Defne, salonun kapısında sakinleşebilmek için birkaç derin nefes alıp durdu. Olmayınca gözleriyle salonda takılan kadın güruhunun hepsini tek tek taradı. Konudan haberdar olduklarını da takmadıklarını da fark etmişti. Daha da yükselirken yine de içindeki son mantık kırıntısına tutundu. “Nakşi Abi nerede? Velat Abi?” diye sordu. Cevap gelmeyince omuzlarını dikleştirip üst kata doğru koşturdu. Kata çıkar çıkmaz, kimin ne diyeceğini ya da ne yapacağını umursamadan “Zuhal!” diye bağırdı. Artık abla abi olayını aşmıştı. Sesi evi inletirken kadın görünmeyince bir kez daha “Zuhal! Çık dışarı!” diye bağırdı. Kadın, hemen karşısındaki odanın kapısını aralayıp tuhaf ifadesiyle onu süzerken kapının aralığında dikiliyor, adım atmıyordu. “Ne var?” derken ortalığı karıştıran o ve kız kardeşi değil