5. bölüm "BOZGUN"

383 Words
Gözleri Yusuf’un kara gözlerine değdiği an, hafızasında genç adamın üzerine kustuğu an canlandı. Ne büyük rezillikti. Utançtan yerin dibine girdiğinden, hızla kafasını çevirdi. Kendini tanımamasını dilese bile, öyle olmadığını biliyordu. Çünkü tanıdık birine bakar gibi bakıyordu. Şaşkınlığını ve utancını bastırmaya çalışarak, Begüm’e çemkirdi. "Nereden benimki oluyormuş?” İki arkadaşın bu tesadüfü kısık sesle tartıştıkları anlarda, Yusuf ve arkadaşları selam vererek, iki villanın ortak kullandığı havuza girdiler. Kızların şezlonglarında susarak, erkeklerin şakalaşarak yüzdüğü birkaç dakikanın ardından, Yusuf daha fazla sabredemedi. Havuzdan çıkarak iki genç kadına yaklaştı, Jülide’ye nasıl olduğunu sordu. "Akşam iyi görünmüyordun. Toparlanabildin mi?" "Gayet iyiyim, oradan kötümü görünüyorum?" Jülide’nin ters cevabına, Yusuf gülümsedi. “Anlaşılan yine çok asabiyiz bugün. Yahu sen normalde mi böylesin yoksa arada bir geliyorlar mı?” Genç kadın suratını asarak sessizliğe gömülürken, Yusuf’un sorusunu Begüm cevapladı. “Esasında şeker gibi kızdır. Siz arkadaşımın böyle nemrut göründüğüne bakmayın. Tanısanız, kendisini çok seversiniz.” Jülide son cümlesi nedeniyle Begüm’e sert bir bakış atarken, Arif ve Orhun da bulundukları şezlonglara geldiler. Böylece sohbete başladılar. Hatta Begüm’le ilk dakikalardan samimi bile oldular. Jülide hariç herkesin keyfi yerindeydi. Onun suskunluğunu bozmak isteyen Yusuf, aynı zamanda ismini merak ettiğinden, elini uzatarak kendini tanıttı. "Ben Yusuf. Sizin isminiz ne?" Begüm, genç adamın ilgisini fark ederek kendi ismini söyledikten sonra, arkadaşını tanıttı. "Arkadaşımın ismi de Jülide. Biz de komşularımızı merak ediyorduk. Burada uzun süre kalacak mısınız?" Arif bir haftalığına geldiklerini açıkladı. "İşlerimiz yüzünden, uzun süre tatil yapmak için pek fırsatımız olmuyor. Ben reklamcıyım, kendi şirketim var. Tatil köyünün sahibi arkadaşım. Onun davetiyle geldik. Orhun emniyette çalışıyor. Yusuf’ta ailesinin sahibi olduğu maden şirketinde. Ya siz?" Bu soruyla iki genç kadın göz göze geldiklerinde, Begüm serbest meslek diyerek geçiştirdi. "Biz de on günlüğüne geldik." Begüm, Arif ve Orhun ile havuza girdiğinde, Yusuf Jülide’nin yanındaki boş şezlonga oturdu. "Hep böyle sessiz misindir?" diye sordu. Jülide şezlonga başını yaslayıp Yusuf’a bakmadan, konuşmayı sevmediğini söyledi. Öğle yemeğinin ardından, Begüm uyumak için odasına geçerken, Jülide yolda okuduğu kitabı alıp bahçeye çıktı. Ortalarda kimseyi göremeyince sevindi. Bahçedeki iki ağacın ortasına asılmış olan hamağa uzandı. Ağaçların dalları sayesinde oluşan gölgede, sakince sallanırken, kitabını okumaya başladı. Onu uzaktan izleyen Yusuf, genç kızın heyecanlı bir şekilde ne okuduğunu merak etti. Çünkü, kapalı bir kutuya benzeyen Jülide ilgisini çekmişti. O ana kadar hayatına giren kadınlardan çok farklıydı. Hiç birisine benzemiyordu. Terslemeleriyle sürekli ezberini bozuyordu. Her defasında şaşırtıyordu.
Free reading for new users
Scan code to download app
Facebookexpand_more
  • author-avatar
    Writer
  • chap_listContents
  • likeADD