Necmettin, Esra’yı yatağa bırakır bırakmaz çalan telefonuna cevap verirken kızın kıvranıp örtüye solucan gibi dolanmasını izledi.
Yüzüne dolanan saçlarını, kaymış tipini izlerken yüzünde bir gülümseme vardı.
“Söyle?” diyerek cevap verdiği telefon doktoru yakalamakla görevlendirdiği adamıydı.
“Elimde, ne yapayım?” diye sordu.
Necmettin normalde kendisi gitmeden önce adamı yormasını isterdi ama şimdi “Murat’ın mekan iyi, oraya götür. Ben şahsen bir muayene edeceğim. Siz ellemeyin,” dedi.
Ne cesaretle dokunmuştu, nasıl bir yürek yemişti kulaklarıyla duymak istiyordu. Bir de el uzatana ne yaptığını herkese duyurmak… Ama şimdi değil. Şimdi kendisi el uzatmak istiyordu.
Gömleğinden kurtulurken yükselen sesleri duyunca kaşlarını çattı. Başladığı zaman araya giren olursa, durmak zorunda kalı
