"Neeee? Kız ne zaman oldu bu ya?" diye öyle bir cırladım ki telefonda Cero, "çüüş lan... gitti kulağım la manyak!" dediğinde diğer kızların güldüğünü duydum. "Dün oldu dün... Ömo'yu Uras eritti bitirdi yavrum ya.. vallahi beni bile ağlattı," dediğinde çoktan gözlerim yaşarmıştı.
"Ayy bekleyin benide.. geliyom hemen.. böle telefonda çatlarım ben, kahvemi koyun!" dedim ve bu kezde ben lap diye telefonu kapadım Cero'nun yüzüne. Hako uyuyo evde ama kimin umrunda... e şimdi bizim operasyon ne olacak?
Oyyhhşşş! Aras eve dönmüş ya... hemde Ömom istemiş.. "Allllaaaaaahhhh" * * *
Cero'nun evde bayram havası var.. hepimiz çok mutluyuz, la sarı gacı bile seviniyor. "Kız Gonca... senin kız boy mu attı be? Saçlara bak yav, lüle lüle..kaç oldu kız bu?" dediğinde Cero, Gonca da "beş galiba.... du bakim," diye parmak hesabı yapmaya başladı... sonra, "yok be dörtmüş," dedi ve koptuk. Ay biz niye böyle tuhafız yav.. "Alyasu... gel bakim ciciannene," dediğimde çok sever beni koştu hemen yanıma. Benim içinde ne ararsan var çıkıncı çantamda onun için aldığım barby bebeğini ona verdiğimde boynuma sarıldı.. ah bu çocuklar.. nasılda ufacık bir şeyle mutlu olabiliyolar.. ehhh ona bir şeyler varda Ebru'nun oğlu Ada'ya yok mu yani yada Birce'nin tatlış Alp'ine?
"Ada, Alp gelin len koçlarım benim!" dediğimde ikiside yanımda bittiler... onlarada aynı tip, farklı renk araba almıştım...çıkardım avuçlarımda tuttum. "seçin bakalım," dediğimde Alp, Ada'ya baktı...güldüler birbirlerine. Uysaldır Alp anası gibi... Ada biraz heyecanlı bir çocuk, ehhh kaçık anasını düşününce çook normaldir...Ada kırmızıyı seçince, Alp'te sarıyı aldı.. "hani teşekkür?" diye Birce'de Ebru'da atladılar hemen. "Teessefürr ciciannee!" diye ikiside boynuma sarıldılar.
"Oyyyy sizin totonuzu yerim len ben.. de haydi gidin oynayın," dediğimde, çocuk işte kıkırdadılar ikisi de, koşup gittiler ve anaları sarı kafa Gonca ile turuncu kafa Ebru, Cero, Nuray, Birce ve hatta Ülkü ablam gözümün içine bakmaya başladılar..
"La tamam, anladık... anlatacağım şimdi," dediğimde hepsi güldüler..Cero, "demek adamı ikna ettin haaa... vay seni hızlı Gonzales seni," dediğinde "ayıpsın kardeeeş!" dedim ve koptuk bir anda. * * *
~~EMOŞ'UN EVİ~~
~~ 4 HAZİRAN AKŞAMI~~
"Ya emoş sen delirdin mi be kadın? Ne demek Aras'ın telefonuna çök.. cidden delilikte sınır tanımıyorsunuz! Asla yapmam öyle bir şey! sanki Aras'ı ne kadar çok sevdiğimi bilmiyormuş gibi benden istediğin şeye bak ya! Üzgünüm aşkım, o belalı çetene söyle... beni kötü emellerinize alet edemezsiniz," dedi benim gerzek kocam. Duyanda sanki adamı kötü yola düşürecez sanır.. deli ya.
Uyyhhhşşş!
Vallahi bu adamı ikna edemezsem hapı yuttuk, kız biz Aras'ı nasıl takip ederiz yav... heyecan yapma Emoş... sakin ve derinden git kızım.
La hem onca yemek, emek boşa mı gitcek ya? Amaa sen dur Hako!! daha son kozumu oynamadım. Aklım zaten Ömo'da... yine karışmış ortalık... bu plan elzem oldu artık.. eh cidden Aras'ın o kadınla ilişkisi varsa ben ümüğüne çökecem onun been!
"Peki sana bir sürprizim var dersem," dedim ve üzerimdeki elbisenin eteğini yavaş yavaş yukarı doğru sıyırmaya başladım. Aklıma kızlarla yaptığımız provalar gelince iyice heyecan yaptım yav. Yüz kere prova yaptık belkim ama ben bildiğin odun olunca, epey bir güldükte..
