Akın sabah evden erken çıktığı için kahvaltı masasında yoktu. İlke yorgun görünen Hazal’a, “Uykusuz kalman hiç iyi olmadı. Akşam idare edebilecek misin?” diye sordu. “İstersen evdekilerden birine söyleyelim Onur’a baksınlar, sen de uyu biraz.” Masada neredeyse uyuklayan genç kadın itiraz etti. “Teşekkür ederim ama başımın çaresine bakabilirim. Onur uyuduğunda beşiğin yanındaki yatakta yatabilirim.” İlke’ye böyle söylese bile yarım saate bir uyanan Onur ile dinlenebilmenin mümkün olmadığının farkındaydı. Kesik kesik uyumak Hazal’ı sersemlettiği kadar baş ağrısında yapıyordu. Diğer yandan bebeğe bakmak kendi göreviydi. Evdekilerden birine görevini devredip odasında uyuyamazdı. İki genç kadın Hazal’ın uykusuzluktan kaynaklanan yorgunluk belirtilerini makyajla nasıl kamufle edeceklerini kon