Acıların kavurduğu sıcak müştemilatlardan arta kalanlar bir insanın içinde Nirvana’ya ulaşan öfke gibiydi. Aynadan süzdüğüm bedenimin ardında yatan kalbi kırık küçük kız, umut dolu gözlerle beni izliyordu. İntikamını alacağım küçüğüm. Cam kırıklıklarının arasından topladığım can kırıklıklarımı tekrar ve tekrar birbirine kenetlemeye çalışıyordum. Küçük bedenime sığdırdığım büyük kelimelerin yoğunluğu boyunu aşmakla birlikte ağırlığını da belli ediyordu. Siyah elbisemin içerisinde hem ciddi durmuş, hem de fazlasıyla şık olmuştum. Yeri geldiğinde iddialı olmaktan nefret eden, yeri geldiğinde de iddialı olmaktan çekinmeyen bir kızdım. Ve şuan sanırım iddialı olduğum anlardan birindeydim. Ayağıma geçirdiğim stilettolar, hafif göz makyajıma zıt kırmızı rujum ile fazlasıyla güzel duruyordu