Domuzun Oğlu: ha bu arada şu Akın mıdır, Akın bey midir nedir, nasıl hitap edeceğine bir türlü karar veremediğin pedegoga bundan sonra bende sizinle geleceğim. Bakalım hangi konuda ne kadar iyiymiş ve sen, olurda bir gün çocuklarıma üvey baba getirecek olursan, bunu önceden, çok önceden bilmek isterim. Şunu da baştan söyleyeyim, özellikle kızımın olduğu eve o herif her kimse artık, hayatta giremez.
Okuduklarıma inanamadım yav! Kafamdan aşağıya kaynar su döküldü bir anda sanki!
"Ne diyo bana bu ya gece gece böyle, delirdi mi bu ya?" dediğimde Cero hemen titreyemeye başlayan elimden telefonu aldı.
"Kızım, kıskanmış belli işte. Aklınca göz dağı veriyor aynı anda.. korkma!" dediğinde, "ondan korkan onun gibi olsun be! Gebertirim ulan ben bu herifi, dallamaya bak ya! Kızimin ıldığı ivi ıhirif girimizmiş! Götüüm! Hoşt köpek!" dedim tüm öfkemle. Sinir etti, yine taklitini yaptırdı bana ya! Yine yazdı domuz ve hemen açıp baktık. Domuzun Oğlu: Bir cevap versen artık!
Kızlarla birbirimize baktık.. şaşkındık, birde cevap bekliyormuş domuzun oğlu.
Ayyyhhhh!
Vereceğim ona ben cevabı vereceğim.
Pislik herif!
"Kız sen pedagogla ilgili ne konuştun ki işkillenmiş bu tirşik?" dediğinde Emoş, hatırladım bir anda.
"Yav önce çocuktan söz ederken Akın bey dedim, sonra yine lafı geçince Akın dedim... bu gerçi o anda da böyle Akın mı Akın bey mi diye takıldı ona, bende hiç açıklama yapmadım, demedim yirmi beş yaşında pırıl pırıl bir genç diye," diyince Emoş tatlı bir kahkaha attı.
"Ohhh canıma değsin... burdan yürüyeceğiz bu herife anlaşıldı. Köpek gibi pişmanda seni bıraktığına aslında ve biz bunu zaten biliyorduk, sadece nasıl döneceğini bilmiyor," dediğinde şaşırdım.
"Ne diyosun sen ya, ne pişmanlığı, zaten neyi biliyordunuz?" diye atladım hemen ve Cero, dönüp Emoş' a ters ters baktı.
"Yine yırtık dondan fırlayan şey gibi tutamadın çeneni Emo! Hööhhh be! Yok kızım, bi bok bildiğimiz yok bizim.. saçmalıyor işte," dedi, dedi de e gördüm ben, kaşı gözü ayrı oynadı ve tam o anda yine yazdı ya yine yazdı.
Domuzun Oğlu: hala cevap bekliyorum Ömür, gece gece arattırma bana kendini.
Uyhhhhh!
Vallahi bu adam bu gece uyumayacak, beni de uyutmayacak belli oldu.
Gonca bir anda Ceren'den kaptı telefonu ve yazmaya başladı.
Ben: Sakın arama! Müsait değilim..
Ayyhhhhh! Çıldırasım var ya!
Ne yazdığını görünce hepten uçtum.
"Kız sen delirdin mi ya, niye yaptın bunu? sardıracaksın iyice başıma! Hay Allahım Gonca ya!" dediğimde cidden benim sarı deliye kızmıştım.
"çokta iyi yaptım hırboya! kıvransın dursun şimdi... çantada keklik sanıyor seni, ciddi ciddi bir kaybetme korkusu yaşasında görsün gününü," dediğinde ağzım açık kaldı.
Oyyyhhhh!
Geldi yine mesaj ve telefonun dibine düştük hepimiz.