Elbisenin sıyırdığım eteğinin altından jartiyer görünmeye başlayınca nerdeyse yirmi altı, yirmi yedi yıllık kocamın kahveleri fal taşı gibi açıldı.
Oyhhhşşş!
Ödüm koptu! O nasıl bakış öyle.. sanki saldıracak bana! Adamın aklı gitti. Herif evlendiğimizden beridir nerdeyse yalvarıyodu "nolur bir jartiyer al," diye, bende, "ıyyğğ! Hiç sevmem, sittin sene geçsin almam," derdim her seferinde. Bok yemişim, büyük konuşmuşum. Ah Ömür, ahh ulan Aras.. beni düşürdüğünüz hallere bakın! Kocamı ikna edicem diye kıpkırmızı jartiyer giydim yav!
Ne ayıp yav!
Ama napayım, denize düşen yılana sarılırmış!
"Vay arkadaş ne Arasmış be! Herifin ne bok yediğini öğrenmek için şu yaptığına bak.. karıma jartiyer giydirti iyi mi? Sana da aşk olsun Emoş... " dedi bana ve alınmış gibi baktı.
Ehh buna da hazırlıklıydım!
"Ama aşkım, sen bugüne kadar amme hizmeti yaptın.. eh bende sana amme hizmeti yapıyorum şimdi," dediğimde, "bana mı, Ömür'le Aras'a mı anlayamadım," dedi ters ters.
Eh adam ne dese haklı.. artık son çareye başvurdum.
"Haklısın aşkım.. çıkarayım bari. Çok özür dilerim," dedim yalandan. Ah ne üzüldüm ne üzüldüm yani. Biraz daha zorlasam kendimi ağlayacaktım nerdeyse. Tırşik Hako!
"Dur kız çıkarma. Kırk yılın başı giymişsin, çıkarmakta bana nasip olsun. Tamam kız, Aras'ın telefonu cepte bil... bu arada çocuklar gelmez dimi?"diye sorarken, gözlerinde ateşler yanmaya başlamıştı bile.
Oyyhhşş.. tava gel, annene gel yavrucum benim.
"Cıkssss!" derken, on sekizlik kız gibi sağa sola sallandım, göz süzdüm, işveli nazlı gülümsedim ama içimden Aras'a da küfürün dibine vurdum.. 'Ulan şu yaşta, iki eşşek kadar büyüttüğüm evlattan sonra düştüğüm hallere bak! Kocama yazılıyorum resmen.. ah Aras ah!'
Oyyhhhşş..
Valla diskocu Nuri Alço gibi geliyo üstüme.. bir elinde gazozu eksik! ahh jartiyer! Sen nelere kadirsin! * * *
Kocam duşunu alırken, çaktırmadan bir telaşla, Cero'yu aradım, açtı hemen.. sesi öyle heyecanlıydıki gülmeden edemedim.
"Noldu kız, işlem tamam mı?" diye sorduğunda, "ayıpsın kardeş!" dedim hemen..
"Oy gözünü sevdiğimin jartiyeri.. seninki de az fırsatçı değilmiş hee. Bir jartiyere sattı Aras'ı" demesiyle, bende Cero'da bastık kahkahayı. Allah'tan iki dakika balkona çıkmış, laf arasında söyledi hemen. Ömo'ya yakalanmaması lazım, onun evinde şimdik.
"Kız bana bak, nasıldı güzel miydi bari?" dediğinde utandım yav. Hayatta böyle konuları konuşmazdık. "Höst deve! Ne ayıp!" diyince ben Cero bastı kahkahayı. "Hee hiç anlamadım.. aferin kız.. oy jartiyer jartiyer! Puhaaaaa! Hadi bay!" dedi lap diye kapadı telefonu ya!
Vallahi şimdi Ömür'ü çok iyi anlıyorum. Kız, sinirlenmekte yerden göğe kadar haklıymış. Piç gibi kaldım ya! * * *
~~ CEREN'İN EVİ~~
~~ 5 HAZİRAN~~
"Ya Emoş, peki nasıl olacak bu iş... önceki planda Aras'ı eve yemeğe almak vardı, e şimdi adam evine döndü, planlar alt üst oldu.. ya birde gerek var mı hala bunu yapmaya ya?" dediğimde Emoş, "valla kızım sinek küçüktür mide bulandırır... ehh bizim sinek baya bir büyük ve çokta güzel.. emin olmamız lazım... Aras eve dönmüş evet de, asıl şimdi durum daha tehlikeli hal aldı..kadın bunu illaki arayacaktır, buna yazacaktır ve tüm bunlara Ömo şahit olacak... bakalım o zaman Aras ne yapacak, nasıl davranacak... uyyşşşş valla kabus gibi yav," dedi bizim bayan jartiyer ve çokta haklıydı.. aldı hepimizi bir düşünce.
