim bulaşıkları yıkayıp elimi silip çıktım odama girdim girdiğim an da telefonum çaldı alıp baktım "Nişanlım Bey" yazısını görünce gülümseyip açtım
Ben: Ayrılalı 3 saat bile olmadan hemen özlendim mi yoksa?
Poyraz: Sen benim yanımda iken bile özlüyorum ben seni gülüm
Ben: Ne yapıyorsun aşkım?
Poyraz: Yeni eve girdim duş alıp üzerimi giyip seni aradım gülüm sen ne yapıyorsun?
Ben: Ben de sen gittikten sonra duş aldım biraz uzandım sonra gidip biraz Polat ile dertleştik Poyraz Polat hiç iyi değil
Poyraz: Zeliha için mi?
Ben: Evet Poyraz 2 saat boyunca ağladı unutamıyorum yapamıyorum ben onsuz dedi benim kardeşimin canı çok yanıyor Poyraz
sesim ağlamaklı çıkmıştı Poyraz da sıkıntılı bir nefes aldı onun kardeşi de aynıydı ve beni en iyi o anlıyordu
Poyraz: Ne yapalım Efnanım bişey yapmamız lazım bu böyle olmayacak
Ben: Ben düğünden sonra Zeliha ile konuşacağım Poyraz eğer kabul etmezse Polat söz verdi vazgeçecek
Poyraz: Yarın hem resmi hem Allah katın da karım olacaksın değil mi Efnan?
Ben: Evet Poyraz yarın son her şey bitiyor
Poyraz: Ben hala inanamıyorum biliyor musun Efnanım her şey rüya gibi geliyor bana
Ben: Rüya değil sevgilim bu yaşadıklarımızın hepsi de gerçek
Poyraz: Rabbim e binlerce kez şükürler olsun Sevdiğim
gülümsedim aklımda 2 haftadır dönüp duran bir soru vardı sorsam mı sormasam mı diye ikilem arasında yım nasıl olacak bilmiyorum derin bir nefes alıp tüm cesaretimi toplayıp konuştum
Ben: Poyraz ben sana bir şey soracağım
Poyraz: Sor tabi güzelim seni dinliyorum
Ben: Poyraz yarın gerdek gecesinden sonra yani çarşaf isteyecekler mi?
Poyraz: Hayır öyle bir şeye asla müsade etmem gülüm bilmez misin senin rahatsızlık duyacağın bir şeyi ben yapılmasına izin verir miyim?
Ben: Biliyorum izin vermezsin ama ben sormak istedim sadece sabahın köründe kocamın koynundan daha çıkmadan gelir de benden çarşaf isteyen olursa kavga çıkarırım haberin olsun
Poyraz ın derin bir iç çekişini duydum sonra da konuştu
Poyraz: Hele bir sen hayırlısı ile kocanın koynuna gir kimse kapıyı çalma cesaretin de bulunamaz yavrum merak etme sen
Ben: Ben şimdi den diyeceğimi diyeyim de sonra gelin gerdek gecesinin sabahın da kavga çıkarmış demesinler
Poyraz: Sen rahat ol yavrum ben her şeyi hallettim merak etme
Ben: İyi bakalım Poyraz Ağa öyle olsun
Poyraz: Poyraz Ağa sana kurban olsun gülüm. Efnanım benim de sana bir sorum var
Ben: Seni dinliyorum sevgilim buyur
Poyraz: Efnan sen gerçekten de istiyor musun bunu kendini hazır hissediyor musun güzelim bak eğer istemiyorsan hazır hissetmiyorsan kendini zorun da hissetme gülüm sen ne zaman hazır olursan ben o zamana kadar beklerim
Ben: Hayır Poyraz ben gayette hazır hissediyorum kendimi her şey ilkinde güzeldir diğer çiftler nasılsa biz de öyle olucaz aşkım
Poyraz: Eminsin değil mi sevdiğim bak sonra beni tam kıvamda iken yarım bırakma
Ben: Korkma aşkım korkma ben sana kıyamam yarım bırakmam seni merak etme hiç sen
deyip güldüm biraz daha konuşup kapattık kafamı yastığa koydum ve yarını düşündüm umarım hiç bir sorun çıkmazdı umarım her şey istediğimiz gibi yolun da giderdi gözlerimi kapattım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım
deyip kenara çekilip girmesini bekledim girince kapıyı kapattım mutfağa girdik beraber ufak bir selamlaşma dan sonra ellerini birbirine sürterek dudağını yalayıp