Geldiğinden beri gözünü üzerinden ayırmayan adama kaçamak attığı bakışlarını kırpıştıran, giydiği dar eteğinden zorlanarak da olsa üst üste atmayı başardığı bacaklarını titreten Sima, şimdi de şarap dolu kadehi sağlamca tutma derdindeydi. Ne olursa olsun muhabbeti uzattıkça uzatan Aykut'a bir sorun olduğunu belli etmemeli, şüphelendirmemeliydi. Gerçi şüphelense bile pek bir şey olacağı yoktu ama, olan onun sağlığına olur diye kırk takla atmaya devam edecekti. Gözlerini üzerinden ayırmayan koca adam ise onun gibi dizini titretiyor, tabaktaki eti kesmek için eline aldığı kurşuni renkteki bıçağı çevirip duruyordu. Bir gün olsun arkasından iş çevirmeyeceğinin, kendisine rakip bir başkasının yanında yer almayacağının düşüncesiyle yaşamak istiyordu, çok muydu? Ama görünen o ki, Sima yine y