-10-

1892 Words

Güneş doğuşunu henüz gerçekleştirmeye başlarken karşısında oturmuş ağaran tan yerini izleyen adama baktı Faruk. Uzun boylu ince adam kalın kaşlarının altından öfkeyle bakıyor, sakalsız yüzü gerginliğini fazlasıyla belli ediyordu. "Sana niye güveneyim?" diye sorarken kara gözleri hâlâ gök yüzündeydi. Bulundukları üçüncü katta sabahın serinliği hissediliyordu. Geriye yaslandığı yerden dudağının yanını hafifçe kaldırıp gülerek konuştu Faruk. "Başka şansın var mı?" Sözleriyle karşısında oturan Ersin adındaki adam gözlerini ona çevirdi. Doğru söylüyor olabilirdi. Fakat kalkışacakları bu işin şakaya gelmeyeceğini çok iyi biliyordu. Öyleki olan herhangi bir terslikte Reis affetmez, durup düşünme gereği bile duymazdı. "Sadece biz mi?" diye sordu gözlerini Faruk'tan ayırmadan, onun abisine

Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD