Keyifli okumalar
Gece saatlerinde doğum sancısı tutmuştu. Berivan'ın çığlığıyla bütün ev inlemişti. "Hayır bebeğim daha çok erken" diyordu. Eli titredi kayınvalidesini aradı. Berivan bu acıya dayanamıyordu. Telefon sesiyle uyanan Hatice Hanım ışığı açıp telefona cevap verdi. "Berivan hayırdır kızım" dedi. Berivan zor nefes alıp verirken, "Anne, anne yardım et bebek geliyor" dedi. Hatice hanım hemen kalkıp hazırlanınca, "Tamam kızım sen hazırlan babanla geliyoruz" dedi. Karısının endişeli sesini duyan Mehmet Bey sorgular bakışlarla, "Ne oldu Hanım" dedi. Hatice Hanım aceleyle giyinip, "Kız doğuruyor kalk hemen" adam yataktan fırlayıp üstünü giyip arabayla evin önüne gelmişti. Berivan bebek çantasını alıp kapıya gelince kaynanası kolundan tutup arabaya koydu. Mehmet bey sinirlenmişti oğlu kim bilir hangi delikte ne halt yiyordu. Berivan'ın gözlerini siliyordu. Hatice Hanım oğlu Cihan yine bir kadının kollarındaydı.
Mehmet bey en sonunda hastanenin önüne gelince hemşire tekerlekli sandalyeye oturtup ameliyathaneye götürdü. Hatice Hanım açtı ellerini alemlerin rabbi olan Allah'a dua etti. Zor bir doğum olacaktı gelini o acıyı çekerken kocası yanında değildi. Cihan bütün gece içmiş yine bir kadının kollarına atmıştı kendini evliydi ve karısı hamileydi ama onun umrunda değildi. Telefona bakınca babası kırk kere aramıştı. Geri dönüş yapınca, "Alo baba aramışsın ne oldu? Diye sordu. Mehmet bey kızmıştı." Zıkkımın kökü oldu lan it nerdesin karın doğum yapıyor sen yoksun "dedi. Yine azarladı. Cihan yataktan fırlayıp üstünü giyip arabayla yola çıktı. Saatler geçmek bilmiyor sanki zaman durmuştu. Ameliyathanenin kapısı açıldı. Doktor başı eğik çıkınca Mehmet bey ona bakıp," Gelinim torunum nasıl? Diye sordu. Doktor başını eğdi." Berivan Hanım'ın durumu iyi ama maalesef bebeği kaybettik "dediğinde ikisi de yıkıldı. Peki bunu kızları gibi gördükleri gelinine nasıl diyeceklerdi.
Cihan koşarak geldiğinde babası bir tokat atmıştı." Lan it ne zaman adam olacaksın çocuğun öldü. Onun günahına girdin yazıklar olsun "dedi. Berivan normal odaya alınmıştı. Narkozun etkisinde olduğu için uyuyordu. Cihan karısının baş ucunda gözyaşlarıyla bekliyordu. Berivan gözlerini açtığında yanında duran adama baktı. Kocası ağlıyordu. Aklına kızı gelmişti." Kızım nerede o nasıl? Diye sordu. Cihan başını eğmiş," O melek oldu onu kaybettik "dedi. Berivan öyle çığlık atmıştı ki bütün hastane bunu duymuştu. Bu çığlık kadının evlat acısıydı." Hayır, hayır olamaz "dedi. Bir kez daha evlat acısı yaşamıştı. Ayağa kalkarak sinirle kocasının göğsüne vurdu." Senin yüzünden öldü senin yüzünden bebeğim öldü. " Cihan tek kelime bile etmedi. Çünkü buna hakkı yoktu. Onları hep yalnız bırakan o değil miydi?
Berivan'ın söyledikleri onun canını yakıyordu. Ama tek bir kelime bile etmiyordu. "Senden nefret ediyorum 5yılımı verdim ve sen hayatımı bitirdin iki evladımı çaldın keşke keşke seni hiç tanımasaydım" dedi.
???
Haberi duyan ailesi hemen hastaneye gelmişti. Abisi o kadar öfkeli ki Cihan'ı ilk gördüğü yerde öldürecekti. Hastaneye vardıklarında odaya girdiler. Ablası, yengesi, annesi sarıldı. Abisine sımsıkı sarılıp, "Abi bebeğim gitti." deyince adamın kalbi sızladı canından çok severdi. Yengesi sımsıkı sarılmış, "Birtanem" dedi. Berivan'ın abisi Kenan odadan çıkıp Cihan' a yumruk atmıştı. Herkes kolundan tutup durmaya çalışıyordu. "Lan şerefsiz böyle mi sahip çıkıyorsun bacıma" dedi. Berivan'ın annesi Selma Hanım kızının bu haline üzülürken ablası telefonu alıp kocası ve babasına haber vermişti. İkisi de haberi duyduğunda üzülmüştü. Berivan annesine sarıldı. "Babam nerede onu istiyorum" deyince babası Ahmet bey içeri girip, "Burdayım güzel kızım" dedi. Berivan'ın gözlerini siliyordu babası kızının bu hali içini parçaladı. "Baba bebeğim yok gitti" dedi. Ablası yanına gidip, "Ablan kurban olsun sana" buna tahammül edemiyordu. Bu kız bunca acıyı haketmiyordu. Ahmet bey koridora çıkıp Mehmet bey'in yanına gidip, "Kızımı eve götürüyorum oğlun kızımdan boşanacak" dedi. Cihan itiraz etti. "Asla olmayacak o boşanma" dedi. Kenan yakasından tutup, "Sen hala konuşuyor musun? Dedi.
???
Murat bey ablasının eşiydi çok severdi baldızını kardeş gibi yanına oturdu sarıldı." Enişte bebeğim melek oldu cennette değil mi? Murat bey ağlamıştı. "Evet o şimdi cennetin en güzel yerinde" dedi. Berivan'ın hıçkıra hıçkıra ağladı. Doktor gelip sakinleştirici vurunca uyumuştu. Hala kızını sayıklıyordu. "Meleğim gitme" diyordu. Aile perişandı. Cihan suçluydu kadını yaralı bırakmıştı. Peki şimdi ne yapacaktı. Cihan'ın kalbi sızlıyordu. Ama elinden bir şey gelmemesi onu kahrediyordu. Kapının önünde bekliyor ama içeri giremiyordu. Çünkü buna yüzü yoktu.
Kapı aniden açılınca Cihan karısına baktı. Gözleri kan çanağına dönmüştü. Berivan onun yüzünü görmek istemedi. Abisi koşarak yanına gidip, "Gülüm nereye gidiyorsun? Diye sordu. Ama cevap yoktu. Berivan elindeki yastığı gösterip," Şşt sessiz ol bebeğim uyuyor. "deyince herkes donup kalmıştı. Berivan aklını yitirmiş kucağındaki yastığı bebeği sanıyordu. Cihan gözleri dolmuştu." Allah benim belamı versin "dedi. Duvarlara yumruk atarken Kenan onu durdu." Yeter artık dur bir de seninle uğraşmayalım "demişti. Cihan ona sarılarak ağlıyordu. Berivan yastığı yere atıp babasının yanına koştu." Eve gidelim baba ne olur. "dedi.
Kenan taburcu işlemleri yaparken berivan kocasına nefretle bakıyordu. Kadının canı yanmıştı. Cihan bu bakışları biliyordu. Çünkü daha önce de öyle bakmıştı. Cihan yanına gidip saçlarını okşamak, sarılıp koklamak istedi ama cesaret edemedi. Kenan kız kardeşini kucağına alıp götürürken Mehmet bey vicdan azabı çekti. Bilseydi oğlunun yaptıklarını hiç izin verir miydi? Kenan kardeşini arabaya koyarken yengesi yanına oturdu. Berivan ona sarılarak ağladı. İki evladının kokusunu bile alamadı. İçi yanıyordu. Bu nasıl bir acıydı herkes arabaya bindi. Eve geldiklerinde Berivan'ın en küçük kardeşi Yağız ablasına sarıldı. Ne kadar kendini tutsa da gözyaşı ondan izinsiz akıyordu. Ablasının elinden tutup odasına kadar götürdü. Ahmet bey kararlıydı daha fazla acı çekmesine razı değildi. Ama yine de kızına sormak istedi.
"Berivan kızım boşanacak mısın? Diye sordu. Babasına baktı." O benim yıkılmayan dağımdı. Ama şimdi iki evladımın katili onun ne yüzünü görmek istiyorum ne de sesini duymak istiyorum "dedi. Ahmet bey cevabı almıştı. Bu kadar acıya o bile dayanmazken kızı nasıl dayansın. Kenan öfkeliydi sinirine öfkesine hakim olamıyordu. Yağız daha fazla dayanamamış evden bir hışımla çıkmıştı. Arabaya bindiği gibi soluğu Cihan'ın evinde aldı. Gözyaşı dinmiyordu. Kapıya yumrukla vurdu. "Cihan çık dışarı korkak herif ablamı bu hale getirmenin hesabını ver." diyerek bağırdığında bütün mahalle ona bakıyordu. Mehmet bey kılını bile kıpırtmadı. Cihan kapıyı açar açmaz yüzüne yumruk yemişti. Babası pencereden izliyordu. Hatice hanım kocasına kızdı." Neden engel olmuyorsun "dediğinde karısına dönüp," Engel olmam herşeyi hakketti o kızı düşün iki evladını kaybetmiş "dedi. Hatice hanım gözlerini silerek," Hepsi bizim hatamız engel olacaktık evlenir adam olur sandık ama daha beter oldu. "dedi.
Yağız onun yakasından tuttu." Ablamın ne günahı vardı. Bunları yaşamayı haketmiyor onun hayatını cehenneme çevirdin iki evladın katili oldun. "dedi. Cihan sustukça Yağız daha çok öfkelendi." Konuşsana lan ablamı onca kadınla aldatırken hiç acımadın mı? Bütün mahalle bunu duyunca yüzüne tükürdü. Berivan'ı çok severdi. Kader yüzüne gülmedi. Hem kocası tarafından ihanete uğradı. Hemde iki evladını kaybetti...
Bölüm sonu