Domuzun Oğlu: ne demek müsait değilim ya! Ne yapıyorsun bu saatte sen, hem niye uyumamışsın bir durum mu var?
Uyhhhhh! Sıçtım ya!
"Ya Gonca ne diyim ki sana ben, kız adamı iyice kudurtucan, birazdan buraya gelirse hiç şaşırmam... manyak olduğunu biliyordum da bu kadarı pes yani pes!" dedi Emoş ve Gonca yapıştırdı lafı.
"Gelsin... geleceği varsa göreceğide var! Ona ne ya yok niye uyumamış, yok bir durum mu varmış? Vallahi polisi salarım üstüne! Dinsiz, imansız pislik!"
"Ay kül başımaaa! Kız adamın dininden, imanından sana ne ya.. herife öyle yazarsan, öyle de sorar tabi!" dedi Emoş ve bunların birazdan birbirine gireceğindrn emindim artık.
Uyyyhh!
Kızlar kendi aralarında atışmaya dalmışken, ben telefonu kaptığım gibi balkona çıktım... Cero çay koymakla meşgulken, açtım bir daha okudum yazdıklarını ve az önce Emoş'un söylediklerini düşünmeye başladım. Bir daha okudum yazdıklarını ve kendimi yine salakça sırıtırken buldum.
Kızgınlığım niye geçti ki benim?
Uyhhhh!
Çok pis heyecan yaptım ya!
La niye yerinde duramıyosun sen? Kıçına yılan kaçmış gibi dolaşıp duruyosun balkonda Ömo ya?
Sigarayı içmemişim vakumlamışım resmen, ikinciyi yaktım ve tam derin bir nefes daha çekiyordum ki telefonum çalmaya başladı. Oyyyhhhh!
Arıyor ya arıyor!
Uyyy ben ne diyeceğim şimdi ya?
Acayip heyecan yaptım.
"Efendim," dediğimde fısıltıyla, bana "kaçıncı sigara o?" diye sorunca şok oldum.
Hemen balkondan aşağıya, etrafa bakmaya başladım ve gördüm onu ya gördüm...karşıda yolun kenarında, iki araba arasına park etmiş aracından inerken gördüm onu ve kulağında telefonla yaklaşırken bana bakıyor ya!
Uyyhhhhh!
"İki.. ikinci," derken sesimin titremesine engel olamadım.
"Niye uyumuyorsun sen ha, iyi misin, çocuklar iyi mi Ömür ve ne demek müsait değilim?" diye biraz korku, biraz heyecan ve biraz da kızgın ard arda sorduğunda soruları, ne diyeceğimi şaşırdım. Geldi tam balkonun altında durdu ya.
Başını kaldırıp bana bakıyor ve bende ona.
"Kızlar burda, o yüzden şey ettim," dedim salak ben ya.
Oyyhhhhh!
Allahım kalbim duracak gibi! Niye böyle deli gibi çarpıyor ki ya?
Hala bana bakıyor ya!
"Kızlar niye sende, ne var Ömür?" diye sorduğunda artık iyice tedirgindi ve ben ne diyeceğimi bilemedim yine... dönüp mutfağa baktığımda onların haldır haldır hazırlık peşinde olduğunu gördüm.
Balkon kapısı kapalıydı ve beni duymuyorlardı. Zaten fısıltıyla konuşmaya devam ediyordum. Dönüp yine aşağıya ona baktım. Uyuz adam loş ışıkta bir yakışıklı görünüyor ki!
"Şey, uykum kaçmıştı, sonra Cero yazdı... onunda uykusu kaçmış ve hepsi buraya geldiler işte.. bir şey yok yani.. iyiyiz biz," dedim güç bela.
La niye ergen gibi hissediyorum ben kendimi ya! Çok kızgınım ya ben bu adama... hem neydi o yazdıkları öyle ve benim bilmediğim ne var ki, Emoş ne söylemeye çalıştı ki?
Uyhhhhh! Aklım çok karıştı ya!