"Kız bana bak, Sen bu Aras'ı yemeğe alacaktın ya... yok başka bir şey bulmalıyız ama ne?" dediğimde, Gonca, "Aras'ında, ablamında fazla rahat olamayacağı bir ev olması lazım, artık sadece Aras'ı yemeğe falan çağırmak olmaz diyince," düşünmeye başladık... ve Birce atladı birden.. "bizim ev olmaz mı?" diyince döndük hepimiz ona baktık.
Olur mu ki? * * *
~~ BİR HAFTA SONRA~~
~~12HAZİRAN~~
O bana kızsa da, söylense de ben ona gönüllü özel şöförlük yapıyorum. Her gün çocukları kızlardan hangisine bırakacaksak artık, birlikte götürüp bırakıyoruz ve ordan da aşkımı iş yerine bırakıyorum. Hasanpaşa'daki ofisine minübüs yada otobüsle gitme zamanları bitti artık. İşte şimdi araçtan iniyor ve dönüp bana baktı. "Sağol... akşam gelmene gerek yok, ben şu avmye gideceğim, almam gerekenler var," dediğinde, "gelir alırım, götürürüm seni... benimde almam gerekenler var," dedim oysa hiçbir şeye ihtiyacım yoktu... sadece onun yanında olmayı istiyordum. "Peki, görüşürüz," dedi.
Eve döndüğümden beri hiç adımı söylemedi, sanki yasaklamış kendisine, dudaklarına.. oysa ne çok özledim ondan adımı duymayı... iş yerinin binasına girene kadar bekledim ve işte kapıdan girmek üzere... ah be aşkım, dönüp baksana bana eskisi gibi.. durdu birden... bir şey mi unuttu ya? döndü ve bana baktı ya... gerçekten baktı ve sanki gülümsüyor mu o ya? Sağ camı açıp, eğilip baktım ona.. "bir şey mi unuttun Ömür," dediğimde başını iki yana hayır der gibi salladı ve sonra döndü, kapıdan içeri girip gözden kayboldu.
Doğruldum arabada... ön camdan bakıyordum ama bir şey görmüyordum.. ellerim direksiyonda kaldım öylece.. dönüp bana bakmıştı ya... tıpkı eskii gibi.. ahh Allahım... bir gün eskisi gibi olabilecek miyiz? * * *.
"Ömüür!" diye arkamdan birinin bana seslendiğini duydum. Kızda elime yapışmış, kıpır kıpır... döndüm baktım.. bana doğru geliyor ve nedense dönüp, Uras'ı elinden tutan Aras'a baktım. Aras, "çocukları alıp öyle gidelim avmye, şimdi yemek yapmaya uğraşma... yeriz orda bir şeyler, çocuklarıda oyun bölümüne götürürüz, onlarada bir değişiklik olur diyince, ses etmedim, aklıma yattı... zaten canım hiç yemek işiyle uğraşmak istemiyordu, kabul ettim. Natilus'un ortasında öylece durduk.
"Nasılsın Ömür, çocuklar merhaba," diyince Alptekin, Uras'ta, Öykü'de güldüler.
"İyiyim Alptekin, stn nasılsın?" diye sorduğumda Aras'a takılan o koyu kahveleri beni buldu. Direk gözlerinin içine baktım. Anladı, ses etmedi.
"İyiyim bende... bildiğin gibi işte," dedi ve yine Aras'a baktı, elini uzattı ona. "Alptekin ben, Ömür'ün arkadaşı," dediğinde uyhhhh... naptın be oğlum dedim içimden. Aras hemen elini uzattı ve gilümsedi. Ah o gülümseyişte ne çok şey vardı. "Aras," dedi sadece. diyemedi bile eşiyim, eski eşiyim diye.
"memnun oldum Aras bey! Ömür'ün eski eşisiniz sanırım," demesin mi Alptekin? Oda çok kızgın Aras'a.. anlatmış ona yaşadıklarımı Birce... ondan beridir beni koruma altına aldı... uyyhhh! Sanki ihtiyacım varda... ama işte... deli çocuk ya... bilerek yapıyor, eziyor şu an Arası.
"evet," dedi Aras ve belli etmesede alabora oldu ruhu... biliyorum ben onu.. gözleri yine zifiriliğe boyandı, tıpkı ruhu gibi..
"Ömür çocukları alayım, sen arkadaşınla lafla biraz," dediğinde öyle emindim ki kıskançlık krizine girmişti ve uzaklaşmak istiyordu ve aynı anda bana özgürsün mesajı veriyordu.. deli adam ya!
