Diyarbakır'da Narin Niran ile Ağaoğlu veliahdı arasındaki berdelin bozulduğu haberi günden güne daha uzak noktalara yayılırken her gün yeni bir dünür haberi duyuluyordu.
Büyüdükçe güzelliğinin yalnızca huyuyla sınırlı kalmadığını anlayan büyük aileler bekar oğulları için sıraya girerlerken Niran'ın tek derdi üniversiteye yapacağı doktora başvurusuydu.
Türkiye'deki usullere göre öncelikle girmesi gereken bir yabancı dil sınavı vardı ki devletin kabul ettiği diller arasında Almanca bulunuyordu. İngilizcesinin yeterli olduğunu düşünse de Almanca onun için daha iyi bir seçenek olabilirdi.
Öte yandan Niran'ın hayalleri kendi içinde bir çabaya yönelikken ne Mirzan konağında, ne de Ağaoğlu konağında hiçbir şey yolunda gitmiyordu.
Aslında Mirzanlar daha sakin günler geçirir olmuşlardı ama geçe
