Gözlerini, belki de bekar olarak son sabahına açarken halsiz ve yorgun hissediyordu. Dün gece yaşadıkları hatrına bir hayal, bir rüya gibi gelse de, bu yorgunluk ve yaralar gayet gerçek olduğunun bir kanıtıydı. Eli sırasıyla önce yanağına, sonra boynuna giderken gözleri de yerinde doğrulup üzerindeki pikeyi bir kenara çekerken ayak bileklerini buldu. Bilekleri sarılıyken yanağında ve boynunda küçük sargı bezlerinin üzerinde yara bantları vardı. Derince bir iç çekerken gözlerini yumdu ve olanları unutmaya, belleğinden silmeye çalıştı. Düşünmek istemiyordu. Ne olanları, ne de tüm bunları yapanı... Yerinden kalkıp pencereden yana giderek koca konağın en az kendisi kadar büyük olan avlusuna baktı. Yani, gelin geleceği yer burası mıydı? Böylesi konaklar turistler ve yazlıkçılar için kiray