"Tamam, bulurum ben sizi," dedim. Aras, Alptekin'e gülümsedi ve, "memnun oldum Alptekin bey, hoşça kalın," dedi ve Alptekin'de, "bende...iyi akşamlar," dedi ona ve hiç yokmuş gibi dönüp bana baktı.
"eee nasılsın bakalım, kırmızıda yakışmış," dedi elbisemi işaret ederek ve ikimizde çok iyi biliyorduk ki Aras bunu duydu ama hiçbir şey yapmadı bir adım attığında çocuklarla.
Pis pis gülüyor Alptekin, onun ardından bakarken. Biraz uzaklaşmışlardı ki, dönüp kızgın baktım Teko'ya.
"Napıyosun olum sen ya... durduk yere sardıracan adamı başıma ya deli!" dediğimde keyifle attı kahkasını.
"Sıkar biraz Ömür abla... kıvransın dursun şimdi kim bu Alptekin bey... sana yaşattıklarına saysın.. valla çok iyi oldu bu tesadüf. Birce söylemişti birleştiğinizi," dediğinde atladım hemen. "Yok yav öyle bir şey.. çocuklar için eve dönmesine izin verdim sadece," dediğimde baktı gözlerimin içine.
"Yalnız şunu söyleyeyim hanım ablam... bu adam seni cidden çok seviyor ve klas adammış... bence sen yine de kendin için onu affetmeyi düşün.. mutlu ol artık, hakediyosun bunu ablam benim," dedi ve ekledi. "şimdii, gitmem lazım, kendine iyi bak ve söylediklerimi bir düşün," dedi ve hiç yapmadığı bir şeyi yaptı, uzanıp yanağımdan öptü beni ve benden uzaklaşırken de göz kırptı, yine gıcık gıcık güldü. Bilerek yaptı bunu... Aras'ın bir yerlerde bizi izlediğini düşünerek yaptı bunu. "Hadi görüşürüz," dedi.
"Deli kardeşim, görüşürüz," dedim gülerek ve o da gülerken, dönüp gitti.
Uyyhhhh!
Bunlar nerde şimdi? * * *
Kim o adam ya, kimsin sen Alptekin? İkiside yaşıt gibi ve çocuklarda onu tanıyor ve gördüğüm kadarıyla seviyorlarda şu Alptekin denen adamı ya. Kim bu herif ya!! Daha önce hiç Ömür'ün etrafında görmedim. Yeni biri bu herif.. nerde tanıştılar ki ve aralatındaki arkadaşlık ne boyutta ya? Bir de beğenerek bakmıyor muydu aşkıma ya? Şeytan dedi morart o gözleri... ama Ömür mesafeliydi ya, evet evet, mesafeliydi... de, ya benim yanımda öyle durduysa... offf Aras! Ömür'den şüphe etmek ne ya? O başka birine ölse bakmaz... bilirim ben onu... seviyor hala beni. Bazen bana kaçamak bakışlar atsn o gözlerinde görüyorum ben bunu, ama o adam kim olabilir ki? Soyadını da söylemedi... keşke söyleseydi ya!
Offff! Delireceğim ya! Nerde kaldı Ömür ya... aramadı da.. hala konuşuyorlar demek ki! Arasam da çocuklar durmuyor desem ki diye düşünüyor ve etrafa bakınıyordum ki gördüm onu, geliyor bize doğru.
Sen beni delirtmek için mi böyle güzelsin ya? Pislik herif!... birde kırmızı yakışmış diyor ya! Saçlarıda nasıl güzel uzamış... zayıflamış, her giydiğide yakışıyor ve o elbisenin üst iki düğmesi açık ya deli oluyorum. Bilmiyor sanki öyle açık yakadan nefret ettiğimi... inadıma yapıyor sanki.. ne diyebilirim ki ona ben, nasıl karışabilirim ki. Tek kelime etsem, ne çocukların, ne de benim gözümün yaşına bakmaz, koyar kapının önüne beni çöp gibi. Ahh aşkım, nasılda elimi kolumu bağlıyorsun?
"eeee napıyoruz şimdi?" dediğinde hiç istemesemde, kıskançlıktan deli olsamda gülümsedim. Evet, deli gibi kıskandım işte... ayıp mı günah mı? kıskandım işte.
"komutan sensin... sen söyle," dediğimde onun bir yere, hatta birine baktığını gördüm. Refleksle kim diye baktığımda, az önce yanımızdan geçip gidenlere baktığını gördüm ve o gözlerinde öfke vardı. Alev gözleri beni bulduğunda sanki bana da kızmış gibiydi. Ne yaptım şimdi ben ya? * * *