Yusuf’un gidişinden sonra, Jülide acıları ve hayal kırıklıklarıyla baş başa kalmıştı. Olmamıştı, başaramamışlardı. Onun peri masalı başlamadan bitivermişti. Durmaksızın akan gözyaşlarıyla üstünü değiştirmeden yatağına uzandığında, dağılan makyajı yüzünden yanan gözlerine aldırmadı. Çünkü hiçbir acı, yürek yangının bastıramıyordu. Yusuf’u ve Yusuf’la birlikte umudunu da ebediyen kaybetmişti. Gitmişti, bir daha asla gelmeyecekti. Yusuf gittikten birkaç saat sonra tekrar kapı çaldığında, önce geri geldiğini sandı. Yerinden kalkmadı ama sonra telefonu çaldı. Begüm arıyordu. Telefonu açıp kulağına götürdü. “Kapıdayım. Açabilir misin?” Begüm’ün geldiğini duyan Jülide, koşarak kapıya gidip, açtı. Onun darmadağın olmuş saçlarını, makyajını gören Begüm, yıkılmış haline inanmak istemedi. Hiç düş