Devrim konuyu değiştirme isteğiyle, “Daha iyi misin?” diye sordu. İyi olmadığını gözlerine baktığında anlamak yeterliydi aslında. İşyerindeki haline göre daha kötü görünüyordu. Sanki taktığı maskeyi çıkarmış atmış gibiydi. Afra konuşamayacağını hissederek başını aşağı yukarı salladı. Annesinin mezarından geldikleri ilk gece döktüğü gözyaşlarından sonra gözleri daima ağlamaya hazır bir durumdaydı. Boğazının düğümlendiğini hissetti, nefesi tıkanır gibi oldu. Devrim’in göğsüne sinip, tüm biriktirdiği gözyaşlarını akıtmak ve beraberinde her şeyi geride bırakmak isterdi. Aşkını, acı kayıplarını, yediği hakaretleri ve yüreğinde birikenleri… Bu gece içine çöreklenen ne varsa hepsini kusmak ve ardından unutmak isterdi. Tıpkı eskiden olduğu gibi gözlerini kapattığında canını yakan mezarları değil,