"Seni aptal! Bir dakika bile rahat duramıyorsun değil mi?"
Furkan sırılsıklam olmuş tişörtüne bakarken başını havaya kaldırarak Cansu'nun mavi gözlerine baktı. Gözlerindeki öfke ona her şeyi yaptırabilirdi fakat bu sefer o da çok öfkelenmişti. "Seni var ya." dedi Furkan öfkeyle doğrulurken.
"Seni var ya ne?" dedi Cansu öfkeyle sesini yükseltirken. Furkan ıslanmış olan elleriyle Cansu'nun ıslak olan saçına yapıştı. Cansu'nun canı fazlasıyla acıyordu. Yine de bunu ona belli etmemekte kararlıydı. Islanmış olan elini Furkan'ın ıslak olan saçlarına götürdü ve sertçe tutarak çekti.
"Evet, bir şey mi diyecektin?" dedi Cansu Furkan'a diklenerek.
Furkan burnunun dibinde olan Cansu'nun gözlerinin içine bakarak sustu. Cansu gözlerini ayırmadan bütün öfkeyle gözlerinin içine bakıyordu. Burnundan soluyarak sesini toplamayı denedi ve ağzından çıkanlara dikkat etmemişti. "Bir gün elimde kalacaksın diye çok korkuyorum!"