"Aşağı gel!" dedi bir anda ya bana!
Oyyhhhh! Gitsem mi ki?
"Yok, gelemem," dedim ve ekledim hemen. "hem niye gelecekmişim aşağıya ya Allah Allah?"
Etrafa bakınırken başını sağa sola sallamasından ve tekrar bana baktığında gördüğüm kadarıyla alt dudağını ısırmasından hafiften sinir olduğunu anladım hemen.
"İyi madem, sen gelemiyorsan ben geliyorum," dedi ve uyyhhhh gözden kayboldu ya.
Kulağımda telefon, "ya Araaas" derken, eğilip aşağıya baktım ama onu göremedim ve sesini duydum bir anda. "Deme şöyle Ömür, deme şöyle!" diyince hemen doğruldum. Şaşkınlığın dibine düştüm bir anda.
Bir anda balkon kapısını açıp, mutfağa geçtim, hızımı alamadım ordan da koşarak kapıya gittim ve ne olduğunu anlamaya çalışan kızlarda takıldılar hemen peşime...
"Noluyo la," dedi Cero ve dönüp ona baktım.
"Burda ya buraya gelmiş, yukarı çıkıyor..." dediğimde Emoş, oynamaya başladı.
Aman Allahım! ben çok şaşkın, Emoş çok mutlu ve diğer kızlarda tıpkı benim gibi çok şaşırdılar.
Kapıyı tıkladığında nefesimi tuttum. Dönüp kızlara bakınca, Emoş hemen "aç kız!" dedi bana ya ve ben sanki ben değilmişim de bir başkasıymışım, sanki yerde değilde gökteymişim gibi hissediyordum.
Açtım ya açtım kapıyı...O kapının dışında, ben içinde öylece duruyoruz ve birbirimize bakıyoruz.
Onun gözlerinde mutluluk mu var? * * *
Kapıyı açtığında onu gördüm ya, nefesimi tuttum bir an. Gecenin bu vaktinde, şu salaş pijamalarının içinde bile, o dağınık topladığı topuzuyla, hiç makyajsız şu haliyle bir kadın bu kadar güzel görünebilir mi ya?
O güzel işte ve ben onu her haliyle ne kadar çok sevdiğimi bir kez daha fark ettim.
Bana biraz şaşkın, biraz da korkarak bakan o alev gözlerinde mutluluk mu var ya?
Uykuyu haram etti bana bu gece ya! Bugün zaten bu evden çıktığımda dayak yemiş gibiydim ve onunla yeniden sokakta konuşup, bana yabancıymışım gibi mesafeli durması, sonra çekip gitmesi çok kötü hissetmeme neden oldu. Uzun süre toparlayamadım kendimi. Düşündüm durdum koca gün. Kimdi bu Akın dediği herif ve oğlum onu çok sevmimmiş, iletişim kurmuşmuş... bir Akın bey dedi, sonra Akın dedi... şüphe içinde bıraktı beni ya! Deli gibi kıskanmamda cabası ya!
Şüphem asla ondan değildi ama ya o herif Ömür'e de iyi gelirse... ya ona asılmaya başlarsa! Düşün düşün deli oldum ya..
Yattım yatağa yok! Diken kldu battı her yanıma anasını satıyım ya. Uyku muyku yok! Kalktım... balkona çıktım, yaktım üst üste sigara... düşünmekten yorulsada beynim, hiç durmadan türlü senaryolar kurmaya devam etti. Düşündükçede daha çok bunaldım, daha çok kurar oldum kendimi.
Öfkelendim, kızdım... hem ona, hem kendime.. bir anda balkondan içeri, salona geçtim ve kapıldığım o merakımla saatin kaç olduğuna da bakmadan mesaj attım ona ve o açıp bakınca şok oldum. Oysa sabah görürde cevap verir ancak, canı isterse oda, diye düşünerek saate baktığımda.
