Gamzeden... Ev adeta silahlı bir kamp gibiydi, evin içindeki gerginliği hissetmemek imkânsızdı. Herkes bu durumun farkındaydı. Yağız misafir odasında kalıyordu. Üç gündür yüzünü bile görmemiştim. Sabah erkenden kalkıp işe gidiyor, gece eve çok geç geliyordu. Odasının kapısını sürekli kilitliyordu. Sabrımın sonuna gelmiş gibiydim. Beşinci günün sabahında yataktan isteksizce kalktım. Mide bulantılarım peşimi bırakmıyordu. Uzun süre aç kalamıyordum. On beş haftalık hamileydim. Karnım olduğundan birazcık daha büyüktü. Yemek yeme isteğim yoktu ama bebeğim için direniyordum. Bebeğin cinsiyetini öğrenmek için gitmem gerekiyordu ama Yağızla barışmadan gitmeyecektim. Yağızı oyalamak için aramızdaki tutkuyu kullanmıştım ve hata etmiştim. Bir daha böyle bir şey olmayacaktı. Bebeğimiz ile ilgili