Gece, hiç olmadığı kadar aydınlıktı. Rüzgâr tüm kuvvetiyle esiyor olsa da kar yağışı durmuş, bulutlar bir süre dinlenmek için okyanusun üzerine uzanmışlardı. Ay, geceyi aydınlatmak için tüm görkemiyle tepeye dikilmiş, her zaman olduğundan daha ihtişamlı görünüyor, yıldızları utandırırken göğsünü gere gere etrafı izliyordu. Sakin geçen günün ardından, monoton hayatlarından sıyrılmak isteyen gençlerin o geceki eğlencesi ise bölgedeki en büyük ve şaşalı yer olan BA’AL’di. Hepsi dondurucu soğuğa rağmen mekânın kapısına gelmiş, içeri girebilmek için sıraya girmişti. Toplanıp gurup halinde gelenler olduğu gibi yeni birileriyle tanışmak isteyenler de vardı. Müzik sesi uğursuz baykuşun sesini, ormandaki diğer canlıların sesleriyle beraber örtecek kadar yüksekti. Bu köhne, uğursuz sokağa ne araçl