Cevap yazacak diye umarken, çevrimdışı oldu uyuz aşkım. Biraz bekledim ama yok, girmedi whatsapa. Sonra yazınca acayip heyecanlandım ya. Kalbime açıp baksalardı saniyede kaç attığını asla kestiremezlerdi ve aynı anda düşünüyor, merak ediyordum.
Niye uyumamıştı ki? Anında girdim, baktım ve bana yazıyordu. Cevap veriyor olmasına gerçekten şaşırdım, sakindi de. Bir yanım beni terslemesini bekliyordu.
O kısacık yazışma bile beni ne mutlu etti Allahım. Sözde kızgındım ona ama nerde... ergenler gibi gülüyordum ya o anda. Yat uyu dediğimde tamam dedi ya, sanki hiç ayrılmamışızda ben mecburen başka bir yerdeymişim de normal konuşuyormuşuz gibi hissettim. Az daha seni çok seviyorum aşkım, çokda özledim yazacaktım. Son anda durdurdum parmaklarımı.
Sonra o çıkınca, bende çıktım ama o lanet olası düşünceler, yine üşüştü aklıma. Niye uykusu kaçmıştı ki? Oda çocuklarda iyiymiş, öyle yazdı bana... e peki ne diye uyuyamamıştı?
Offf Allahım yine başladım kurmaya... ve kurdukçada öfkelenmeye başladım. Yine yazmaya başladım o kızgınlığımla, şüphemle, kıskançlığımla ve gönder dediğim anda acayip bir pişmanlık yaşadım. Silmek için harekete geçsemde çoktan açıp baktı.
"Ah Aras! Ne bok yedin sen ya, böyle yapıpta mı onu geri kazanacaksın?" diye söylenmeye başladım kendime ve deli gibi beklemeye başladım ama cevap yazmıyordu. Sonrası çorap söküğü gibi geldi ve en son yazdığı o şey, delirtti beni ya.
Müsait değilmiş, sakın arama demesi delirtti beni ve kendimi giyinmiş, arabaya binmiş buldum... şimdi burdayım, biliyorum kızlarda burdaymış.
Bu belki de bizim için bir şans ve ben bunu sonuna kadar kullanmaya niyetliyim, hemde ona bu ayrılık yüzünden içten içe ne kadar kızgın olursam olayım... daha fazla onsuz yaşayamam, tükendi sabrım da, dayanma gücümde.
Ah Allahım! Lütfen sakin olmama yardım et, heyecandan ölebilirim. * * *
"Kızlar iyi geceler," dedi ve Emoş hepsinin adına, "sanada iyi geceler Aras, hayırdır bu saatte..." dediğinde, Emoş'a takılan gözleri beni buldu. "Ömür'ü almaya geldim," dediğinde yine Emoş'a baktı ve gözleri tekrar beni bulduğunda, "giyin üstünü sende, konuşmamız lazım!" dediğinde bana, az daha küçük dilimi yutacaktım. Gecenin bir vaktinde onunla nereye gidecektim ben ya?
Gonca atıladı hemen. "Olmaz... bırakmam.. gel ne konuşacaksan burda konuş." ve onun o gece siyahları Gonca'ya baktığında ben bile korktum. "Sen karışma başımın sarı belası... merak etme! Aldığım gibi geri getireceğim, burda olmaz," dedi ve çok kararlı görünüyordu.
Aldığım gibi geri getireceğim diyince, dönüp Cero'ya baktım. İkimizde yıllar öncesindeki o yaşadığımız olayı hatırlamıştık. Cerom'un gözlerinde görüyordum bunu.
Deli adam Cero'yu silah zoruyla anneme kadar getirmişti ve beni alıp, onu Rııhtım'a bıraktığında yine aynı sözleri söylemişti.
Göz göze geldiğim Cero, omuzlarını kaldırıp indirdi. "Git hadi," dedi ve sanki oda mutluydu. * * *
Gitsem mi ki onunla ya!
Gelecek misin benimle aşkım ya? * * * * *