Elif Sultan ve bir doktor başındaydı. Ezgi korkuyla bana bakıyordu. Kendimi çok halsiz hissediyordum. Bunca yaşananlar artık ağır geliyordu. Kolumda serum vardı. Bedenim değil de ruhum ağrıyordu sanki. Gözlerimi açmakta bile zorlanıyordum. - Eliff iyi misin? - İyiyim Ezgi dedim sadece. Boğazım kurumuştu, konuşamıyordum. - Merak etmeyin, tansiyonunuz düşmüş. En son ne zaman yemek yediniz acaba? Doktora baktım. Önüme geldi ama midem almadı. Ben bile hatırlamıyordum. - Bilmiyorum dedim dürüstçe. - Ondan olabilir. Tabi başka testler için Fatih Bey sizi hastaneye götürürse daha iyi olur. Kafamı salladım. - Gelince mutlaka söyleyeceğim, yemeğini de şimdi yiyecek dedi Ezgi. Esmer, kısa boylu, tatlı bir adamdı. Orta yaşlıydı. Kafasını anlayışla salladı. - Sultan Hanım hafif şeyl