Ormandaki tüm canlılar susmuştu. Kimi yuvasına saklanmış, kimi ağaçların altına gizlenmişti. Kuşlar topluca havalanıp kaleye doğru kaçmaya başlamıştı. Tüm bunların tek bir nedeni vardı: Hadda Hadda, yürürken bastığı toprağı öldüren, çiçekleri siyah küller haline getiren, ağaçları kurutan antik bir büyücüydü. Eski zamanlarda onun hışmından korkanlar tarafından tanrı olarak anıldığı da olmuştu. Hala ona tapan insanlar vardı, lanetli olduğunu düşünerek adı geçince toprağa tükürenler de… Askerler onun yanında izin verdiği için hayatta kaldıklarının farkında olmalarına rağmen her şeye kadir, zengin ve güçlü patronlarının kadını da korkuttuğunu, satın aldığını düşünecek kadar cahillerdi. Kadına kaleye giden yolda eşlik ederken şahit oldukları bile onları işlerinden vazgeçirmemişti. İşin ucunda